2021 İslami Dayanışma Oyunları imza töreni için şehrimize çok sayıda üst düzey bürokrat geldi. İçlerinden bir tanesi Konya’nın Cumhurbaşkanımız ve Bakanımız Murat Kurum nezdindeki değerini idrak edememiş olacak ki misafir olarak geldiği şehirde haciz memurluğuna soyunmuş.

Konu oldukça uzun, ben size yine kısa yoldan anlatayım. Biliyorsunuz yeni stadyumu Konya Büyükşehir Belediyesi yaptırdı. Yapılan anlaşma gereği eski stadyum alanının arsasının Büyükşehir’e geçmesi karşılığında, futbol sahası, velodrom vb. eski alanda yer alan komplekslerin yenileri yapılıp devredilecekti. Büyükşehir yapılması gerekenleri neredeyse tamamladı. Ancak ortada hesapta olmayan bir şey vardı. Stadyum alanı tamamıyla Millet Bahçesine ayrıldı. Dolayısı ile önceki anlaşma kadük hale geldi. Şehir için önemli bir hak kaybı oluştu.

Son toplantıda Yapı işleri Genel Müdürü ile Başkan Uğur İbrahim Altay’ın arasında geçen diyalog ortalığı biraz ısındırmış. Nezaket sınırlarını aşar boyutta bu yapımlardan kaynaklı ödemeleri talep eden Genel Müdür, yeni oluşan durumu es geçerek; işi hukuki işlem başlatacağı tehdidine taşıyınca Uğur Başkan dayanamayıp patlamış. Açmış ağzını yummuş gözünü:

“İstediğini yapmakta özgürsün ama Konya’nın hakkını sana yedirtmem”

Bizim başkanın mütevazı halini görenler uysal koyun zannetmişler herhalde. Suyunun sert topraklardan geldiğini bilmeden hareket etmişler. Bu diyaloğun biraz daha ağır boyutunu masanın etrafındaki birinci ağızlardan dinledim. Ama ötesini yazmayacağım!

Karadeniz lobisine eğdikleri boyundan bahsetmezler, mesele Konya olunca aslan kesilirler!

SELÇUK’TA İŞLER KARIŞMIŞ

Cuma günü Selçuk Üniversitesi Rektörlük başvuruları sona erdi. 60 civarında bir başvuru olduğunu ve bunlardan çoğunun İstanbul Ankara merkezli profesörlerden oluştuğunu öğrendik.

Daha evvel adı kulislerde sıkça konuşulan; Yasin Aktay, İlhan Yerlikaya, Abdullah Topçuoğlu gibi isimlerin adaylık başvurusu yapmadıklarını biliyoruz. Başvuru yapan bazı isimleri biliyoruz. Kimi bu durumu açıkça deklare ediyor kimi ise sessiz ilerliyor. O yüzden hiç kimsenin adını zikretmeyeceğiz.

Geçtiğimiz Rektörlük atama döneminde seçim vardı. Takip edenler hatırlayacaktır, biz de aleni olarak mevcut adaylar içinde Rektör Mustafa Şahin Hoca’nın bu işi daha layıkıyla yapacağını birkaç yazı vesilesiyle belirtmiştik. İstenmeyen bir durum olursa yine ilk eleştirilerin de bu köşeden yükseleceğinden bahsetmiştik. Tabi süreç farklı yerlere sürüklense de bugün Mustafa Şahin hocanın geriye dönüp baktığında “keşke yapmasaydım, böyle olmasaydı” dediği şeyler olduğunu düşünüyorum. Camiada her kesimden birçok dostumuz olduğu için somutlaştırıp kimseyi kırma üzme niyetinde değilim.

YÖK’ten henüz teyit alamasam da Mustafa Şahin Hoca’nın geçirdiği soruşturmalardan birinden disiplin cezası aldığını ve bunun Rektör adaylığı için engel teşkil edeceğini öğrendim. Şuan iddia boyutunda olsa da akademisyenler arasında fısıltı fısıltı yükselen bu ses Hocanın ikinci dönemini tehlikeye sokmuş durumda.

Prof. Dr. Cem Zorlu hocanın sürecini hatırlayın. Hiç gündemde yokken biranda NEÜ’nün başına geçti. Evet artık Cumhurbaşkanı başvuru yapılmadan da bir üniversiteye rektör atayabilir. Zorlu Hoca başvuru yapmış ve işini yukarıdan halletmişti.

Elimizde bir de Konya Teknik Üniversitesi Rektörü Babür Özçelik örneği var. Hoca ne kadar bilgili tecrübeli kaliteli olsa maalesef şehri tanımadığı için işi birkaç kat daha zorlaşıyor. Bu yüzden şehri tanıyan, bilinenin aksine; genç, dinamik isimlerin de bu görevi layıkıyla yapabileceği kanaatindeyim.

SELÇUK DEMİŞKEN…

Profesör ünvanlı isimler ile idari işler kadrosundaki görevlilerin; adli kayda sürüklenmese de darp raporu alacak şekilde kavga ettikleri kulağımıza çalınıyor. Sıradan olsa dile getirmeyiz. Topluma ve öğrencilerine örnek olacak isimlerin bu şekilde davranmaları yakışmıyor. Detaylarına vakıf olduğumuz meseleyi Rektör Hoca’nın da bildiğini düşünüyorum. Acaba bir soruşturma başlatıldı mı?

KEREM İŞKAN HAKLI

Fırsat buldukça Kanal 42’nin değerli anchorman’i Kerem İşkan’ı izlerim. Kendine has üslubuyla Konyalıya kendini sevdirmiş bir isim. Geçtiğimiz gün Şeb-i Arus programları ile ilgili geneline katıldığım bir yorum yaptı ekranda. Yıllardır aynı keşmekeş. Gerçekten 30 küsur yıldır aynı program sıktı artık. Bu iş Kültür Müdürlüğü’nün sağdan soldan topladığı üç-beş kuruş bütçe ile olmuyor. Ahmet Özhan’a saygısızlık yapalım demiyorum. Lakin İşkan haklı, verin bu işi daha büyük bütçelerle yapabilecek Büyükşehir Belediyesi yapsın. Kültür ile ilgili şimdilik ağzımı kapattığım birkaç mesele daha var!

O PARTİNİN İL BAŞKANI BEN DEĞİLİM

Ben gerçekten şehrimizin güzel insanlarını çok seviyorum. Geçtiğimiz hafta Gelecek Partisi’nin il başkanı olacak ismi iddia yoluyla bu köşede dile getirmiştim. Yazıyı 10 bine yakın Konyalı okudu sağ olsun. Sadece başlığa bakanlar ise Partinin il başkanının ben olduğunu zannetmiş. Bizi de üye yaz diyenlerden tutun da hayırlı olsunlara kadar onlarca kişiye izahat verdim. Bu vesileyle bir kez daha söylemiş olayım. Gelecek Partisi’nin Konya İl Başkanı ben değilim.