Cumartesi günü akşam saatlerinde şehrimizin ortak değeri Konyaspor için genel kuruldaydık. Tek liste olarak gidilen olağanüstü genel kurulda Fatih Özgökçen ve belirlediği yönetim, delegenin oyunu alarak göreve başladı. İnşallah şehir için, takım için hayırlı olur.

Geçtiğimiz günlerde Başkan Özgökçen’in bulunduğu konum itibariyle, doğru model olduğundan bahsetmiştim. Son ana kadar farklı bir liste beklentisinde olanlar yanıldı. Ve neticede 421 delegenin oyu ile başkan ve yönetimi sürece başladı.

Konyaspor’un eski Başkanı Hilmi Kulluk görev süresince neler yapıldığını anlatan faaliyetlere dair izletilen bir film sonrasında yaptı konuşmasını. Kısa ve özdü. Yeni başkanı tebrik etti. Önceki dönemler için birlikte çalıştığı arkadaşlarına teşekkür etti ve bitirdi.

Hatta divan başkanı olan Spor Hizmetleri Genel Müdürümüz Sayın Mehmet Baykan da şaka ile karışık, ‘Başkan az konuştu, ben yaptıklarımla konuştum’ demek istedi kabilinden ifadeler kullandı.

Baykan demişken; onun şehir, Konya ve Konyaspor için önemini hizmetlerini takdir etmeden geçmeyeyim. Kim ne derse desin -elbette meşru yollardan- Baykan olmasa idi her maça 1-0 mağlup durumda başlıyor olabilirdik. En azından şimdi eşit şartlardayız.

Bu cümleme inanmayan geçmiş yıllardaki Diyarbakırspor maçlarını hatırlasın. Konyaspor’un nasıl sahipsiz, kimsesiz olduğunu hatırlasın. Konya deyince ifrit olan sözde federasyon yetkililerini, siyasileri, bürokratları hatırlasın.

Bugün Baykan varsa en azından büyük haksızlıklara dur diyenimiz var. Zaten şehir olarak istediğimiz de bu.

Biz kongreyi anlatmaya devam edelim. Mehmet Baykan’la ilgili ileride daha farklı şeyler yazabiliriz.

Göreve ilk geldiği sırada da Sayın Kulluk’u dinlemiştim. Sonraki olağan genel kurulda da ön sıralardan izledim. Konyaspor için iyi niyetinden şüphemiz olmadı. Kendi doğruları etrafında bir yönetim sergiledi. Neticede takım düşmedi. Belki kupalar kazandırmadı ama belirli bir kurumsallığı inşa ederek görevini devretti. Her iki döneminde de şehir için değerli isimlerle çalıştı.

Şimdi takımın eski yöneticilere yüklü borcu var. Toplam 242 milyon liralık borcun 40 milyona yakını yöneticilere. Sağ olsunlar hiçbiri kulübün ümüğüne basıp verin paramızı demiyor. Belki 2 yıl önce dolar 5 lira iken TL olarak verilmiş borcu ‘dolara çevirin’ demiyor.

Bu yüzden bile bu eski yöneticilere sövmek yerine en azından teşekkür etmeyi bilmemiz gerek. Yoksa yarın yönetime girecek istendiğinde cebinden birkaç milyon lira çıkarıp verecek adam bulamayız.

Diğer kongrelerden farklı olarak dün ilk defa Konya Büyükşehir Belediye Başkanı Sayın Uğur İbrahim Altay da salona geldi. Program başlamadan bir ara ayağa kalkıp telefon görüşmesi için sahnenin arkasına geçtiğini gördüm. Kürsüde Bakan Murat Kurum’un selamını ve iyi dileklerini iletti. Meğer onunla konuşuyormuş.

Başkanın bizzat kongreye gelmesi bakanın tam o esnada arayıp hayırlı olsun demesi… Bunlar Özgökçen için çok önemli detaylar. Bu takıma sonuna kadar sahip çıkacağız demenin davranışsal hali diyebiliriz.

Başkan Altay konuşması sırasında takıma sahip çıkma adına büyükten küçüğe hepimizin yapabileceği şeyler olduğunu söyledi. Burası gerçekten çok önemli. Kurumları, sanayideki büyük ölçekli firmaları herkesi saydı. ‘En azından Konyaspor Store’dan alışveriş yapılmalı’ dedi.

Başkan haklı. Çocuklarımıza alacağımız birer Konyaspor tişörtü hem bütçemizi zorlamayacak hem de önemli bir destek olacaktır. Az çok dememek lazım.

Konyaspor’umuz için yakın tarihte görülmemiş bir birliktelik oluştu. Bakan, başkan, genel müdür, iş adamları…

Bu dönem böylesi büyük bir destek yakalanmışken kesinlikle fırsatı değerlendirmek gerekiyor. Akıllı olmak gerekiyor. Sportif başarı değil sadece kastım. Konyaspor’a işletme bazlı kalıcı gelir sağlayacak projelere ihtiyaç var. Şehir merkezinde bir petrol yeri olur, bir üretim tesisi olur, farklı kira getirileri sağlayacak iş yerleri olur… Bunlar şimdilik aklıma gelenler. Neticede Konyaspor AŞ diye bir şirket var. Her türlü yasal faaliyeti yapabilir. Takıma para kazandıracak işler için ticaretten anlayan çok isim var. Artık ağız açıp balık bekleme devri bitti. Az çok demeden takıma sabit gelir oluşturacak ticari faaliyetler lazım. Tabii ki ana kalem olarak futbolcu yetiştirme fabrikalarını daha işlevsel hale getirmek önemli…

Yeni yönetimi bekleyen çokça dert var. Dün başladılar. Borçlar, transfer, sponsorluklar…

Kolaylıklar diliyorum. Tekrar hayırlı uğurlu olsun.