KUTSAL TOPRAKLARDA 32.GÜN
Bu yıl rabbim bizi kutsal topraklara çağırdı. Şükürler olsun. Şirketimiz olan Güvenç Turizm’e istenen evrakları ve ücretimizi ulaştırdıktan sonra şirket yetkilileri hemen muameleleri, pasaport ve uçak bileti işlemlerini tamamlayıp bize şu mesajı çektiler: “04 Ağustos günü uçakla Medine’ye gideceğiz.”
Denilen gün geldi çattı sözler eksiksiz yerini buldu. Saat 14.00’da Mevlana Kültür Merkezi önünden otobüslerle Konya Havaalanına geldik.
Saat 19.00’da uçağımız Medine’ye doğru uçuşa geçti. Saat 22.00’da Medine Havaalanı’ndaydık. Havaalanında pasaport ve parmak izi ve pasaport işlemleri ağır yürüdüğünden 5 Ağustos saat 03.00’da otelimize yerleştik. İlk Cuma namazımızı Mescid-i Nebevi’de kıldık. Bu mübarek şehirde Uhud Dağı, Kuba Mescidi, Kıbleteyn Mescidi gibi kutsal yerleri ve Osmanlı atamızın tren istasyonunu şirket yetkilileri otobüsle gezdirip buralar hakkında hacıları bilgilendirdiler.
15 Ağustos Pazartesi sabahı saat 10.00’da ihramlı olarak otobüslere binip Mekke-Medine arasındaki Mikat mahali olan Zülhuleyfe’de umre için niyet ettik ve akşam vakti Mekke’deki Hira Otel’e yerleştik ve hemen Kabe-i Muazzama’ya geçip umre tavafı ve Safa-Merve arasında say yaptık. Tıraş olup ihramdan çıktık. Bundan sonra kıblegâhımız olan Kabe’nin bulunduğu kutsal şehirde nafile ibadetler yapıyor ayrıca Hudeybiye ve Ciğrane Mescidlerine gidip mikat mahallinden iki umre daha yapıyorduk. Şirketimiz kutsal topraklarda otobüslerle bizleri Cidde’ye ve Müzdelife’ye geziye götürerek hem yemek ikram ediyor hem de buralar hakkında önemli bilgilere sahip olan şirket hocası, Arap lisanına hakim ve bu topraklarda yaşanan bilgiler ile donanmış Hüseyin SAKARYA hocamızın anlatımı hacılara ayrı bir haz veriyordu.
Bu önemli yerleri gezerken sesinin güzelliğiyle okuduğu ilahilerle Allah aşkı ve peygamber sevgisiyle dolu olan hacı adaylarına şirket bülbülü İbrahim ÖZKAN ilahiler söyleyerek duygulu anlar yaşatıyordu. Daha başka her iki üç günde bir otelimizin yemekhanesinde sabah saat 10.00’da bayanlara öğlen saat 14.00’da baylara hacı olabilmenin önemi ve hassasiyetleri anlatılıyor, gerek kafile başkanı Yakup Hoca gerekse diğer grup hocaları tarafından adaylar bilgilendiriyorlardı. Hepsinden Allah(c.c) razı olsun. Burada önemli bir husustan bahsetmeden geçemeyeceğim. Bu şehirde diyanetimizin kurmuş olduğu hastaneye şirketimiz yetkilileri tarafından hastalarımız ulaştırıldığında orada çalışan en yüksek doktorundan en alt seviyedeki hizmetlisine kadar güler yüzlü, müşfik ve sevecen bir ifade ile hastaları karşılayan ve ihtiyaçlarını anında gideren sinir dokuları alınmış bay ve bayan çalışanlara şükranlarımı arz ediyorum.
Bu 32 günde bazı sürprizler de olmadı değil. Otelimizdeki toplantıda hocalarımız gelmeden bir genç kardeşimizin mikrofonla ismimi zikrederek İsmail DETSELİ lütfen buraya demesi beni hayli heyecanlandırdı. Meğerse Niğde’den Diyanet İrşad ekibinde görevli köylüm ve arkadaşımın oğlu Ali DOĞAN bizi ziyaret etmişti. Yine bir yatsı namazı sonrası şirketimiz elemanlarından Hasan ESER gelerek, “İsmail abi Konya milletvekilimiz Hüseyin ÜZÜLMEZ Bey seni ziyarete gelmiş, idarede bekliyor” deyince şaşırmadım desem yalan olur. O gece şirket ilgilileri, hocalar, Hüseyin Bey ve ben gerek Konya gündemi gerek haccın önemi hakkında uzun uzun sohbet ettik. Hacı Hüseyin ÜZÜLMEZ Bey’i oteline uğurladık. Rabbim ziyaretini kabul etsin inşallah.
Değerli okurlarım:
Bu kutsal yerde birçok ırktan, birçok ülkeden aynı amaç uğruna ibadet edenler var. Hepsinin hal ve tavırları değişik oluyor. Kimi kabede uzanır yatar, kimi sesli olarak ibadetini yapar, kimi ağlar, kimi sünnetleri kılmaz. Burada kimsenin işine karışmayacak, kimseyi ikaz etmeyeceksin. Kendi inancına göre ibadetini yapacak ve kimsenin de gıybetini yapmayacaksın.
Tüm Müslümanlara, çocuklarımıza, komşularımıza, akrabalarımıza dualar edeceğiz. Devletimizin bekası için yüce ALLAH’tan niyazda bulunacağız. Hacı olabilmenin şartları bunlardır. Allah cümlemizin haccının mebrur kılsın. Kalın sağlıcakla. Selam ve dua ile…
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.