HIRLADIK AMA GÜRLEYEMEDİK
2004 Avrupa Şampiyonası ve 2006 Dünya Kupası finallerine katılma şansını kaybeden Türkiye 2008 Avrupa Şampiyonası öncesi yeni bir sayfa açmıştı. Derler ki böyle turnuvalarda ilk maç çok önemlidir, nasıl başlarsan öyle gidersin. İlk maçı kaybedip turnuvada kalabilen pek az takım vardır. İsviçre’de Portekiz karşısında Pepe ve Meireles'in gollerine engel olamayarak sahadan iki farklı skorla gol atamadan yenik ayrılan millilerimiz oynadığı futbolla da endişelere yol açıyordu ama zaman bize güzel şeyler gösterecekti. Bunun için biraz sabır, çokça da inanç gerekecekti. Bu inanç önce İsviçre maçının son dakikasında ardından Çek Cumhuriyeti’nin son on beş dakikasında ortaya çıkınca çeyrek final mücadelesi için bundan tam sekiz yıl önce Hırvatların karşısına Avusturya’da Ernst Happel Stadyumu’nda yine Fatih Terim ile çıktık. Semih Şentürk’ün ayağından dünyanın en geç golünü atarak uzatmalarda santrası yapılmayan maçı önce penaltılara götürdük ardından Hırvatları penaltılarda net bir skorla yenmeyi başardık. Bu galibiyet bizi yarı finalde Almanya’nın karşısına sürüklese de final biletini maalesef Almanya kaptırdık.
Sekiz yıl öncesinden günümüze dönersek EURO 2016 gruplarında ilk maçımızı yine Hırvatlarla yaptık ama bu sefer işler istediğimiz gibi olmayınca aldığımız bir galibiyetle boynumuzu büküp gruplardan elenerek ülkemize döndük. Tabi beraberinde birçok eleştirinin de ardı arkası kesilmedi. Bu eleştiriler ülke futbolunu daha ileriye mi götürür yoksa yerinde mi saydırır diye düşünürken Terim’li milli takım bilinmezlikler içinde yüzmeye başladı. 2018 FIFA Dünya Kupası Avrupa Elemeleri içinde Arda Turan, Selçuk İnan, Burak Yılmaz, Gökhan Gönül, Caner Erkin ve Hakan Balta kadro dışı kalınca Terim’in artık takımın başından gitmesi gerektiği bile kulislerde böylesine önemli bir turnuva öncesi konuşulmaya başlandı. EURO 2016 Fransa biletini Konyalı taraftarların ciddi desteğiyle Konya’dan alan Terim yine ülkemizi Avrupa’da temsil edecek ve ligimizi üçüncü sırada başarıyla bitirmiş; bu sene adından sıkça söz ettiren Konyaspor’dan milli takıma hiç oyunca çağırmayarak özellikle Konyalı sporseverlerin tepkisini de üzerine çekti.
Öyleydi böyleydi derken Başkent Zagreb’deki Maksimir Stadı’nda milliler adına galibiyet parolası denmese de grubun en güçlü ve favori takımı karşısına yenilmemek için çıktı desem yanılmamış olurum diye düşünüyorum. Hırvatistan’ın başlama düdüğünün ardından adeta ter idmanı havasındaki oyun tarzı akıllara galibiyet şansını getirse de biz çok bocaladık. Bu bocalamayı affetmeyen ve oyunun kontrolünü eline alan Hırvatistan’ın üç pozisyonda dört topunun direkten dönmesi fark yer miyiz düşüncesini de zihinlerde soru işareti olarak bıraktı.
İsmail Köybaşı’nın birçok pozisyonda oyunun hızını yaptığı anlamsız pas trafiğiyle kestiğini düşünüyorum. Şener ara ara kendini topladığında oyuna etkisini gösterdi. Çalhanoğlu golü atsa da sırtında taşıdığı on numara formanın hakkını tam anlamıyla veremiyor. Okay Yokuşlu’nun ayağına bu maçta topu pek yakıştıramadım. Ozan Tufan da Şener gibi gitti gitti geldi desem de çok kötü değildi. Cenk Tosun’un ayağından bir gol görsek de golcü olduğunu anlasak derken Tosun’un yerine oyuna Olcay Şahan’ın girmesiyle adeta Cenk Tosun’u tekrar gözlerim aradı. Volkan Babacan ise bu defans arkasında üzerine düşen görevi yapsa da Mehmet Topal’ın duruşu güven verdi.
Belki de bugün daha çok şey beklediğim genç milli oyuncu Emre Mor ise girdiği her ikili mücadele de kendini yerde bulunca vasatın ötesine gidemedi. İşin özünde skor aldatmasın. Haticeye değil neticeye bakarsak bedavadan buldukları penaltı golüne bedavadan attığımız frikik golüyle cevap verdik. Farklı yenilebileceğimiz yahut bir farkla galip gelebileceğimiz müsabakayı deplasmanda bir puanla kapatarak günün yüzü gülen tarafı yine de biz olduk. Ben verilmiş sadakamız varmış diyorum ama verilmiş sadakanın da hayrını bu maçta kullanıp bitirdik. Ya millet olarak daha fazla sadaka vereceğiz ya da saçımızı başımızı yolarak bundan sekiz yıl öncesini yad ederek kendimizi avutmaya devam edeceğiz. Bu mücadele size umut verir mi vermez mi bilmem ama ben Konya’da oynanacak Ukrayna maçı ile Konyalı futbolseverlerin desteğini arkasına alan millilerin tıpkı EURO 2016’da olduğu gibi şansının döneceğine inanıyorum. Bekleyip görelim; Mevla’m neyler, neylerse güzel eyler.
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.