MERAM’DA SABAH
Göğe yükselirken ezan sesleri minarelerden, bir sabah namazıydı müjdelenen, her camiden
Alaca karanlıkta ahali sessizce toplanırken çevreden, abdest alanlar da vardı çeşmelerden
Herkes huşu içinde namazı beklerken, kimi kuran, kimi zikir, kimi dua okudu bildiklerinden
Allah’ım yardımını, nimetini esirgeme bizden, sonsuza dek bu güzellikleri alma milletimizden
Yine gül yüzlü bir sabahta sessizce hepimiz, gök kubbenin altında, saygıyla sana yöneldik
Konya yeni bir güne uyanırken o sabah biz, tarifsiz bir huzur içindeydik çünkü seninleydik
Tavus Baba’nın yemyeşil çevresinde kanaryalar ötüşürken, çok garip bir ürperti içindeydik
Bir çocuk saflığındaki sabahın o haşmetli güzelliği karşısında, heyecanla tekbirler getirdik
Derken, yavaş yavaş aydınlanan tepelerde yepyeni bir sabah gülümsüyordu bebekler gibi
Kumrular, güvercinler, börtü-böcek de başladı zikre, her şeyi ilahi bir cezbe sürükler gibi
Güneşin ilk ışıkları vururken boz dağlara, besmeleyle açıldı iş yerleri, bereketi bekler gibi
Gördük ki, bu güzel sabahın Rabbini bütün âlem anıyordu bir bir, sevdalı yürekler gibi
Ey bu güzel sabahları yaratan Rabbim! Güzellik sendedir, bütün güzelliklerin kaynağı sensin
Bize bu dünyada güzellik, ahrette de güzellik ver, güzel ahlak, basiret ver, sen güzeli seversin
Yolunda ölmeye hazır olan milletime güç ver, gücü veren sensin, sen her şeye güç yetirensin
Nice şafaklardaki akınlarda hep bizimleydin, bırakma elimizi ey dost, sen bizim Rabbimizsin
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.