Puan Kaybettik Ama!
Çok büyük bir aksilik olmaz ise 2015-16 sezonun şampiyonu Beşiktaş olacak gibi görünüyor. Beşiktaş’ın şampiyonluk mücadelesindeki rakipleri Galatasaray ve Fenerbahçe tarihlerinin en kötü dönemlerinden birini geçiyor ve ligde topladıkları puanlar hak ettiklerinin fazlası, oyun ile değil tecrübe ile alınan puanlar diyebiliriz. İşte bu kötü günler geçiren Fenerbahçe’ye Konyaspor olarak konuk olduk. Deplasmanda hiç galip gelememiştik çok da umutlu değildim açıkçası ama Fenerbahçe’den bu kadar aciz bir oyunda beklemiyordum. Fırsat buldukça 1.Amatör kümeden tutun La Liga’ya Bundesliga’ya kadar ligleri takip etmeye çalışırım, Fenerbahçe kadar, yapılan transferlerle ters orantılı futbol oynayan ikinci bir takım daha görmedim ve daha bir maçta böyle uykumun geldiğini hatırlamıyorum. Hadi bizim etimiz budumuz belli klasik Anadolu gerçekleri, ya Fenerbahçe!
Maçla ilgili çok şey yazmak istemiyorum aslında, olumlu anlamda yazılacakta pek bir şey de yok. Milyon dolarlık Fenerbahçe, ucuz maliyet ile bir şeyler yapmak isteyen Konyaspor ve bireysel hatalardan yenilen bir gol, defans olarak iyi niyetli ofans olarak sınıfta kaldığımız gerçeği dışında, Serkan Kırıntılı’yı da en azından ayakta kalması ile tebrik edebiliriz gösterdiği mücadelenin karşılığı bir puan olarak dönse göklere çıkarmıştık belki de… Holmen’in Fenerbahçe maçında sahada olmasını beklemiyordum sözleşmesinde Fenerbahçe’ye karşı oynayıp oynamayacağı konusunda bir madde var mıydı merak etmedim dersek yalan olur. Kalemize ilk şutun 53.dakikada gelmesi sonra gole kadar pozisyonun olmaması, Fenerbahçe’nin oyun anlayışımı, bizim oyun anlayışımız mı diye soruyorum kendime sanırım ortak bir anlayış cevabı hakim oluyor bende...
Aslında biz kötü takım değiliz. Aykut Kocaman ve sistemi her zaman savunucusu olan yazarlar grubundayım, ancak sezon başından bu yana hatta sezon başlamadan golcü oyuncu hakkında yazdığımız yazılardan bizleri takip eden insanlar usandı. Fakat bunu bir yöneticide dikkate almadı, yazılarımızı okumaya tenezzül mü etmiyorlar yoksa işlerine mi gelmiyor bilemiyorum. Uzaklara gitmeyelim bu sezon Anadolu’daki takımların golcülerine ve kazandıkları puanlara bakarsak sanırım demek istediğimiz net ortaya çıkacaktır. Samuel Eto’o attığı gol sayısı 9 Antalyaspor’a kazandırdığı puan nereden baksan 12 Antalya’nın puanı 15. Hadi Eto’o uç bir örnek oldu Rize sporlu Kweuke, Akhisar’lı Hugo Martinez örnekleri çoğaltabiliriz, ancak bu örnekleri vermemin bir amacı var bu yazdığım takımlar sistem takımları değiller. Genelde bir ya da iki oyuncuya bağlı takımlar bir sistemleri var ancak bu futbolcuların yokluğunda çöküyorlar. Peki Konyaspor’da olsa böyle oyuncular düzenli bir sistemle şuan ligde ki yerimiz ne olurdu. 3 haftada sadece 1 puan aldı temsilcimiz ancak rakiplerinde puan anlamında sıkıntı çektiğini dikkate alırsak, ekibimizin ligde halen 7.sırada olduğunu görüyoruz. Kendimizi kandırmayalım bu kadro ile Konyaspor herkesin beklentilerinin üzerinde bir puan aldı ve şuan o beklenmeyen puanların kaymağını yemekle meşgul.
Sonuç olarak; Bu sezon inişli çıkışlı bir grafik sergileyen, hangi maçta ne yapacağını bilemediğimiz Konyaspor’un zor dönemi geride bıraktığını Eskişehir maçıyla birlikte bir nefes alacağını düşünüyorum. Burada önemli olan devre arasına kadar evindeki maçlarda artık puan kaybetmemek ve devre arasında sol bekten geçtim kaleye sırtı dönük oynayabilen mümkünse atletik bir golcü almak. Yönetim bunu yaparsa bu takım puan anlamında oyuncunun maliyetini karşılayacak, kendi yerini güvenceye alacak belki de kurulduğu günden bu yana aldığı en iyi puanı alarak tarihe geçecekler. Her deplasmanda Konyaspor atkılarını bayraklarını dalgalandıran evinde zaten saha içinden fazla coşku sağlayan taraftarlar en azından bunu hak ediyor.
Maçın sözü; Puanı biz kaybettik ama! Kadro kalitesi ve oyunu kıyasladığımızda Fenerbahçe çok daha vahim durumda.
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.