Ne Atatürk büstü ya!
Son yıllarda hiç yazmadığım bir konuyu bugün 10 Kasım diye, özünde de okurumuza olan saygıdan dolayı kısaca yazmak istiyorum.
Geçtiğimiz hafta içerisinde sıkı bir mücahit olan yıllardır iyi de tanıdığım bir bürokrat abimiz akşam vakti aradı. Abimiz kısa bir selam ve hal hatır faslından sonra direk konuya girdi, “Uğur Abi ya bizim orada Şifa Hatun Anadolu Sağlık Meslek Lisesi var. Okul açılalı kaç ay oldu. Ama hâlâ bir Atatürk büstü yok” diyordu. Abimi tam anlayabilmek ve de duyduklarıma inanabilmek için her cümleyi soruyor ve iki kez arka arkaya tekrarlatıyordum.
Bizim mücahit abi falanca okulda Atatürk büstünün olmadığından şikâyetçi idi. Bu duruma net olarak anladıktan sonra, “Abi kusura bakma ama ben senin bu dediklerini yazamam. Senin yeni Türkiye’den yeni değişimlerden haberin yok galiba. Sen hâlâ rahmetli hoca ile birlikte misin?” esprisini yapmaya çalışıyordum.
O günden bugüne kadar da yazmadım. Dahası abimin dediklerini artık yazamayacağımı net olarak kendisine ifade ettim. O günden bugüne de içimden tutmuyor değil hani. Devletin aleyhinde bir durum yok, milletin aleyhinde bir durum yok. Ve bir okurun samimi isteğini bile biz yazamıyoruz. Çünkü şu anda bile bizim 10 okurumuzdan 8’i bize sövüyor.
Hadi sövenler de bizi biraz anlasın. Empati yapsınlar. Bugün 10 Kasım ya. Bugünlük bizi affedin!
MEHMET ALİ KORKMAZ’IN DUYARLILIĞI
Dün sabah ilk gelen telefon İttifak Holding’den idi. Başkan Mehmet Ali Korkmaz Abimiz yazımız üzerine arıyor, bizi bilgilendiriyor ve her konu içinde bizzat konunun takipçisi olacağını söylüyordu. İnşallah bu konular ile ilgili olarak hafta içerisinde Sayın Başkan ile birlikte olacağız ve konuyu detaylı olarak sizlerle tekrar paylaşacağız.
SABRİ ALTUN İLE ESKİ BASINI KONUŞTUK
Dün gazetemize gelen konuklarımız arasında 1975’ten bu yana tanıdığım bir dönem basın patronlarından olan Sabri Altun Abimiz vardı. Sabri Abimiz ile tereyağlı börek eşliğindeki sohbetimiz sırasında “Her sabah bayiye gidiyor ve Pusula alıp sizi okuyorum” sözü öğlene kadar olan tüm yorgunluğumuzu alıp götürüyordu. Sabri Abi ile çooook eskilere gittik. Basını basın çalışanlarını rahmetli İbrahim Sur’u, Galip Yenikaynak’ı konuştuk. Seyit Küçükbezirci abimizin, Erdoğan Nesimioğlu’nun, Salih Atalay’ın kulaklarını çınlattık. Gazeteciler Cemiyeti yönetimi olarak asgari ücretin yarısına evsiz gazetecileri nasıl ev sahibi yaptığımızı, Cemiyet’e kazandırdığımız ve aylık olarak kiraya vererek değerlendirdiğimiz cemiyetin arabasına kadar eskilere gittik. Eski güzel derler ya vallahi de öyle imiş.
HASAN UZMAN’IN VEFASI
Dün nostaljik bir gün yaşadık. Yerel siyasetin, AK Parti’nin, ayakkabı sektörünün, yerel siyaset yaparken sağlık sektörünün bir dönemki önemli isimlerinden Başkan Hasan Uzman abi ile de sade kahve içip dünü ve bugünü değerlendirdik. Hasan Abi ile de Ali Sürücü abimizden tutunda Sağlık İl Müdürü Hasan Bey’e kadar pek çok ortak dostun kulaklarını çınlattık.
HAYRETTİN ERKMEN İLE SPOR NOSTALJİSİ
Dünkü ziyaretçilerimizden birisi de bir dönem Konya sporunun adam gibi adam isimlerinden Hayrettin Erkmen abimiz idi. Mesela Hayrettin abi ile de 35 yıl önceki Atatürk Stadyumu’nda 1 Nolu sahada dolu tribünler önündeki Şekerspor-Bozkır Gençlerbirliği maçını konuktuk. Maç sonunda rahmetli Kör Hikmet’in elinde demir çekiç ile velodromda arkadaşını kovalayışını hatırladık. Konya sporunun geleceği üzerine fikir alış verişinde bulunduk.
Bu arada İstanbul’dan Almanya’ya gelen telefonlara cevaplar verdik.
Sonuç
Konya önümüzdeki dönem Başbakanı Ahmet Davutoğlu ile çok güzel olacak. Ama yine de önemli eksiklerimiz ve de hatalarımız var. Beklentilerimiz çok yüksek. Bunun içinde acil bir ortak akıl aranıyor.
GÜNÜN OKKALI SÖZÜ
Gönlü aydın bir kişiye kul olmak, padişahların başlarına taç olmaktan iyidir
NE ZAMAN ADAM OLURUZ?
Ortak sorunlarımızı yüksek sesle dile getirmenin muhaliflik olmadığını anlayabildiğimiz zaman daha iyi ADAM oluruz.
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.