Torku Konyasporumuz Spor Toto Süper Ligin 25.haftasında deplasmanda bu yılın en önemli 2.maçına çıkmıştı ilk maçta Kayseri Erciyesspor’a 3-0 yenilmiştik, bu maçta doğru dürüst pozisyon bile vermeden Kardemir Karabükspor’u yeniyor ligin en kritik yerinde çok kritik üç puan alıyorduk ve Kardemir Karabükspor’u da kaderi ile baş başa bırakıyorduk.

Bu hafta 2 maç vardı ki bu ligin kaderiyle eşdeğerdi, bir tanesi Kardemir Karabükspor-Torku Konyaspor diğeri ise Kayseri Erciyesspor-Çaykur Rizespor maçlarıydı. Cuma gecesi takımımız  Kardemir Karabükspor’u 1-0 yenerken, vumartesi öğlen Çaykur Rizespor ise bizim de istediğimiz sonucu alıyor daha 29 gün önce bizi 3-0 yenmiş olan Kayseri Erciyesspor’u hiç zorlanmadan 3-0 yenip geliyordu. Bu hafta her yönden bizim için çok çok karlı geçmişti puanımız 31 oluyor 10.sıraya yükselirken ligde düşme barajının tam 11 puan üstünde rahat bir pozisyonda yer alıyorduk. Daha önceki yazı ve paylaşımlarımda bahsettiğim gibi bu ligden “üç büyükler düşer ancak Konyaspor ve Rizespor mümkün değil düşmez” düşüncemin gerçekleşmesi de ayrıca bana mutluluk veriyordu. Maça gelecek olursam bu maçta galip geldiysek bunda Aykut Kocaman hocamızın Fenerbahçe maçından beri verdiği taktiğin, oynattığı oyun sisteminin bir zaferi olduğunu açıkça görüyoruz, takımımız dört  maçtır nasıl oynanması gerektiyse öyle oynuyor. Maçtan evvel konuk olduğu bir TV kanalında bahsettiği üzere Aykut Hocamız bir sistem içinde oynuyoruz, bu sistem futbolunun gereğini yerine getirirsek mutlaka puan ve puanlar alır geliriz demişti. Aynen dediği gerçek oldu maçın ilk yarısında Karabükspor değil gol atmak gol pozisyonuna bile giremedi her gelen top orta sahamızda, daha olmazsa liglerin dört haftalık durum göz önüne alındığında en iyi ikilisi Ali Turan-Jagos Vukoviç hattına takılıyordu. Bu ikili makine intizamı içinde maç boyunca sıfır hata ile oynuyorlardı. Kalecimiz Kaya Tarakçı ise böyle muhteşem ikilinin ardında ligin en kritik yerinde en zor maçlarını oynadığımız haftalarda sadece 2 gole izin veriyor ve ilk yarıdaki dağınık halinden eser kalmadığını tüm Türkiye’ye haykırıyor, kendisine de güven geliyor tehlikeli pozisyonları peynir ekmek toplar gibi kolayca topluyordu. Takımımızda Ömer Ali Şahiner biraz formda olsaydı inanınız bu maçın skoru 1-0 değil en az 3-0 biterdi, Kardemir Karabükspor 2.yarıya iyi başlamış ve pozisyon da buluyordu ancak bu takımda göz ardı edilemeyecek çok tecrübeli oyuncuların olduğunu Yılmaz Vural Hoca hesap edememişti, nitekim yılların tecrübeli oyuncusu Uğur İnceman’la pas alış verişi yapan Angolalı yıldız oyuncumuz Djalma Campos devreye giriyor tak fişi, bitir işi der gibi Uğur İnceman’la yaptığı pas alışverişi ile işi bitiriveriyordu dakika 55’ti. Daha sonraları top hep Kardemir Karabükspor’daydı ancak tehlikeli pozisyonu sayarsak iki veya üçü geçmezdi. Abdou Razack Traore ne kadar çabalasa da gol atma şansı sıfır olmuştu. Maçı Djalma Campos’un golü ile 1-0 kazanıyorduk ve bu kazanış Kardemir Karabükspor’un lige veda edişini bas bas bağırıyordu, çünkü en yakın rakibi olan Medicana Sivasspor da cumartesi günü Bursaspor’u muhteşem bir oyun sonucu 4-1 yeniyor ve son üç sıradaki takımlara en yakın olan Eskişehirspor bile 7 puan fark atıyordu, bu 7 puan farkı kapatırlar demek  ligin 2.yarısında oynadıkları sekiz maçta sadece üçer puan toplayan Kayseri Erciyesspor ve Kardemir Karabükspor ile altı puan toplayan Balıkesirspor için biraz  fazla iyimserlik olmuyor muydu?

       Maçta topla oynama yüzdesi 71’ e 29 Kardemir Karabükspor lehineydi,  toplam şutlarda Karabükspor 8’e 6 öndeydi, Konyasporumuz hiç korner atışı kullanamazken Karabükspor 4 korner kullanıyordu. Aynı saatlerde oynanan Balıkesirspor-Eskişehirspor maçında da Balıkesirspor korner kazanamazken, bu sayı Eskişehirspor için 12 olmasına rağmen Balıkesirspor 4 tane gol buluyordu, o maçta da Eskişehirspor topla oynama da 60’a 40 öndeydi. Bu veriler de şunu gösteriyordu ki top devamlı sizde olsa da devamlı korner, frikik kullansanız da sonuç alamadıktan sonra bir faydası yoktu, önemli olan futbolun meyvesi olan golü bulabilmekti, sonuçta atan kazanıyordu. Yılmaz Vural Hoca’nın maç sonu Konyaspor bizim hiç ihtimal vermediğimiz bir taktikle oynadı, doğru dürüst gol pozisyonu bile bulamadık diye serzenişte bulunması da Aykut Hocamızın taktiğinin, sisteminin cuk diye oturmasının bir kanıtı da oluveriyordu. Ayrıca maçı çok çok iyi yöneten Ankara Bölgesi’nin Fifa kokartlı hakemi  Bülent Yıldırım’ı da ayrıca tebrik ederiz, gördüğünü çaldı. Çok çok iyi bir maç yönetti 10 tam puanlık bir yönetim şekli gösterdi.

Sonuçta bu galibiyet bize sefamız olsun, mutluluk getirsin  derken, artık oynayacağımız 9 maçta  11 puan farkın getirdiği rahatlık ve güvenle daha kaliteli daha çok gol pozisyonuna girerek daha çok gol atarak kazanacağımız maçların özlemi ile yazımı noktalıyorum, çok çok teşekkürler Konyasporumuz  bize mutluluk verdiniz. Ne mutlu Konyasporluyum diyene.