Mustafa Balkan

Mustafa Balkan

ŞEHİTLERİMİZİ KALBİMİZE GÖMDÜK

ŞEHİTLERİMİZİ KALBİMİZE GÖMDÜK

"Allah yolunda öldürülenlere (şehitlere) ölü demeyiniz. Zira onlar diridirler. Fakat siz bunu anlayamaz, idrak edemezsiniz." (Bakara/154)

 

 

Beşiktaş'taki Şehitler Tepesi'nde, hain ve şerefsizce bir bombalama sonucunda can veren 44 kişiden üç polis şehidimizi, dün gözyaşlarımızla uğurladık.

Polis memuru Metin Düzgün'ü, Polis Şehitliğinde ebedi istiratgâhına binlerce insan daualarla ve gözyaşlarıyla defnetti.

Hz. Mevlâna'nın "Gözyaşı neredeyse rahmet oraya iner" sözü, ne kadar da anlamlı. Cenab-ı Hak, kadınlara "gözyaşı"nı boşuna bahşetmemiş. O aynı zamanda merhameti çağrıştırır. Bundan dolayı kadınlar yufka yürekli, şefkat timsali ve merhamet abidesi kesiliverirler. Bedir'de, Çanakkale'de, Halep'te, Gazze'de ve Arakan'da bunların sayısız misâlleri vardır.

 

***

Peygamber Efendimiz (Salât ve selâm onun üzerine olsun) şöyle buyurmuştur: "Şehidlerin ruhları, yeşil bir kuş halinde, cennette diledikleri gibi gezerler. Sonra arşın altına asılmış olan kandillere yaklaşırlar. Rableri onlara muttali oldu ve buyurdu ki: “Ne istiyorsunuz?”, onlar derler ki: "Ey Rabbimiz ne isteyelim ki zaten sen bize yaratmış olduğun varlıklardan hiçbirine vermediğin şeyleri bize verdin!” Sonra Yüce Allah onlara yine aynı soruyu tekrarlar. İsteksiz bırakılmayacaklarını görünce derler ki: “Ey Rabbimiz bizi tekrar dünyaya döndürüp, ölünceye kadar senin yolunda cihat ettirmeni istiyoruz.” Rableri der ki: "Ben onların bir daha dünyaya döndürülmeyeceklerini yazdım.” (İbni Kesir)

Cennet kimlerin? sorusunun cevabı ise şöyle: "Yemin olsun ki, (girmiş olduğunuz bu İslâm yolunda) biz sizi, biraz korku, biraz açlık, biraz da mallardan, canlardan ve mahsullerden eksilterek (bir kısım sıkıntılara düşürerek) kesinlikle imtihan edeceğiz!.. Evet, sen, o  sabredenleri (zorluklar karşısında yılmadan ve Allah’a olan ümitlerini yitirmeden daima mücadele etmekte olanları) müjdele!..[ Cennet onlarındır.] (Bakara/155).

 

KAYBEDECEK NELERİ VAR Kİ...

         Yüce Yaradan, bizi sınamaya devam ediyor: "O sabreden kullar öyle kimselerdir ki, başlarına bir musibet gelip çattığı zaman: “Biz; (can, mal ve sahip olduğumuz her şeyimizle) sadece ve sadece  Allah’a aidiz!.. Evet, biz, sadece ve sadece  O’na dönmekteyiz!.. [Kaybedecek hiçbir şeyimiz yoktur.] derler." (Bakara/156)   

         Mümin olmanın, kâmil anlamda insân olmanın, örnek, önder ve ümmet olmanın en mükemmel tanımı bu olsa gerek.

         Bizler, bize isabet eden musibetlere sabrederek; o, taşımakta olduğumuz bayrağı arkamıza, sağımıza, solumuza bakmadan ve hiçbir maddî/ dünyevî hesap yapamadan taşıyarak o bayrağı dikilmesi gereken her yere dikeriz. 

        

         ***

         Şehidimizin cenazesinde taşınan bir döviz dikkatimi çekti. Sol tarafında Cumhurbaşkanlığı forsu bulunan dövizde şunlar yazılıydı:

         "NAMLUNUN UCUNDA CENNETİ GÖREN TÜRK MİLLETİNDEN VATAN ALINAMAZ."

         Türk Devleti 1040 yılında kuruldu ve kesintisiz yaşamaya devam ediyor.

         Müslüman Türk Milleti olarak 1040 yılından beri vatan yaptığımız topraklarda milyonlarca şehit verdik. 

         Musalla Kabristanı'ndaki namazgâhlık da ceddimiz Selçuklu'dan bize intikal eden mirastır. Büyük anlamı ve değeri vardır. Kaldı ki bu mezarlıkta nice şehitler, devlet büyükleri, Allah Dostları ve Hak Âşıkları yatmaktadır.

         Bizler, Müslümanlar olarak bizden önceki Müslümanların başına neler geldiyse, bugün de aynı şeylerin bir başka versiyonlarıyla imtihan ediliyoruz.

         Türkiye yeniden vatan olmaya duruyor.

         Şehitlerimize Allah'tan rahmet diler, ailelerine, polis camiasına ve aziz milletimize sabrlar niyaz ederim.   

         Şehitlerimiz nûr içinde yatsınlar.

        

         AZİZİM DİYOR Kİ...

         Âkif, boşuna haykırmıyor:

         "Ey şehîd oğlu şehîd isteme benden makber,

         Sana âğûşunu açmış duruyor Peygamber."

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
Mustafa Balkan Arşivi
SON YAZILAR