Dün uzun bir aradan sonra Selçuklu’nun yeni Başkanı Sayın Ahmet Pekyatırmacı ve belediyenin yenilenen A takımı ile birlikte idik. Selçuklu’da Uğur İbrahim Altay ile yeni bir dönem başlamış ve büyük ilçe adeta şahlanmıştı.

Ancak seçim öncesi Tahir Başkan’ın Büyükşehir’den ayrılması ve vekil olması bu “iğneli fıçı” makama Uğur Başkan’ın geçmesi ile Selçuklu da yeniden kendi içinde titredi ve yenilendi.

Selçuklu’nun Uğur Başkan’la tarih yazmasında üst kademelerde ve stratejik mevkilerdeki örnek dayanışma başarıyı getirmişti. Başkanla birlikte bu efsane kadronun ne yapacağı işte bundan sonra belli olacak. Gerçi şimdi Uğur Başkan yok ama ekibi orada. Belki önümüzdeki günlerde Selçuklu’dan Büyükşehir’e bir transfer daha olur ve bu ekip bu kadro ile seçime girer.

Uğur Başkan’dan sonra Ahmet Pekyatırmacı’nın bu koltuğa oturması da sürpriz olmadı yadırganmadı. Çünkü AK Parti’nin içini iyi bilenler, şehrin üst aklında derin yapının içinde olanlar ve Konya-Külliye dahası Reis hattında gidip gelenler için nasıl Uğur Başkan piyangodan çıkmadı ise aynı şartlar Ahmet Başkan için de geçerli idi.

Ahmet Başkan dün ilk kez basının karşısında kendi A takımı ile çıktı.

Başkan yardımcıları Furkan Kuşdemir, Ali Ziya Yalçınkaya, Hasan Görgülü, Ömer Faruk Özcan, A. İmran Arıtan, Zeynep Ümit Altınsoy ve Murat Can başkanla birlikte yan yana idiler. Başkan yardımcıları içerisinde iyi tanıdıklarımız var, biraz tanıdıklarımız var bir de hiç tanımadığımız var. Ama hepsi iyi insanlar ki buradalar.

Sayın Pekyatırmacı, bir iki projeden söz ederken Selçuklu Belediyesi’nin Çanakkale ve sabah namazına giden çocuklarımıza bisiklet projesi gibi Türkiye çapında ses getiren iki projenin artık Selçuklu’dan çıkıp Büyükşehir’e geçtiğini söyledikten sonra kendi projeleri ile yola devam edeceklerini “Selçuklu’nun Torunları Osmanlı’nın İzinde” projesinin ise üçüncü aşamasının başladığını anlattı.

Biz bu ekibe önümüzdeki kısa dönemde başarılar dilerken kendilerinden de şehir olarak bir iki bomba proje beklediğimizi iletiyoruz.

KTO’LU BİR ÖĞRENCİNİN İSTEĞİ

Demek ki yaşadıkça neler göreceğiz. Gündüzler yetmeyince artık akşamları tıraş olmaya başladık.

Randevu saatinde koşarak yetiştik ve kendimizi kuaför koltuğuna son anda attık.

Aslında telefon çalmasa bu anlar gözümü kapatıp beynimi dinlediğim anlardır. Tabii sağda solda kulak kesileceğim derin sohbetler yok ise.

Tam dinlenmeye geçmiştim ki yan koltukta saçı sakalı uzun bir genci tıraş etmekte olan usta “Uğur abi bak bu genç senin hayranın imiş” deyince gözümü açtım. Genç gözünden ışıklar saçan yakışıklı birisi ile göz göze geldim. O saç sakal kılları arasında başladık sohbete.

Genç arkadaşımız Karatay Üniversitesi ikinci sınıf öğrencisi imiş.

Anladığım kadarı ile ailenin maddi durumu da iyi imiş.

Ama o gün açıklanan sonuçlarda Türkiye’de ilk dilime giren kardeşinin de üniversiteye gireceğini kardeşinin hedefinin hayal ettiği okuldan önce yüzde yüz burslu okul olacağını söyleyince gayri ihtiyari “neden?” dedim.

Genç devam etti “Abi ailemizi düşünmek zorundayız. Biz üniversite okusak da ailemize en az şekilde yük olmalıyız.

Uğur abi hem ben sizin yazılarınızı her gün okuyorum. Siz bizim başkanımız Selçuk Başkan’la samimisiniz değil mi?”

-“Vallahi Selçuk Başkan’ı çok severim ama öyle bir samimiyetimiz filan da yok” dedim.

Genç arkadaş devam etti;

“Abi ya Selçuk Başkan’a bir söylesenize. Vallahi çok zam yaptılar. İnan bu kadar zam olmaz. Ödemelerde sıkıntı çekiyoruz. Babam da bu kadar parayı ödeyemez ki. Gidip bankadan kredi mi çekelim?”

Yakışıklı bu arada rakamları ne kadar zam yapıldığını filan da söyledi de şuanda hatırlamıyorum.

O arada sıra bekleyen bir başka abimiz söze girdi “Uğur Bey yazacaksanız şu ödemelerde de senet işi olsa taksitlendirmede bir kolaylık sağlansa” demez mi?…

O abimize de kafamı çevirme şansımız olmadığı için aynadan inşallah dedik.

Bizim bu yazımızın Karatay Üniversitesi’nde öğrenci olan ya da olacak olan gençler ile ailelerine bir faydası olacağını hiç mi hiç sanmıyorum.

Çünkü söz konusu kesinlikte Karatay Üniversitesi değil.

Ama bizim saf insanımız artık şu gerçeği görecek ve bunu seve seve kabullenecek, “Ana sınıfından, kreşinden liselere üniversitelere parası olan okur, parası olmayan devlet okullarında meler”

Haaaa oralarda da para işi farklı işler.

Yani?

Yani pamuk eller hep cebe beyler.

İyi tatiller.

GÜNÜN OKKALI SÖZÜ

Zulüm edende zulme rıza gösterende zalimdir

NE ZAMAN ADAM OLURUZ?

Sıcakların beynimizi yakmaya başladığı şu günlerde direksiyon başında biraz daha az hata yapmaya çalıştığımız zaman daha iyi ADAM oluruz.