Sigara içenlerin özgürlük (!) alanları, her geçen gün biraz daha daralıyor.

Tiryakiler bu durumdan hiç de hoşnut değiller.

Haksız da sayılmazlar. Ne yapsınlar, alışmışlar bir kere.

Bırakamıyorlar (!)

Hemen bütün tiryakilerin savunması bu şekildedir. “Ne yapayım bırakamıyorum işte" derler.

Bu şekilde konuşan tiryakiler, aslında sigarayı bırakmak istemedikleri için, böyle bir bahanenin arkasına sığınırlar.

Çünkü dün, ben de aynısını yapıyordum.

Ne zaman ki, “takke düştü kel göründü” kaçacak yer kalmadı. Sığınacak hiç bir bahane bulamadım. Kuzu kuzu bıraktım. Aksi halde o beni bırakacaktı.

Peki bıraktım da ne oldu?

Şu anda KOAH hastasıyım ve 24 saat oksijen takviyesi ile hayatımı idame ettiriyorum.

Hükümetin sigara ile ilgili kararları çok yerindedir.

Cumhurbaşkanını sevmiyorsunuz diye, alınan kararlara da siyaseten bakmak zorunda değilsiniz. Sigaradan kaçındırmak doğru mudur, yanlış mıdır siz ona bakın.

Ülkeyi yöneten kişi elbette sorumluluk sahibi olacaktır. Toplum sağlığı neyi gerektiriyorsa onu yapacaktır.

Hatırlıyorsunuzdur. Geçtiğimiz yıllarda Cumhurbaşkanının yeni evlenen çiftlere 3 çocuk tavsiyesi olmuştu.

Malum zevat, her hayırlı işe karşı çıktığı gibi bu konuda da asaletini (!) göstermişti.

Erdoğan'ı protesto etmek için menopozun üçüncü evresindeki kokanaların açtıkları pankartı, ben bu köşede yazmaya haya ederim.           

Oysa sorumluluk sahibi her devlet adamı gibi, Sayın Erdoğan da ülkesinin yaşlanan nüfusundan kaygı duymuş, sadece bir tavsiyede bulunmuştu. Konuyla ilgili hiçbir yaptırım olmadığı halde, tavsiyeye bile tahammül edememişlerdi.

Sigara içilen alanların daha da daraltılması, sosyal medyada çok farklı yorumlanıyor. Bu konu nasıl siyasi malzemeye dönüşüyor, anlamak mümkün değil.

Şimdi, sigara içtiğim günler aklıma geliyor da, sigara içmeyen insanlara verdiğim eziyetten dolayı utanıyorum.

Eziyet ettiğim o insanlardan nasıl “helallik” isteyeceğim?

Sevgili tiryakiler. İsterseniz bırakabilirsiniz. Vakit geçmeden, o sizi bırakmadan siz onu bırakın.

Bırakın ki; ciğerleriniz oksijenle dolsun. Bırakın ki, daha fazla koku alabilesiniz. Bırakın ki, çevrenizdeki insanlar sizin dayanılmaz kokunuzdan rahatsız olmasın. Bırakın ki, benim gibi 24 saat oksijen aletine mahkum olmayasınız.

O irade sizde var.