Sıkıntılı Günlerimiz
Bölgesel FED yöneticilerinin kararsız ve tutarsız açıklamaları her bir yöneticinin yaptığı çelişkili açıklama piyasalarda kafa karıştırmaya devam ediyor. Piyasa oyuncuları FED’den gelecek faiz artırımlarını satın almaya devam ediyor. Yaklaşık 1,5 yıldır da FED piyasaları faiz artırımına hazırlıyor. Piyasalar önüne gelen her ay için FED’den faiz artırımı bekliyor. Bu gelişmede piyasaları sürekli olarak diken üstünde tutuyor. Kısacası piyasalar hala endişeli ve ne olacak kaygısı taşıyor.
Değerli dostlar FED’in faiz artırımı eninde sonunda olacak ve bu yıl olacak. FED başkanı Yellen Senato’da geçtiğimiz hafta yapmış olduğu açıklamada FED faiz artırımlarına 2015 yılında başlayacağını belirtti. Bu süreçten sonra önemli olan her ay düzenli olarak faiz artırımı gelecek mi? Faiz artırımlarının miktarı ne olacak şimdi piyasaların gündeminde bu var.
Yine 15 gün önce ekonomi bakanımız Sayın Nihat Zeybekçi dolarda yükselişin Ekim ayının başlarıyla birlikte yerini düşüşe bırakacağını belirtmişti. Fakat FED’den beklenen faiz artırımı süreci ve içerideki yaşanan gelişmeler dövizdeki düşüşleri sınırlıyor. Şu anda dövizde düşüşler söz konusu değil. İçerideki ortam dövizin düşmesine engel oluyor. Diğer yandan uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu S&P önceki gün yaptığı açıklamalarla yine gündem oluşturdu. Türkiye’nin dış piyasalardaki olumsuz gelişmelere karşı en kırılgan ülke olduğunu açıklaması zaten içerideki gelişmelere karşı olumsuz bir tablo içerisinde seyreden piyasalar bu açıklamalara tepki vermeye devam ediyor. Borsa İstanbul 70,000 ile 75,000 seviyeleri arasına sıkışmış, bir yön belirleyemiyor. Çünkü piyasalarda endişe hâkim. Yine bu açıklamalardan sonra dövizde sert yükselişler gördük. Dolar/TL 3,070 seviyelerini test ederek 3,010 seviyesine kadar geri çekildi. Euro/TL ise 3,470 seviyelerini test etti. Yine Euro/TL’nin de 3,350 seviyelerinde yatay seyrettiğini görüyoruz. Elbette ki dövizde geri çekilmeler olacaktır. Bakanımız Nihat Zeybekçi’nin dediği gibi Ekim ayından itibaren düşüşler olabilir, ama bunlar sınırlı olacaktır, 2,950 seviyelerine doğru geri çekilme görebiliriz, buralarda kalıcı olacağını düşünmüyorum. Her zaman söylediğim gibi istikrar ve güven tesis edilirse işte o zaman dövize de borsaya da istikrar gelir. Maalesef bugünkü ortamda bu da yok.
Dünyadaki bazı gelişmeler aslında bizim çok lehimize işliyor. En büyük giderimiz enerji, petrolün varil fiyatı 50 dolar ile son yılların en düşük seviyesinde, bu rakam 115 dolardan düşerek geliyor. Cari açığımızın azalmasında bize çok büyük katkı sağlıyor. Maalesef bulunduğumuz ortam bunun meyvelerini yememizi engelliyor. Siyasette olacak güçlü bir yapı bütün dünyaya güven verecektir. Bu güven neticesinde dövize de borsaya da istikrar gelecektir.
İçeride bütün gelişmeler seçimlere endeksli gidiyor. Piyasalarda bir güven bunalımı var. Hala seçimlerden nasıl bir sonuç çıkacağı belirsiz, piyasalara istikrarı da ancak ve ancak güçlü bir iktidar verebilir. Sanayicinin de küçük esnafında beklentisi bu, önce piyasalara güçlü güvenli bir siyasi iktidar sonrası piyasalarda güven olur. Bunları sağlayabilirsek biliniz ki Türkiye’nin büyümesi de güçlenmesi de çok kolay olacaktır. Güven sağlanamazsa önümüz hala karanlık kalmaya devam edecek. Bu da ekonomi için büyük bir belirsizlik olacaktır. Türkiye kırılgan bir yapıya sahip olduğu kadar gelecek vaat eden ülkeler arasında ilk sıralarda gelen bir ülkedir. Burada önemli olan ülkeyi düzlüğe çıkaracak bu günkü olumsuz tabloyu değiştirecek güçlü bir iktidarın olmasıdır. Bunu da hep birlikte seçimleri bekleyerek göreceğiz. Önemli olan ülkemiz için en iyisinin olmasıdır.
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.