Geride bıraktığımız 2014 yılı birçok bakımdan bir ilk oldu. Benim için bu yılın en önemli özelliği “kırgınlıklar yılı” olmasıydı. Bu konuda en büyük kırgınlığım ise Ahmet Sorgun’a. Sebebini bu köşeyi takip eden okurlarımız biliyor, bilmeyenler için yeniden izah edeceğim.

Geçen yılın en ilginç olaylarından biri “Malum yapı”ya olan yakınlığı sayesinde Konya Baro Başkanlığı’na seçilen Fevzi Kayacan’ın daha önceki yıllarda hiç aklına gelmeyen, herhangi bir anma mesajı yayınlamadığı Kerbela hadisesi ve Hz. Hüseyin’in şehadetini vesile bilerek, Türkiye’nin seçilmiş ilk cumhurbaşkanına “yezit!” telmihinde bulunmasıydı.

Oysa biz daha baro seçimleri yapılmadan 31 Ağustos’ta yazdığımız “Denge siyaseti” başlıklı bir yazıyla, gerek AK Parti il başkanlığını gerekse Konya kamuoyunu uyarmıştık. Dönemin AK Parti İl Başkanı Ahmet Sorgun abi doğrudan bize yaptığı açıklamada baro seçimlerinde “şaibeli aday”a oy vermeyeceklerini ifade etmişti. Ahmet abiye, meseleyi isim anmadan “şaibeli aday” olarak geçiştirdiği için kırgınım doğrusu. Ahmet abinin kastettiği isim baro yönetimine seçilemedi elbette, ama liste başı olan Fevzi Kayacan’a destekleri o kadar açıktı ki!

Fevzi Kayacan ile ilgili bu köşede birçok yazı okudunuz. Hepsinde vurguladığımız husus aynıydı. Biz kamuoyunu olabilecekler konusunda çok önceden gerek haberlerimizle gerekse yazılarımızla uyardığımız için içimiz müsterih!

Fevzi beyin son hamlesi Mustafa Akış’a dava açmak olmuş. Ancak ilginç bir şekilde Fevzi Bey kendisini -ne büyük bir baro başkanı olduğunu doğrulatma amacına matuf olsa gerek- Ahmet Hakan Coşkun’un iltifatlarına muhtaç bir pozisyona da sokmuş o dava dilekçesinde. Yani, “Ahmet Hakan Coşkun vb. sizi övsün diye mi “haklar” savunması yapıyorsunuz Fevzi bey?” diye de soran çıkabilir bir yerde.

Fevzi beyin, Mustafa Akış’ın kendisine “paralelcilik” ithamında bulunduğu iddiasıyla yaptığı dava başvurusunu duyan Konya barosuna kayıtlı birçok avukat arkadaş hemence Akış’ı arayarak “Sizi Fevzi Kayacan’a karşı savunmak bizim için büyük şereftir” demiş. Konyalı o avukat dostlarımızı takdir ettiğimi ayrıca ifade etmeme gerek yok.

Sonuçta Fevzi Kayacan’ın Konya Barosu Başkanı seçilmesinde Ahmet Sorgun ve Gürsoy Bilgin başta olmak üzere Hukuki Araştırmalar Derneği’nin katkıları çok. Geçtiğimiz günlerde ÜSTÜNDER, HUDER gibi derneklerde görev alan muhafazakar isimlerin Fevzi Kayacan’ın açıklamaları dolayısıyla alınacak tedbirleri konuştuklarını da biliyoruz. O toplantıda alınan kararın caydırıcı olmaktan uzak olduğunu da…

Kayacan’a şu anda baronun solcu avukatlarının destek verdiği de malum. Bir dahaki genel kurulda Kayacan Birlik Grubu’yla değil de Demokrat Avukatlar Grubu’yla ittifak yaparsa şaşırmayalım diye bunu da kayıt altına alıyorum.

Neticede Ahmet Sorgun abiye niye kırgın olduğum vuzuha kavuşmuştur umarım.

AHMET ABİ YENİ BÜRO AÇMIŞ

AK Parti İl Başkanlığı’nı bırakmasının ardından Ahmet Sorgun’un ayrı bir büro açacağı tahmininde bulunmuştum doğrusu, AK Parti il kongresinin hemen öncesinde. O zamana dek Gürsoy Bilgin’le ortak avukatlık bürosu olan Ahmet abinin Bilgin’den ayrılarak kendisine ait bir büro açtığını duymak bu sebeple beni şaşırtmadı. Bu gelişmeyi birileri her ne kadar “Öküz öldü, ortaklık bozuldu” deyimiyle tabir etse de bize düşenin Ahmet Sorgun’u bütün kırgınlıklarımıza rağmen tebrik etmek olduğu aşikâr.

Eski ortağı olduğu avukatlık bürosuyla aynı işhanında aynı katta Ahmet abinin yeni bürosu. Hayırlı uğurlu olsun!