Her seferinde zor günler diyoruz ya… Allah bundan geri düşürmesin hakikaten zor günler! Gözbebeği ülkemizin üzerindeki nazar her geçen daha da ağırlaşıyor sanki. Ödenen bedel her an bir aşama daha ilerliyor.

Türkiye en çok badireyi şüphesiz kendi içinde yaşar. Zira dışarıda yenilmez hale gelen Osmanlı İmparatorluğu’nu da içeriden çökerterek neticeye ulaşabilmişlerdir.

Bu yüzden içişlerinin önemi bu ülkenin kaderiyle aynı paydada ilerler.

Paralel orijinli bakanların elinde muma çevrilen ve vatanın her karesinin parsellendiği günler çok uzak değil bize. En önemli bakanlığı ilkin kuşatma yoluna giderek oradaki isim temiz de olsa çevresi anında insanı vezirken rezil edebilir.

Önceki İçişleri Bakanı Efkan Ala ile ilgili söylenebileceklerin önüne Cumhurbaşkanımız “performans kaybı” nitelemesi ile geçmiştir. Ötesini deşmeye gerek yok zor günlerde önemli süreçler üstlenmiştir Sayın Ala, en talihsiz açıklaması bize göre “81 İl Emniyet Müdürünün 74’ü, 7000 emniyet istihbarat elemanının 6500’ü FETÖ mensubuymuş” açıklamasıdır. Zira kendisi o dönemde görevde olmayabilir ama unutulmayan bu kadar hainin yine aynı üst kimlik döneminde görevde olmasıdır.

Efkan Ala ile ilgili Fuat Uğur’un şu cümlesi önemli “Yakın çevresindeki çalışma arkadaşları, bürokrat ve danışmanlar bu kuşatma altında, aralarına sızan paralel çetecilerin de etkisiyle giderek atıllaştı, iş üretemez ve reaktif hale dönüştü.”

Süleyman Soylu’nun gelişinin sırrı işte tam da bu evrede ortaya çıkıyor. AK Parti’nin 2011 seçimlerindeki zaferinden sonrasını hatırlayın tamamen Milli Görüş çizgisine kayacağı düşünülen günlerde Süleyman Soylu, bizzat Recep Tayyip Erdoğan tarafından siyasete davet edilmiş, önce Ar-Ge daha sonra Teşkilatlardan Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı görevleri verilmişti.

Süleyman Soylu demokrat çizgiden gelen biri. Doğru Yol zamanında emniyet kademelerinde kimi zaman ön plana çıkan başarılar tüm ülkenin malumudur.

Özellikle AK Parti’de teşkilatlardan sorumlu olduğu dönemde kendi kimliğini kabul ettirmiş ve önemli değişimler gerçekleştirmiş bir isim.

Bugün özellikle içişlerinde zor günlerin yaşandığı bir süreçte göreve getirilmesi de oldukça manidar. Zira onun atacağı adımlar iç piyasada ülkenin kaderini yeniden şekillendirecek. FETÖ/PDY ile mücadelede özellikle sulandırma operasyonlarının yapıldığı, PKK ile içeride yürütülen mücadele kimi zaman performans kayıplarının yaşandığı bir dönem.

Sayın Soylu bu ‘zor’a talip oldu bir bakıma. 15 Temmuz gecesi TRT’yi halkla birlikte darbecilerden kurtardığı o heyecanlı anlar hepimizin gözünün önünde.

Belki de o gece meydanlarda yürüyen ilk ve tek bakan o. Şimdi bu görevi alması hiç kimse için bu bakıma sürpriz değil. Aksine AK Parti tabanı başta olmak üzere ülkenin genelinde yönetim anlamında bir rahatlama ve terör ile mücadelede daha etkin olunacağı konuşuluyor.

Cumhurbaşkanımızın en çok güvendiği isimlerden biri Bakan Soylu, bunu ta Davutoğlu döneminden çok iyi biliyoruz. Onun bu güvenini sarsmamak için var gücüyle çalışacağını en iyi Reis biliyor. Yakın çalışma arkadaşları bakanlığa sabah 06.00’da girip gece yarılarına kadar çalışan tıpkı Cumhurbaşkanı temposunda bir isim olarak bahseder Soylu’dan.

Son iki hükümette Çalışma Bakanlığı görevini alarak yine önemli bakanlıklardan birinde kısa sürede başarılı işler yapması elbette bu göreve gelmesinde önemli bir etken.

Ülkemiz, vatanımız, devletimiz ve milletimiz adına hayırlı uğurlu olsun inşallah.