Güzel bir yaz günü için haftanın ilk ayın son hafta başında yeniden sizlerle birlikte olmanın şükrü içerisindeyiz.

Lafa direkt sizden gelenlerle başlayalım.

ŞEFİK CAN CADDESİ GİRİŞİ

Duyarlı abimiz yine bir şeyler göndermiş yazdıklarını okuyunca gönderdiği fotoğraflara bakınca hatırladım. Burası geçen yıl yapılmıştı.

Önce bölgeyi hatırlayalım.

“Uğur abim burası Şefik Can Caddesine girişindeki hızlı tren alt geçit yaya yolu. Geçen sene sağ olsun yetkililer çağrılara kulak verip tarla gibi olmuş yaya yolunu fayansla döşeyip pırıl pırıl yapmışlardı. Şimdi yolun iki tarafında fayanslarda deformasyonlar var.

Haber verilirse ilgileneceklerine eminim. İhmal edilirse açık olan yerlerden diğerleri de sökülüyor. Bir gören olalım dedim. SELAMLAR.”

…………

Bizim Büyükşehir’de Uğur Başkan inanılmaz bir şekilde muslukları kıstı ve haklı olarak tasarruf politikası uyguluyor. Bunların da sonuçları hemen görülmeye başladı. Bu işler hesap kitap bir de olaya yüreğini koyma meselesi. İnşallah yukarıda olduğu gibi yapbozlar devri de zamanla sona erecektir. 

“HEP ELEŞTİRECEK DEĞİLİZ YA

BÜYÜKŞEHİR ÇALIŞIYOR…”

Şehir sevdası ise hepimizden sevdalı, konu Türkiye ise hepimizden milliyetçi ama işte siyasi çizgisi solcu veya sosyal demokrat kimliği ile bilinen pırıl pırıl abimiz hafta sonunda şu fotoğraf karesini gönderip altına da bunları yazıyordu; 

“Harmancık kavşağındaki çalışma trafiği rahatlattık

Büyükşehir çalışıyor

Hep eleştirecek değiliz.”

…………..

Abim sen cansın. Teşekkürler.

ANCAK “OHAAAAA” DENİR

Kendi sektöründe Türkiye markası Konyalı “ağzı var dili yok” diye tabir ettiğimiz güzel insanlardan bir abimiz nasıl oldu da çileden çıkmış ise aşağıda sadece bir karesini paylaşacağımız konunun videosunu da çekmiş. Demek ki bu iş kilometrelerce devam etmiş.

Abimiz yeni ve durumu şöyle izah ediyordu 

“Uğur abi burası Adana Çevre Yolu. Ve bu arkadaş gördüğün gibi yürüme yolunda ayağını gazdan çekmeden tam gaz ilerliyor.”

…………..

Pes demekten başka bir şey denir mi? Burası Konya işte. Hep diyoruz yaaa bu şehirde kurallara ve hız limitine uyarak şehirlerarası yolda (şehrin içinde kalmış ve artık sadece adı şehirlerarası yol olan) gitmek enayilik. Kaldırımda basıp gitmek ise uyanıklık bunun başka bir izahı varsa buyursun.

TANKIN BULUNDUĞU HAVZAN’A

HİÇ BU PENCEREDEN BAKMAMIŞTIK.

Meram Yeni Yol bölgesinde lastik durağından yeni ve modern şehirleşme adına son 10-15 yılda Konya’nın en lüks en pahalı dairelerin bulunduğu bölgeden söz edeceğiz. Malum 15 Temmuz’un da sembol bölgesi Tank Taburu’nun bulunduğu yer bu yeni modern ve zengin şehir planlaması içerisinde insanımızın en gözde yeri.

Bölge bir planlamada trafik ve özellikle park sorunu ise ayyuka çıkmış durumda.

Biz de bugüne kader sizden gelen şikâyetlerle kendi gördüklerimiz ve yaşadıklarımız ile bölgedeki trafik ve park sorununu yerden yere vurduk.

Allah için sade vatandaşın dışında bugüne kadar etkili yetkili siyasetçi bürokrasi adına bir kez Emniyet Müdürümüz Şükrü Yaman Bey telefon etmişti ve “Uğur abi hep burayı yazıp duruyorsun ama polisiye tedbirler ile bizim yapılacak ya da polisin yapabileceği bu”…. diyerek Emniyet Teşkilatının bölgede yaptığı çalışmaları anlatmıştı. Yani bundan sonrası vatandaşa kalıyordu. 

Bize bölgeden uygunsuz park, hatalı park, bisiklet yollarının ve kaldırımın nasıl işgal edileceği yönünde aklınıza gelebilecek her türlü fotoğraf karesi de ulaşmış biz de köşemizde yazmıştık.

Bölgenin bırakın kaldırımını parkını trafik akışı yönünde bile, işi bilen insanın girmemek adına bu güzergahtan kaçtığını da göz ölüne aldığımız zaman dile gelecek iki kesim kalmıştı.

Bir,  burada bu planlamayı yapan siyasetçiler.

İki, bu bölgede ticaret yapan esnaflar.

………….

Siyasiler konuşmayacağına göre bir tek ekmek, aş ve istihdam adına büyük risk alarak yatırım yapan esnaf kesimi kalmıştı.

İşte hafta içerisinde bir eski dost bizi ısrarla arıyordu. Buraya gerçekten risk alarak büyük paralar yatıran ve iş yapma adına direnen bölgedeki bir insanımızın daveti üzerine bu bölgeye gittik.

Bir de bu insanları yerinde dinledik. Vallahi bu insanların penceresinden bölgeye baktığımız zaman esnaf hepimizden de daha çok haklılardı.

Niye mi?

Neden mi?

Buyurun özetle bir de buradaki esnaf adına insanların söylediklerini dile getirelim.

Bu dar alanda, hiçbir tedbir almaksızın, hiç 10 yıl sonrasını düşünmeksizin böyle bir yapılanmanın tarihi nedir?

5 yıl- 7 yıl, göbeği çatlasın 10 yıl…

Doğru mudur?

Yüzde yüz. 10 yıl yok bile.

Peki burada böyle ticari bir yapılanmaya izin verilirken, bu izni veren yetkililer ne yapmışlardır?

Sadece işin belediyeye getireceği paraya günlük kısa vadede bakmışlardır.

Mesela park konusunu trafiğin yoğunluğunu hesaplamışlar mıdır?

Evet diyorsanız gelinen nokta ortadadır.

Peki bundan sonra ne yapılacaktır? Veya ne yapılabilir?

Çilenin ortaklarından biz vatandaşların ise bu çilenin müsebbibi olarak gördüğümüz esnaf, yine çözüm için alternatifi de söylemektedir.

Bu bölgede ticari mekanların karşısındaki eski askeri alan bilindiği gibi Büyükşehir’e geçti. Ve bugün askeriyenin bile kullanmadığı atıl bir alın bomboş tarla gibi durmaktadır. Geçici olarak pansuman tedavi amaçlı olarak burası Belediye ait bir açık otoparka dönüştürülürse küçükte olsa yoğunluk biraz olsun nefes alabilir.

……….

Şimdi işin bir de trajikomik durumunu Konya basınında ilk kez biz dile getirelim mi?

Büyükşehir Belediye Zabıtası bu bölgedeki iş yerlerinin sahiplerini uyarmış.

Bundan böyle bölgedeki hatalı parkın cezasını hatalı park yapan sürücüler değil işyeri sahipleri ödeyecekmiş. Nasıl bir çözüm mantığı ama?

Helal olsun böyle pratik çözüm üretebilen zekalara…

GÜNÜN OKKALI SÖZÜ

Samimiyet mesafeye bağlı olsaydı eğer, güneşe en yakın olduğu halde zirveler buz tutmazdı.

NE ZAMAN ADAM OLURUZ?

Önlenemeyen iğrenç düğün konvoylarında hiç değilse insanı deli eden, kulakları sağır adan korna çalma konusuna bir çözüm bulabildiğimiz zaman daha iyi ADAM oluruz.