Maç gayet sakin başladı. Konyaspor, önceki maçların aksine saldırgan değil, rakibin gücünü ve haddini bilerek başladı maça. Fenerbahçe de çok etkili olamadı rakip sahada. 24.dakikaya kadar iki takımın da isabetli şut çekememesi her şeyi özetliyor zaten. Sonrasında ise Fenerbahçe’nin ilk isabetli şutu gol oldu. İki tane uzun boylu stoper olmasına rağmen, yine bir duran toptan gol geldi. Sonrasında penaltı, kırmızı kart ve ilk yarı 1-1…

Selim Ay’ın sakat olması nedeniyle, Mesut Bakkal iki yabancı stoperle ve Kaya Tarakçı ile başladı. Vukovic ve Kokalovic ilk kez yan yana oynadılar ve oldukça sırıttılar. İki uzun boylu stoperin olduğu takım duran toptan 2 gol yemez. Goller kaleci hatası olsa da stoperlerin o topa vurdurtmamaları gerekirdi. 2. golden sonra Konyaspor topla daha çok oynasa da, pozisyon bulsa da gol bulamadı. Burada Fenerbahçe’nin de hakkını vermek lazım. 10 kişi ile çok iyi mücadele ettiler. Konyaspor da Fenerbahçe’ye yakın bir mücadele sergileseydi, bu maçtan en az 1 puanla ayrılırdı.

Maçın kaba özeti bu şekildeydi. Biraz da ayrıntılara değinelim:

1) Penaltı kararı doğruydu. Ali Turan rakibinden daha erken davrandı. Rakip, topa değil Ali’ye müdahale etti.

2) Bekir’in kırmızı kartı doğruydu. İsteyerek olmasa da ayağını Rangelov’un boyun hizasına kadar kaldırdı. Darbe olmasaydı sarı kart çıkabilirdi ama darbe olduğu için kırmızı kart doğru.

3) Kırmızı karttan sonra hakemin yanına kadar gelen Volkan Demirel de haklı olarak sarı kart gördü. Fakat karttan sonra da ısrarla itirazlarına devam eden Volkan’ın ikinci sarı karttan kırmızı görmesi gerekirdi. Devre arasında bile hakemin yanına kadar gelip itiraz etti ama genç hakem Mete Kalkavan, Volkanı da oyundan atmaya cesaret edemedi.

4) Hleb, Hleb, Hleb… Yıldız oyuncu haftalardır sanki sahada yok. Saha dışında bir sorunu var mı bilmiyorum ama saha içinde arkadaşlarıyla anlaşamadığı çok açık. Hleb dik oynamayı seviyor. Ama takımda savunma arkasına kaçan oyuncu yok. Ne Ömer Ali, ne Torje, ne de santrafor olmalarına rağmen Marica ve Rangelov savunma arkasına fazla kaçmıyor. Geçen sene Djalma, Hasan Kabze ve Gekas sık sık savunma arkasına hareketlenen isimlerdi ve Hleb bu oyuncularla çok iyi anlaşıyordu. Bu sene bu oyuncuların yokluğu en çok Hleb’i etkilemiş gözüküyor. Djalma’nın dönmesiyle inşallah o da form tutar.

5) Mesut Bakkal, yabancı sınırlamasından dolayı kalede Kaya Tarakçı’ya şans verdi. Ali Çamdalı da stoper oynayabilen bir oyuncu olsa da, Fenerbahçe karşısında oyuncuları kendi yerlerinde oynatmak gerekirdi ve Mesut Bakkal bu yüzden doğru olanı yaptı. Eminim bu yüzden Bakkal’a sallayanlar olacak ama Konyaspor, şartlar doğrultusunda Fenerbahçe karşısına çıkabileceği en iyi kadroyla çıktı.

Kaya Tarakçı bu maçta mecburen oynadı ama bundan sonra eminim hiçbir şekilde oynamayacaktır. Kendisi ne yazık ki PTT 1. Lig kalitesinde bile değil. Konyaspor, aslında kaybedeceği bir şey olmayan maçta Kaya yüzünden en az 1 puan kaybetti. Yediği goller çok amatörceydi ve bu yüzden ‘tarak’ gibi bir mağlubiyet geldi. Forvetlerin de şimdiye kadar bekleneni verememesi, Djalma döndükten sonra Mesut Bakkalı ileri uçta Hasan Kabze, kalede ise Belec tercihine itecektir. En azından ara transfere kadar olması gereken bu. Kaya Tarakçı, bu maçtan sonra bir daha forma giyemez, giymemeli.