Güzel, sıcak ve mutlu bir tatil gününde güzel, sıcak ve mutlu bir yazı yazamayacağım için özür dilerim.

Peşinen söyleyelim pazar pazar canını sıkmak istemeyenler bizi hiç okumasınlar…

BU ŞEHİRDE TRAFİK ÇİLEDİR

Önce Sayın Valimiz Muammer Erol Bey’den, Sayın Emniyet Müdürüm Hüseyin Namal Bey’den özür dileyerek konumuza giriş yapıyoruz. Çünkü her şehirde hatta her ülkede hatta sözüm ona “özgürlükler ülkesi” Amerika da bile yöneticiler kendi bölgelerindeki olumsuzlukların gündeme getirilmesinden hoşlanmazlar. Dolayısı ile gerçeği de kabullenmezler.

Büyüklerimiz Konya’daki trafik sorununu asla söylemezler. Kabul de etmezler. Biz ise her fırsatta bu sorunu köşemize taşımaya çalışıyoruz. (umulur ki günün birinde kalıcı çözümler üretilir) Bugün de geçtiğimiz cuma günü şehir merkezinde yaşanılanlarla ilgili birkaç konuyu sizlerle paylaşmak istiyorum.

KULE KARŞISINDA ÇEKİLEN SİLAH

Cuma günü saat 19 sularında bir işadamımız ısrarla arıyordu. Üçüncü aramasında görüşebildik, bize aktarılan konu aynen şöyle idi.

“Kule AVM’nin karşısında tekyönlü yolda sağda bir araç park etmiş bekliyor. Kavşağa yakın park ettiği içinde trafik zorlanıyor. Önümde üç beş araba var. Bir arada bunlardan birisi sağa park etmiş olan koyu renkli 01.BS…. plakalı otomobilin direksiyonundaki adama bir şeyler söyledi.

O anda ortalık karıştı. El frenini çeken direksiyondan indi. Derken o araçtaki sivil şahıs aracına yöneldi otomobilindeki silahını çekti başladı bağırmaya. Meğer polis imiş. Araya girenlerin vasıtası ile iş büyümeden önlendi. Abi bütün kameralar ve oradaki esnaf olayın şahididir”…

…..

O şahıs gerçekten polis miydi? Polis ise haklı mıydı? Ne oldu da o polis o kadar sinirlendi? Hiçbir zaman hiçbir toplumsal olaya tek yönlü bakmak istemiyoruz. Ancak ister kabul edin isterseniz etmeyin hatta bana da kızın bu durum bu şehrin trafik sorununun küçük bir örneğidir…

YEŞİL IŞIKTA KAVŞAKLARDA

TRAMVAY HATLARINDA

KİLİTLENEN TRAFİK

Yine cuma günü akşamüzeri, saat 19 sularında şehrin ana caddelerindeki keşmekeşi bilmeyen yönetici var mı? O zaman alın size bir Adalhan bir de İhsaniye kavşağından iki fotoğraf karesi

Araçlara yeşil ışık yanıyor ilerleme şansınız yok. Her kavşakta polis var. Polisin de yaptığı ve yapacağı bir şey yok. Sadece seyrediyorlar. Direksiyonda kilitlendiğimiz zaman arada bir kafamı çamdan çıkartıp fotoğraf çekiyorum. Bir ara sol yanımdaki siyah jeepten Faruk Şeker abimiz sesleniyor “Yine yazacan değil mi? Yazacaksın da ne değişecek? …

“Al sana bir kaya nerene dayarsan daya”

….

Bir arada Doç. Dr. Mehmet Kamanlı arıyor. Adeta yalvarıyor, “Allah rızası için şu trafiği bir yaz. Bir saattir yoldayım evime gidemedim.”

Soruyorum ”Hocam ben de trafikteyim. Ama sen hocasın. Üstelik mühendissin sorun nerede haberin var mı?”

-“İstasyon caddesinde yeni restore edilen evlerin önünde KOSKİ çalışma yapıyormuş. Galiba ondan”

…..

Aynı teşhisi sabah saatlerinde de Dr. Seyit Karaca sosyal medyada dile getirmiş “Alternatif yoooool” diye haykırmıştı.

İyide Nalçacı’dan gelen trafik ile İstasyon caddesinin ne alakası var.

Bu teşhis bana hiç inandırıcı gelmiyor. Eğer doğru ise gerçek facia daha da büyük.

……

Eve gidip duşumu alıp karnımı doyurup ayaklarımı şöyle bir uzatıp gece programı için nerelere gideceğime bakarken anladım, “Sabahtan bu yana vatandaşın bize aktardıkları ile bizim gördüklerimiz, yaşadıklarımız sorun değildi ki...

İyi pazarlar…

GÜNÜN OKKALI SÖZÜ

İnsanları birleştiren duygular, ayıran ise fikirlerdir...

NE ZAMAN ADAM OLURUZ?

Bayan sürücüler arka koltuğa bıraktıkları çocukların camdan dışarıya sarktıklarını gördükleri zaman ADAM oluruz.