Allah, insanlar için öyle bir beyin yaratmıştır ki bugüne kadar ne şifresini ne de tam sırrını çözebilen bir bilim adamı henüz çıkmamıştır.

Bu mucize organ sağ ve sol olmak üzere iki bölümden oluşmaktadır.

Dinimiz sürekli “Sağ” üzerinde önemle durmuştur.

Yemek yerken kullanılan el, atılan adımlar ve daha birçok konuda sağın sürekli kullanılmasının üzerinde hassasiyetle durulmuş ve mahşer gününde Amel defteri sağdan verilenlerin cennetle müjdeleneceği söylenerek sağın önemi özellikle vurgulanmıştır.

Sağ beyin sol beyinden milyarlarca kat üstün hızda ve yetenekte yaratılmıştır. Böyle bir ayrıcalık olmasaydı beynin iki bölümü yerine tümünün bir bütün olarak kullanılması daha mümkün olabilecekti.

Ergenlik çağına kadar sağ beynin “Yardımseverlik” yeteneğinin ortaya çıkarılması halinde, ömür boyu “Artık birbirine yardım eden iki beynimiz vardır” söylemini dile getirirsek sanırım yanlış bir ifade kullanmış olmayız.

Ergenlik çağından sonra sağ ve sol beyin artık sadece kendi görevlerinden sorumlu olacaklardır. Bundan sonra bir beynin bölümü diğer beynin bölümüne ait başka bir işin yardımına gitmeyecektir.

Sol beyinde gerçekleşen konuşma yeteneğini kaza ile kaybeden bir çocuk, ergenlik yaşından önce sağ beynin yardımı ile yeniden konuşma yeteneğine kavuşurken, aynı tür kazada konuşma yeteneğini kaybeden 50 yaşında bir insanın tüm çabalara rağmen yeniden konuşma becerisini kazanamaması bahsedilen konuya sadece bir örnektir.

Peki, ülkemiz eğitiminde hangi beyin daha çok kullanılmaktadır?

Üzülerek söyleyelim ki çocuklarımız, sol beyinleri en üst düzeyde kullandırılan, sağ beyinleri ise sürekli köreltilen bir sistem içinde bulunmaktadır.

Test çözme, hızlı okuma, matematik işlemleri, ödev gibi analitik düşünme becerisi olan işler sol beyinde gerçekleşir.

Hayal dünyası, duygular, farklı düşünceler ve yorumlar ise sağ beyinde gerçekleşir.

Hal böyle olunca üretemeyen, duygu ve düşüncelerini ifade edemeyen, hayal dünyası zayıf, özgüveni düşük bir neslin karşımıza çıkması gayet doğal karşılanacak bir durum olmaktadır.

Hayal dünyasının derinlikleri, duygusallık, farklılık ve olağanüstü üstü düşünceler sağ beynin dikkatini çeker ve bu durumları unutulmaz hale getirmek için elinden ne geliyorsa yapar.

Geçmişte yaşadığınız anılarda gökyüzünde gördüğünüz “Uçan Güvercinleri” hatırlamanız çok zordur ancak uçan güvercin yerine “Uçan Filler” görseydiniz, ömrünüz boyunca bu uçan filleri asla unutmayacaktınız.

Sebebi, bahsedilen sıradışı görüntü sağ beynin dikkatini çekmiş ve oluşan bu sinyali alarak bünyesinde bulundurduğu kalıcı hafızaya göndererek bilgi ve görüntüyü unutulmaz hale getirmiştir.

Sağ beyin eğitimini iyi veren Singapur, Japonya, Kore ve Çin’in PISA ve TIMSS değerlendirmelerinde üst sıralarda yer alması bahsettiğimiz konuları açıklayan bir durum olarak karşımıza çıkmaktadır.

Sağ beynin daha çok kullanılması için 12 yaş öncesi çocukların öncelikle test ve ödev hummasından uzak tutulması gerekmektedir.

Kitap okurken içerikteki olay ve hareketlerin vücut diliyle ifade edilmesi,

Sağ beyinle matematik işlem yeteneğinin kazanılması,

Bir konu üzerinden duyguların en az 350-400 sözcükle ifade edilebileceği yazılı anlatımların yapılması,

Araştırma, deney, resim ve müzik etkinliklerine bol bol yer verilmesi sağ beynin bünyesinde bulunan yetenekleri ve yardımlaşma durumunu ortaya çıkarabilecek bir kaç örnek çalışmalardır.

12 yaş öncesi çocuklara verilecek doğru bir sağ beyin eğitimi, onlar için ileride atılacak sağlam bir temel ve parlak bir gelecektir.

Sağlıcakla kalın…