Dün sabah 8 sularında evden çıktım. Gazeteye girdiğim saat 15.30 suları idi. Şehri önce boydan boya doğudan batıya, sonra enlemesine kuzeyden güneye araçla turladım. Hiç durmadım. Sürekli doktorundan, öğretim görevlisine, iş adamı sanayicisinden esnafına pek çok dost isimle görüşüm. Siyasiler ve yerel yöneticilerde tabii.

Şehirde her şey çok iyi gidiyordu. Çünkü Konya bayram havasına girmişti. Ancak daha ilk gelen fotoğraflar ve bilgi notu da şehrin trafiğinden idi.

Fotoğraflar şöyleydi:

Bu fotoğrafları gönderen dostumuz önce telefonla durumu anlattı. Direksiyonda olduğumuzu ve not alamayacağımızı söyleyince de şu bilgi notları yazıyordu;

“Uğur Abi Burası İstanbul Yolu. Sabah saatleri çok yoğun abi. Burası MEDAŞ önü. Karşılıklı olarak buradan servislere, dolmuşlara binen insan sayısı oldukça fazla. Yani İstanbul Yolu Köprülü Kavşağı yeni yapılan bölge. Öncesinde Otogar Köprülü Kavşağı var ondan önce Zafer Sanayi kısmında ışıklar var. Kampüs tarafından gelirken de 112 acil kavşağından bu tarafa kırmızı ışık yok. Vızır vızır abim. Korkunç bir şekilde trafik akıyor. İnsanlar yaya üst geçidi olmadığı için araçların arasından geçmeye çalışıyorlar. Kesin insan ölür abi burada…”

………….

Aynı bölgeden öğleden sonra geçtim. Kampüste idim. Öğle yemeğini de Selçuk Üniversitesinin birbirinden değerli hocaları ile birlikte yemiştik. Selçuk Üniversitesini, yeni kurulacak Teknik Üniversitesini ve oluşumu konuşmuştuk. (İnşallah bayram sonrası burası ile ilgili de perde arkası gelişmelerin yazılabilecek kadarını sizlerle paylaşırız)

Gerçekten de trafik bu bölgede çok yoğundu ve yayalar perişandı. O zaman hatırladım. Özellikle MEDAŞ önüne bir üst geçit şart demiştik. Çünkü bir MEDAŞ görevlisi de burada elektriğe değil ama araca çarpılmış ve sakat kalmıştı. Tahir Başkan’ yaptıramadık ama inşallah Uğur Başkan bu konuda gerekli olanları yapacaktır diye bölge insanı adına ümit ediyoruz.

GELELİM ŞEKER ALT GEÇİDİNDEN

VATAN CADDESİNE ORADAN DA

BÜYÜKŞEHİR’İN ÖNÜNE GELENE KADAR Kİ BÖLÜME

Saat 10 suları. Meram Tıp’tan şehre doğru geliyoruz. Şeker’in orayı geçtik. Alt geçide girdik ve frene bastık. İlerlemeye çalışıyoruz. Nafile. Kendi kendimize içimizden “Hayırdır inşallah kaza vardır” diyoruz ve bekliyoruz. İnsaniye Kavşağına geldik. Atiker İmam Hatip’in olduğu yerde yeşil ışık yanıyor geçiyoruz ama ilerlemek ve gitmek mümkün değil.

Kavşağın dört tarafından da gelen araçlar düğüm olmuş durumda. Sabırla bekliyoruz. Kımıl kımıl ilerliyoruz. Nereye kadar? İlk sağdan çıkış var ya. Hani Mareşal’ın önüne çıkan yol. Hah. Tam burada tek şeride iki şerit halinde girmek isteyen sürücüler. Yani uyanık sürücüler. Yani kurula uymayan zeki insanlar(!). Kul hakkından korkan dürüst insanlarımız yolun çift şeridi böyle tıkarsa Adalhan Kavşağı’na kadar tek sıra ilerlemek zorunda kalırsınız. Ve böylece bu trafik çekmez.

BÜYÜKŞEHİR’İN ÖNÜ OLUR MU?

Konya’mızda trafiğin en iyi olması gereken yer neresidir? Elbette ki Büyükşehir Belediyesinin önüdür. Çünkü Başkan kafasını dışarıya çıkartıp pencereden baktığı zaman hiç değilse akan bir trafik görsün değil mi?           

Yoooo bizde asla olmaz. Oysa belediye görevlileri tam da belediyenin önündeki trafik aksın diye babaları bile diktiler. Nafile beyler nafile.

İki şeritli yola. Dubalar ile ayrılmış yola üçüncü şeritten kaynak yapan uyanıkları görüyorsunuz değil mi?

……………

Bunlar sadece birkaç kavşaktan çirkin örnekler. Hangi kavşakta hangi yol kenarında sıkıntı yok ki?

Peki tüm bunların sorumlusu şehri yönetenler mi?

Polisler mi?

Görevliler mi?

Asla ve asla. Tüm ve tüm bunların tek sorumlusu vebalini çekecek kendi insanımız.

Kendisinden başka kimseyi düşünmeyen. Kural tanımayan. Allah’tan korkmayın. Kuldan utanmayan. Sadece ve sadece ben. Önce ben diyen bir zihniyet.

Peki bunlar böyle yapıyorsa, meydanı bunlara boş mu bırakmalıyız?

Fert fert biz hiçbir şey yapamayız. Ancak dilek, temenni ve duamız bunların yani yasalara kurullara işaretlere uymayanların en ağır şekilde yaptıklarının bedelini ödemeleridir. Bizim de vatandaş olarak beklentimiz budur.

Yoksa şuraya üst geçit yapılmamış.

Allah aşkına yukarıda belirttiğimiz kavşakta üst geçit olmalı mı? Evet olmalı.

Peki ondan sonra kampüse kadar belli aralıklarda onca üst geçit var değil mi?

Evet…

Peki gece gündüz sabah akşam bu yoğunlukta insanımızın kaçta kaçı üst geçitleri kullanıyorlar?

Okul zamanı bunlara öğrencilerimizde dahil. Liselisi de üniversitelisi de…

O zaman?

O zaman önce insan. Önce insanımızı eğitmeliyiz değil mi?

Peki bu kafa ile mi?

İşte bütün sıkıntı da burada.

UĞUR BAŞKAN YİNE BOMBAYI PATLATTI

Büyükşehir Belediye Başkanı Sayın Uğur İbrahim Altay tam biz bu trafikteki çelişkileri yaşarken şehrin insanına bir müjde verdi. 

“Başkan Altay, Konyalıların Kurban Bayramı öncesi bayram alışverişlerini rahatça yapabilmeleri için Büyükşehir’e ait bütün kapalı otoparkların cumartesi, pazar ve pazartesi günleri; açık ve yol üzeri otoparkların ise arefe günü ücretsiz olarak hizmet vereceğini belirtti. Toplu ulaşım araçlarının ise bayramın birinci ve ikinci günü ücretsiz, diğer günler yüzde 50 indirimli olarak hizmet vereceğini söyledi.”…

Olay bu işte.

Uğur Başkanım bayram sonrası bu şehirde belediyeye ait otoparkları ücretsiz yapın inanın efsane olma yolunda bir adım daha aşılmış olur.

GÜNÜN OKKALI SÖZÜ

Birine karşı sabrın kalmadığı vakit Allah’ın sana ne kadar sabırlı olduğunu düşün

NE ZAMAN ADAM OLURUZ?

Keser gibi hep bana hep bana zihniyetinden kurtulduğumuz zaman daha iyi ADAM oluruz.