“UĞUR” KADAR BAŞINIZA TAŞ DÜŞSÜN EMİ…
Önce sizlerden gelenlerle hemen bugünkü yazımıza başlayalım.
BİR BABANIN SESSİZ FERYADI
Okurlarımızdan Tuncay B…. Bey içinde bulunduğu çıkmazı şöyle özetliyordu;
“Merhaba Uğur Bey;
Ben Konya Büyükşehir Belediyesinde kiralık şoför olarak çalışmaktaydım ve geçen hafta ihale yaptılar ve bu ayın sonunda bizi işten çıkarma kararı alındı. Konya Büyükşehir Belediyesi çıkarma sebepleri ise tasarruf tedbiri imiş. Benim gibi 150 kişiyi isten çıkardılar. Nereye gitsek herkes başından savdı ya da bizim ismimizi alıp TC’mizi alıp size dönüş yaparız gibisinden sözlerle bizleri oyaladılar. Benim işe ihtiyacım var. Çünkü 3 çocuğum var evim de kira. Önümüz kış ve çocuklarımın okul ihtiyaçlarını karşılayamadım. Şimdiden böyle olursam kış geldiği zaman ne yapacağım?
Biz Büyükşehir Belediyesinden bizi kadroya alın ya da taşeronlar alsınlar demiyoruz. Aynı işimizi geri vermelerini istiyoruz.
Benim aldığım para 2155 TL maaş. 4- 5 milyar lira maaş alan birisi olsam da belediye de tasarruf yapıyorum diye beni işten çıkarsa.
Ama ben çocuklarımın rızkı için çabalıyorum. Sizden bunun medyada ya da nerede ses gelecekse orada yayınlanması için yardım etmenizi rica ederim.
Uğur hocam;
Hem madem tasarruf tedbirine gidecekmiş o zaman Daire Başkanları huzur hakkı alıyorlar. Her yere bir dünya para harcıyorlar. Sadece tasarruf tedbirleri alt tabakada yaşayan biz insanlar için mi olacak? Ben şu milletvekilinin adamıyım deyip, en üst yerlere adam koymaları illa her şey de torpil mi olması mı lazım?
Ben rızkım için çalmadık kapı bırakmadım ama inanın insan yerine koyup dinleyen bile olmadı.
Ben çok zor durumdayım benim helal rızka ihtiyacım var hocam…”
…………………
İnanın bu babanın yazdıklarını defalarca okudum.
Çünkü bugün aynı konuda başka bir şeyler yazmaya hazırlanmıştım.
Empati yaptım. İnanın benim de etrafımda öyle iş arayan babalar var ki, hele hele üniversite mezunu babalar eşler var ki onların durumlarına baktıkça hikayelerini dinledikçe kendimden utanıyorum.
Haaa kimse kusura bakmayacak.
Bu insanları bu hale getiren sadece bugün Büyükşehir’in yapmaya çalıştığı tasarruf olayı değil. Çünkü deniz bitti kara görüntü. Şaşalı lale dönemi bitti gerçek hayatta duvara tosladık. Ne acıdır ki üzülerek söylemek zorundayım bir dönem benim de hayallerimin gerçekleşeceğini sandığım Ak Parti iktidarlarının yanlış, yanlı, adaletsiz, itibarsız ve haksız uygulamaları sonucu bugün babalardan annelere çocuklardan engelli insanlarımıza kadar nerede ise yüzde 90’ımız korkunç bir gerginlik ve endişeli bekleyiş içerisindeyiz.
İnşallah Cenab-ı Allah’ım bizleri ve cümlemizi içinde bulunduğumuz bu kaostan bir an önce kurtarır.
Sayın Cumhurbaşkanımızın iyi niyetinden, gayretinden, mücadelesinden hiçbir endişemiz yok. Ama her şey bir tarafa eğer insanların bu yokluk ile mücadelesinde bir pencere açılmaz ise yeni ışık veren bir kapı bulunmaz ise durum herkes için Allah muhafaza çok vahim.
…………..
15 yıl Tahir Başkan iyi niyetli, temiz, vicdanlı dedik. Ama bunları derken de belediye hizmetlerinde sizlerin ve bizlerin gördüğü şahit olduğu her türlü sıkıntılı durumu çekinmeden tek başımıza belli bir çerçevede köşemize taşıdık. Ne var ki belli bir kesim tarafından siyasi partisi görüşü cemaati ne olursa olsun 15 yıl Tahir Başkan’ın adamı olduk.
Tahir Başkan gitti, Tahir Başkan’ın bize yasa dışı ya da dolaylı olarak maddi manevi parmağını oynattığını ispatlayan tek bir Allah’ın kulu ortaya çıkamadı. Bol bol dedikodusu yapıldı ama elle tutulur gözle görülür tek bir nokta yoktu.
Şimdi Konya’da partili partisiz şehir adına Tahir Başkan dönemi bitti Uğur Başkan dönemi başladı.
Uğur Başkan 10 yıla yakın Selçuklu Belediye Başkanı iken yaptığı pek çok inanılmaz çalışmalar oldu hepsini alkışladık. Bu arada Selçuklu bölgesinde nerede ne sıkıntı varsa bunu da yazdık. Allah razı olsun diyenler olduğu gibi “dananın altında buzağı arayanlar” da çıktı ama o danayı bir türlü bulamadılar.
Vekalet dönemi ile iki yıldır Uğur Başkan şehrin 1 numarası.
Uğur Başkan’a bizimle birlikte iyi diyenlerin sayısı 10 kişiden 7 kişi idi.
Yani şehrin insanının ekseri çoğunluğu, içinde bulunduğu maddi çıkmaza, şehirde ki Suriyelilere rağmen dahası, dahası içlerinde bazı politikalar nedeni ile Reis’i sitem edip kırgın da olsalar Uğur Başkan’a oy verdi.
Sandık gitti kavga bitti derken bir anda belli noktalardan yeni bir cephe açıldı.
Uğur İbrahim Altay’ı yıpratmak isteyenler dolayısı ile yüksek sesle bizim de Uğur Başkan iyi dememiz ile bizi taşlamaya devam ettiler. Dahası tempoyu artırdılar. Artırıyorlar da.
Uğur Başkan için Selçuklu defteri kapandı ve Büyükşehir defteri açıldı.
Uğur Başkan, Büyükşehir koltuğuna oturduğu günden bu yana mesela tasarruf adına ne yaptı?
Bakın bizi de öyle yıldırdınız ki mümkün oldukça şahsen ben Uğur Başkan’dan uzak durmaya çalışırken, dolayısı ile de Uğur Başkan bize selam vermemeye çalışıyor. Ne kadar etkilenmeyiz desek de insan olarak bir yerde etkileniyoruz.
Ama tekrar söylüyorum yazımızsın girişindeki babanın dediklerinden etkilenip gözyaşlarıma engel olamasam da Uğur Başkan’ın ilk günden bu yana şunları yaptığını biliyorum.
Büyükşehir Belediyesinde yabancı menşeli ürün kullanımı ancak ve ancak sadece Uğur Başkan’ın oluruna tabi oldu. Yani yabancı ürünün alınıp kullanılmasına sadece ve sadece bir tek Uğur Başkan karar veriyor. Bildiğim çaresizlik ve zorunluluk olmadıkça da Büyükşehir’e bir tek yabancı ürün girmedi.
Vatandaşların ve bir yerde benim de sık sık dile getirdiğim süs bitkilerinde nerede ise yüzde yüz tasarrufa gidildi. Lale dönemi bitmişti. Ve bu yıl yeni lale soğanı alınmadı. Yollarda gördüklerimizde geçen seneden kalan soğanlardı.
Bir tek lüks pahalı süs bitkisi alınmadı.
Yine hatırlayın alt geçitlerdeki özel yerlere bu yıl çiçek ekilmedi.
Sosyal, kültürel etkinliklerde harcamalar düşürüldü. Mesela ne mi yapıldı? Kültürpark’ta her yıl yapılan şatafatlı Ramazan etkinlikleri de bu yıl başkanın talimatı ile yapılmadı.
Yine Ramazan ayı boyunca o şatafatlı garip gurabadan çok başta partililer ve partili mahallelilerin ailelerinin yedi sülalesinin işgal ettiği iftar sofrası yapılmadı. Bu harcamaların bir kısmı gerçekten tespit edilen ihtiyaç sahiplerine verildi bu harcama da yardıma muhtaçlara gitti.
Büyükşehir’de zorunlu ve ciddi personel tasarrufu yapıldı. (Başkan bir yerde bilek bükerek emeklilikleri gelmiş personelin emekli olmasını istedi. İnsan kaynağı verimli kullanıldı.
Başta sosyal tesis ve binalar olmak üzere belediyeye ait binalarda çok ciddi elektrik, su, doğalgaz tasarrufu yapıldı. Başkan ve A takımının bazı bina ve belediyeye ait yerlerde tek tek doğal su elektrik faturasından buraların ne amaçla kullanıldığına kadar didik didik çalışma yaptıklarını biliyorum.
Ortak akıl araştırmaları, hemşeri buluşmaları gibi çalışmalarda merkez ve ilçelerin öncelikli eksiklikleri belirlendiği için tüm yatırım ve hizmetler yerinde ve ihtiyaca göre yeniden planlama alındı. Buradan da büyük rakamlar ortaya çıktı.
Uğur Başkan’a yakın isimlerden duymuştum. Uğur Başkan göreve gelir gelmez herkese en sert şekilde ilk talimat olarak
- Kaynakların verimli kullanımı
- Bütçe disiplini
- Mali dengenin sağlanması
- Vatandaş istek ve önceliklerinin tespit edilip hizmetleri buna göre yönlendirmesi….
Verdiğini biliyorum.
…………….
Yine başkana dolayısıyla bize sırf muhalefet olsun diye karşı çıkacaklar laf salatası yapma peki bunların sonunda şu kadar ayda ne kadar tasarruf elde edildi? Diye soracaklarını, yazacaklarını da biliyorum.
İşte kısa süredeki bu ciddi ve tavizsiz tasarrufun net rakamı üç aşağı beş yukarı 40 milyon civarı…
………….
Şimdi gelelim bu işin bir yerde de tasarruf işinin bize dokunan yanına.
Bilenin bilmeyenin ama ağzı olanın sözünü ettiği bir durum.
“Siz gazeteciler (Yani biz gazeteciler) alırsınız Büyükşehir’den parayı basarsanız sayfalarınıza. Tabii dün Tahir’i övdünüz bugünde Uğur’u öveceksiniz”…
Bu genel kanı.
Biraz özele iniyoruz
“Tahir’in şakşakçısı idiniz şimdi Uğur’un yalakasısınız.”
………….
Evet Büyükşehir Belediyesi ve merkez ilçe belediyeleri biz basın mensuplarının ceplerine değil ama çalıştığımız kurumlarda gazetelere, televizyonlara yapacakları programlar için duyurular için ilanlar verirler. Ve bunlar Basın İlan Kurumundan yani devletin resmi kurumundan geçer.
Herkesin aldığı ücret bellidir ve faturalıdır.
Yani biz basın kurum ve kuruluşları, gazeteler dergiler televizyonlar bu duyuruları bedava mı yayınlayacağız?
Belediyelerle ortak mıyız?
Bizler belediyelerin, başkanların haberini yapacağız, onlar da duyurularını çalışmalarını projelerini ilan reklam olarak verecekler ve karşılığında bedelini ödeyecekler.
Haaaa başkanlar gazetelere televizyonlara diğer yayın kuruluşlarına bu ilanları duyuruları vermeyecekler ise, o zaman haberlerini de çalışmalarını da kendilerine ait billboardlarda yayınlarlar.
Bu da bir tercih meselesidir. Ayrıca bu sistem sadece Konya’da değil Türkiye’de uygulanır.
Bunu Konya’da sadece AK Partili belediyeler yapmaz, ilçelerimizden tutunca Türkiye’nin dört bir yanındaki CHP’li, MHP’li, SP’li, BBP’li, HDP’li belediyeler ve başkanlar yapar.
Bu noktada size basın olarak küçük bir sırrımızı vereyim mi?
Eğer Konya basını olarak bizler ah bir adam gibi tek yumruk olabilsek, Konya’da hiçbir resmi kurum ve kuruluş sakız parasına böyle reklamlarını yaptıramazlar. Bu da biz basının ayıbı ve çaresizliğidir. Yani ortada dedikodusu yapıldığı gibi ne bir at vardır ne de deve.
Sonuç; Türkiye’de çok az ve küçük bir azınlık dışında herkesin etekleri suya değmiştir. Herkes kendi çapında tasarrufa gitmeye başlamış ve küçülmektedir.
Bunu bir kez daha yazdım şimdi ikinci kez yazıyorum.
Gün ayağımızı yorganımıza göre uzatma günü değil, ayaklarımızı karnımıza kadar çekme günüdür.
Bu kadar açık, net yazmamıza rağmen hala fesatlık yapanlarında başına ister “Uğur Başkan gibi” gocaman, isterseniz ben Uğur kadar küçücük taş düşsün emi?
GÜNÜN OKKALI SÖZÜ
Bizim toplum söyleniyor ama söylemiyor
NE ZAMAN ADAM OLURUZ?
Bisikletli motorlu sürücüler kısa kestirme yol diye tek yönlü yollarda kavşaklara ters yönden girmedikleri zaman daha iyi ADAM oluruz.
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.