UMUT FAKİRİN EKMEĞİ -2
Sayın ileri görüşlü kardeşim! Geniş evsafla düşünüyorsan, dimağını vicdan muhasebesine götürürsen, karşına, “artık bir yerlerde dur! Bu halkın seni yarılamasına izin verme!” diye bir ezcümle çıkacaktır. “Üveye etme, özünde bulursun; geline etme, kızında bulursun!” Demişler.
Kendi çocuğu bir gün öksüz kalırsa, başkalarının ona kötü davranmasını istemeyen, bugün üvey çocuğuna kötü davranmamalıdır. Kızına, ileride, gelin olarak gittiği yerde kötü davranılmasını istemeyen, şimdi gelinine kötü davranmamalıdır.
Üvey çocuğa ya da geline kötü davranmak doğru değildir. Çünkü daha sonra kendi canından olan kişiler de bu duruma düşebilir. Zira bu dünya etme-bulma yeridir. Yazık olmasın sana inananlara, yazık olmasın yer altı, yer üstü zenginliklerimize…
Sonra üzüm üzüme baka baka kararır… Her zaman bir arada bulunan, arkadaşlık eden kimseler, birbirlerine huy aşılarlar. Bu söz, insanın arkadaşlık ettiği, ya da yakın ilişkiler içinde olduğu kimselerden etkileneceğini, giderek onlara benzeyeceğini anlatmaktadır.
Üzümler olgunlaşırken hiç bağa gittiniz mi? Yemyeşil ekşi koruklar, bakarsınız yavaş yavaş kızarmaya, kararmaya başlar. Asmalarda tek tük salkımların olgunlaştığını, yenecek kıvama geldiğini görürsünüz.
Bir gün, iki gün derken, olgunlaşmış üzüm salkımları çoğalır. Bir süre sonra da, bağdaki bütün üzümler olgunlaşır, kararır. İşte burada görüldüğü gibi, insanlar da, çevrelerinden olumlu, ya da olumsuz yönde etkilenirler.
İnsan, daha çok kiminle arkadaşlık ediyor, kiminle yakın ilişki içinde bulunuyorsa, zamanla ondan bazı özellikler, huylar edinir. Örneğin, çevreniz çalışkan insanlarla doludur, siz de çalışmaya yönelirsiniz. Eğer çevrenizdekiler, çalışmayı sevmeyen insanlarsa, siz de onlara benzer, tembelleşirsiniz.
İnsanın çevresinden, arkadaşlarından etkilenmesi olağandır. Bunun yadırganacak bir yanı yoktur. Ne yar ki, etkilenmenin olumlu yönde olması gerekir. Yani insanın kötülüklere, zararlılara değil; iyilere faydalı kişilere yönelmesi, onlarla arkadaşlık etmesi istenir ki, doğrusu da budur.
Birbirlerine çok yakın, aynı çevrede yaşayanlar birbirlerinden etkilenir ve birbirlerinin huylarını kaparlar. Neden? Çünkü üzümün çöpü var, armudun sapı var da ondan… İki kere ikinin dört ettiği kadar bariz…
Her konunun ufak tefek olumsuz yanları olabilir. Çözülebilecek olumsuzlukları düşünerek ümitsizliğe kapılmak yerine olumlu yanlarını düşünüp mutlu olmak gerekir. Yoksa ömür boyu ağzınla kuş tutsan mutlu olamazsın!
Üzümünü ye de bağını sorma diyorsan bu senin bileceğin bir iş… Haram mı, helal mi umurunda değilse şayet…
Selam ve muhabbetle…
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.