Utanıyorum...
Takvimler 13 Mayıs 2014'ü gösteriyordu. Ülkenin her ferdi gibi bizler de işimizin gücümüzün başında, standart bir günü daha bitirmenin çabası içindeydik. Ancak akşam üstü aldığımız haber yüreklerimizi dağladı adeta. Olayın sıcaklığıyla ortaya çıkan ve kesin olmayan bilgi kirliliğinden sıyrılıp, resmi bilgiler gelmeye başladığında yüreğimizdeki bu ateş daha da harlandı. Soma Maden İşletmesinde meydana gelen yangın, patlama veya adı her neyse İNSAN olarak dünyaya gelmiş ve hala yaşantısını İNSAN olarak devam ettirebilen her ülkemiz ferdinin ciğerini yaktı. İnsan hayatının dünyadaki her şeyden daha değerli olduğundan hareketle insani özellikleri hala bünyesinde barındıran kişilerin vermesi gereken normal tepki de bu değil miydi aslında?
Bu elim olayın üzerinden saatler, günler geçmeye devam ededursun, biz, bizi biz yapan özelliklerimizi kaybettiğimizi de anlamaya başladık. Türk Milleti hangi koşulda olursa olsun, kendi coğrafyasında yaşadığı bir sıkıntıyı daha önceleri omuz omuza vererek aşardı hatta bu öyle bir dayanışma olurdu ki, yılın 365 günü kavga eden siyasilerimiz bile birbirlerine sarılıp ağlar ve birlik, beraberlik mesajları verirlerdi. Ancak bu olay neticesinde bu özelliğimizin de tarih olduğunu gözlerimiz dolarak izliyoruz. Yaşanan bu menfur olayı bile siyasi emellerine alet ederek kullanmaya çalışan ya da bu tür mahlukatlara çanak tutan insan görünümlü yaratıklar mı dersiniz, yoksa bu ülkenin lideri konumundaki bir insanın sen, ben ya da herhangi bir vatandaşımız gibi hemen gaza gelip talihsiz açıklamalar sarfetmesi mi dersiniz, yoksa ulusal basında ün yapmış ve çevremdeki bir çok dostumun da ilgiyle takip ettikleri ve benim ismini ağzıma almaya utandığım o zaat mı dersiniz. Evet herkes tabir-i caizse bir çuval inciri berbat etti ve etmeye de devam ediyor. Ortalığı karıştırmak ve kendisine inanan masum insanları tahrik ederek infiale sebep olan sözüm ona bu yazar bozuntusu; Soma'da hayatını kaybeden şehitlerimiz için "Onlara müstehaktır bu olanlar, oylarını o, bu, şu partisine vermeselermiş" diyebilecek kadar rezilleştiyse ve hala bu ne idüğü belirsiz mahlukat hakkında yasal bir işlem başlatılmadıysa bu sistemden de, bu sistemi idare edenlerden de UTANIYORUM...
Şu aşamadan sonra Soma'da yakınlarını kaybeden insanlar için yapılacak 2 şey var. Bunlardan birincisi edeceğimiz her duada bu şehitlerimize de yer vermek, diğeri de elimizden gelen tutar neyse maddi imkanlarımızı bu şehitlerimizin yakınları için seferber etmek. İnanın bu insanların bekledikleri şey sizin aptalca siyasi kaygılar taşıyarak yaptığınız provakasyonlar veya kavgalar değil, hüşu içinde yapacağımız dualar ve hayatlarını idame ettirecek imkanları sağlamamızdır.
Sözün özü; Bizler Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olarak bıktık artık bu tür çekişmelerinizden ve kavgalarınızdan. Hadi çene yapmayı bırakın da bu insanların acılarını hafifletecek icraatlarınızı görelim.
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.