Taraftarımıza;

Son dönemde hareketlenen transfer piyasasının da etkisiyle hemen hemen herkes gözünü yapılacak olan transferlere çevirdi. Geçtiğimiz 2 sezonda önceki dönemlere kıyasla elde edilen başarılar yakalanamayınca haliyle taraftar da aç kurtlar gibi transfer bekliyor şuan.

Aykut Kocaman önceki dönemlerde görev aldığında bu konuda birçok kesimle karşı karşıya gelmiş, kulübün mali performansının yapılacak transferlerden çok daha önemli olduğunu vurgulamıştı. Nitekim özellikle önceki 2,5 yıllık Konyaspor hayatının sonunda bu düşüncesinde ne kadar haklı olduğunu tüm spor kamuoyu net olarak gördü. Uygun maliyetli yapılan transferler, takım içindeki aidiyet olgusu ve disiplin ile birleşince hem başarı geldi hem de bu oyuncular değerlerini katlayarak Konyaspor’umuza maddi anlamda ciddi kazanımlar sağladı.

Nitekim Aykut Kocaman ayrıldıktan sonraki sene özellikle transfer döneminde “freni patlamış bir kamyon gibi” hareket eden Konyaspor, küme düşmekten son hafta kurtulabildi. O dönem yapılan borçlar ise hala genel kurullarımızda ana mevzu olarak işleniyor, yorumlanıyor. Yeri gelmişken şunu da ekleyeyim, son yapılan genel kurulda açıklanan borcun, hem bu yanlış transferlerin, hem de son 2 sezonda kazanılamayan puanlara bağlı olarak düşen gelirin de etkisiyle NORMAL olduğunu düşünüyorum. Taraftarlarımızın enseyi karartmasına gerek yok. Doğru yapılanma ile alınacak bir Türkiye Kupası ve bunun sonucu olarak UEFA Avrupa Ligi grup aşamasına katılma hakkı kazanmamız bu borcun büyük bir bölümünü kapatacaktır. TL olarak bakıldığında kulağa ilk anda yüksek geliyor bu rakamlar belki ama futbol dünyasında her şey EURO ve USD üzerinden döndüğü için bu borcun kapanması da aslında birkaç doğru hamleye bakıyor. Taraftarlarımızın Konyaspor sevgisini yapılacak ya da yapılmayacak transferlere göre belirlememesi gerekiyor. Şuan tek görevimiz önümüzdeki günlerde satışa çıkacak kombinelerimizi alarak yeni sezonu beklemektir.

Aykut Kocaman Hocamıza;

Bundan önceki dönemlerde ortaya koyduğunuz başarı tüm taraftarlar gibi haliyle beni de inanılmaz gururlandırmıştı. Siz ve ekibiniz sayesinde bu şehir, daha önce hiç yaşamadığı duyguları yaşadı ve çıtasını da ciddi manada yükseltti. Futbol dünyasını ve özellikle Türk futbolunu yakından takip eden biri olarak konulan hedeflerin aslında çok da ütopik olmadığını düşünüyorum. Sadece bugünü yaşayan, 3 milyar TL’nin üstünde borcu olmasına rağmen hala yüksek maliyetli transferler için birbirleriyle yarışan bu kulüpler olduğu müddetçe de “adil bir yarış içerisinde” Konyaspor her zaman bu cümlenin öznelerinden biri olacaktır. Bu yazdıklarım da işin keyif ve heyecan veren tarafı elbette. Bunları bizler de istiyoruz ama bundan daha önemli bir şey var ki, bu gidişatı sağlam temellere oturtarak, sürekli hale getirecek bir mali yapıyı da beraberinde görmek en büyük arzumuz.

Sevgili hocam, şüphesiz siz mutlaka kendi projeksiyonunuzu hazırlamış ve bu plan-programa dahil bir yol izliyorsunuzdur ama işin taraftar boyutuna dair birkaç cümle etmem gerektiğini düşündüm açıkçası. Kalbi sadece Konyaspor sevgisiyle atan taraftarlarımız, alınacak kısa vadeli başarılardan çok bu yükselişin doğru mali kriterler ile desteklenerek gerçekleşmesini çok daha fazla önemsiyor. O taraftar sahada yeni Skubiç’ler, Douglas’lar, Bajiç’ler, Amir’ler, Jonsson’lar görmek istiyor. Bu oyuncuları kendi çocukları gibi değerlendirip, yükselişlerindeki heyecanı yaşamak istiyor. Bize bu perspektiften bakmayı siz öğrettiniz hocam. Ve bunun ne kadar doğru olduğunu da bundan önceki dönemde hem Konyaspor’un başında yaşattıklarınız hem de diğer kulüplerdeki başarılarınız sayesinde net olarak gördük. Gerçek taraftar 2019-2020 sezonu sonunda ligi çok üst sıralarda bitiremese bile mali yapısını kısmen düzeltmiş, elinde hem başarıya aç hem de gösterdiği ve göstereceği gelişim ile Konyaspor’a ciddi maddi kazanımlar sağlayabilecek oyuncularla dolu bir Konyaspor görmek istiyor. Bu anlamda da önceki yıllarda uyguladığınız transfer politikasına sonsuz destek verip, bu yapının sürmesini talep ediyor. Maliyetli transferler ile Konyaspor adının medya kuruluşlarında 3 gün boy göstermesi yerine sezon sonunda finansal fair-play kriterlerine uymuş, oyuncularına olan yükümlülüklerini eksiksiz yerine getirmiş bir Konyaspor takımının gururunu yaşamak istiyor. Ve bu konuda ülkemizdeki teknik direktörler içinde en çok da size güveniyor…

Sevgi ve saygılarımla…