Ülkemizin güvenliği için yürütülen “Zeytin Dalı Operasyonu” savaşın her türlü zorluğuna ve acısına rağmen ülkemiz insanının kahir ekseriyeti tarafından destek görmektedir.

Bir kısmı iç siyasetten bir kısmı da ihanetten kaynaklı operasyonunun haklı gerekçelerini görmeyerek veya görmek istemeyerek halkta umutsuzluğa neden olabilecek davranışlar içindedirler.

Bu savaş öyle üç beş teröristle yapılan bir savaş olmayıp emperyalist güçlerin saldırılarına karşı yürütülen topyekun bir savunma savaşıdır. Elbette ki, savaşın acı sonuçlarıyla karşı karşıya kalacağız ve kalıyoruz. İnanın, şehit cenazelerinde yaşanan acıları, feryatları seyretmemek için haber kanallarını atlıyorum.

Temennimiz bu operasyonun fazla uzun sürmemesi ve en kısa sürede sonuca ulaşmasıdır. Ancak, uzun sürebileceği gerçeğini de kabul etmeliyiz. Halkın moral ve motivasyonunu yüksek tutmak önemli olmakla birlikte hayal kırıklığı yaşanmaması için gerçekler uygun bir dille anlatılmalı; eyyamcı, dalkavuklara fazla itibar edilmemelidir.

Operasyona yönelik söylemlerde başta siyasiler olmak üzere toplumun tüm kesimleri sorumluluk bilinciyle hareket etmelidirler. Elbette ki, haklı eleştiriler yapılabilmeli, yapılmalıdır da; ancak, milletin birlik beraberlik duyguları zedelenmemeli; hele hele kan üzerinden politika hiç yapılmamalı; şu kesin olarak bilinmeli ki, KANDAN BESLENENLER BİR GÜN O KANI KUSARLAR!

İşin başka bir tarafı da; Suriyeli sığınmacılara başından itibaren itirazı olan bazı kesimlerin “Zeytin Dalı Operasyonunun” neden ve sonuçlarını da bu insanlara yükleyerek aşağılayıcı söylemler içinde olmaktadırlar. Hele hele Suriyeli kadınlara yönelik ahlaksız nitelendirmeler ise tam bir şerefsizlik!

-Allah(cc) korusun, ülkemizde bir iç savaş çıktığını; karınız, kızınızın başka bir ülkeye sığınmak zorunda kaldığını ve aşağılık insanlar tarafından kötü gözle bakıldığını, bir düşünün!

-Düşüncesi bile korkunç değil mi?

Azıcık empati yapabiliyor azıcık vicdan ve namus sahibiyseniz sığınmacı kadın ve kızlara kötü gözle bakamazsınız!

Dört milyon sığınmacıya bakmak çok kolay değil; ancak, bu insanların büyük bir kısmı her türlü işte çalışarak ekmeklerini kazanmaktalar. Sığınmacıların içinde bulunduğu zor durumdan faydalanan bazı vicdansızların bu insanları düşük ücretle çalıştırdıklarını duyuyoruz. İşte bunlarda diğer ahlaksızlar kadar şerefsizdirler!

Şunu da belirteyim; “bizim askerimiz Suriye’de savaşırken savaşabilecek durumda olan Suriyeliler savaşa gitmiyor” eleştirilerini bir yere kadar haklı bulmakla birlikte orada kalleş bir savaşın yaşandığını; ayrıca, emperyalistlerin asıl amacının Türkiye olduğunu unutmamalıyız. Kan emici bütün emperyalist güçler her türlü silahı masum halkın üzerine kullanmaktan çekinmiyorlar.

-Halep’i bombalayanlar kimlerdi?

-ABD, Rusya, İran ve diğer zalimler günahsız, mazlum insanların üzerine bombaları yağdırmadılar mı, yağdırmıyorlar mı?

Onun için insanları suçlarken olaylara çok yönlü bakmamızın daha insaflı olacağını düşünüyorum. Hepimiz böyle düşünebilirsek daha gerçekçi değerlendirmeler yapabilir, suçlarken daha insaflı ve gerçekçi olabiliriz.

Ayrıca, burada da çoluk çocuğa bakmak, göz kulak olmak için erkeklere de ihtiyaç var. Erkeklerin olmaması daha fazla ahlaki sorunlara neden olabilir. Bir Müslüman olarak bunları da dikkate almak durumundayız.

Ayrıca, küçük işlerle uğraşmak yerine Suriye halkı ile geleceğe dönük planlar yapılmalı; Suriye’nin Türkiye’ye ilhakının temellerini bugünden atmalıyız. Kim ne derse desin kim nasıl anlarsa anlasın; Suriye toprakları bizim toprağımız, insanları bizim insanımızdır, bu böyle biline!

Bugün değil; 2010 yılında Suriye’ye yapmış olduğumuz gezi sonu değerlendirmelerimde, “Dünyada Suriyeliler kadar Türkiye’yi seven başka bir millet yok” demiştim. 

Şam’da metfun bulunan Eshab-ı Kiram Efendilerimizden Ebu Derda(ra)’ın kabrinin bulunduğu mescidin yaşlı imamı, “Bu ülke sizin ülkeniz” diyerek bu gerçeği yalın olarak ortaya koymuştu.

Rehberimize “Türkiye’yi sevmeyen Suriyeli var mı?” diye sorduğum soruya “Çok az” cevabını verdi.

Bu açıklamaları, Suriye’nin Türkiye’ye ilhakı gerçeğinin gerekçelerini ortaya koymak için yapıyorum. Fazla hayalcisin diyebilir ve haklı da olabilirsiniz.

Unutmayın! HAYALLER GERÇEĞİN KAPISINI ARALAR!