Lise yıllarımızda (1980’lerde) sınıfımızda üç grup insan vardı. Muhafazakarlar, solcular ve milliyetçiler. Eleştirirsiniz, eleştirmezsiniz ayrı konu, ama bunlardan her biri ülkenin gelişmesine adanmışlık ruhu ve düşüncesiyle doluydu.

Sonra bu gruplar birbirleriyle çatıştılar. Yıkılanlar oldu, ayakta kalanlar, hayata tutunanlar.

Sınıfımızdaki fakir insanlara yaklaşım, şimdilerden çok farklıydı. Zaten çoğumuz fakirdik.  

O zamanın solcuları yoksul arkadaşlarımıza kitaplar alır, dindarları hediyeler verirdi. Solculara göre emeği sömüren sermayenin sistemden dışladığı ancak saygıyı hak eden insanlardı bunlar. Dindarlara göre ise bunlar “Allah’ın yardım edilmesini emrettiği” ibadullah, yani Allah’ın kullarıydı.

Bize Ne oldu?

Yıl 2019. Konya’nın tanınmış ve itibarlı lisesinin çıkışında bir çocuk diğerine hakaret ediyor! “Fakir! Fakirsin sen. Eziksin!..”.

Bir arkadaşım, 80’li yılların iyi solcularındandı. Üniversite yıllarında sermaye düzenine, burjuva hegemonyasına karşı mücadele etmiş, emeğin hakkını, işçiyi, yoksulu savunmuş, hatta bunlar için devrimi bile hedeflemiş biriydi.  Şimdi, global sermayenin babası olan Amerika’dan, haylice para ödeyerek bir Iphone getirtmiş.  “Üst sınıfların insanıyım dercesine”  lüks BMW’sinin fotograflarını paylaşıyor. Sınıf ayrımcılığıyla ilgili mücadelesi bir hatıra olarak kalmış…

Elit semtin oldukça gösterişli kafe’sinin bahçesinde çekilmiş bir kahvaltı fotografı, telefonumuza geldi. Gönderen dindar bayan, bir yakınımız. Fotograf karesinin sadece küçük bir köşesinde!… Resmin nerdeyse bütününde her biri farklı diyardan gelmiş sofra-yı nimetin tüm zenginliğini ve  andaki her zengin lezzeti paylaşmış. Üst sınıfların elit insanıyım dercesine…  Böylece Lokman suresindeki, “Ve yeryüzünde böbürlenerek yürüme, Çünkü Allah tekebbür edeni sevmez!”(18) ayetindeki manayı yaşamak, yerini modanın empoze ettiği manayı yaşamaya bırakmış…

Aslında kişi her neyi yaşıyor ve yaşatıyorsa, inancı o’dur.

Şimdilerde görüşler , ideolojiler ve inançlar ne olursa olsun davranışlar tekilleşmiş.  Ne İslamın o eşsiz güzellikteki  ayetleri, ne de bilginlerin tavsiyeleri …

Kapitalist modanın öğretileri, empozeleri herşeyin önüne geçmiş ve davranışların belirleyicisi olmuş.

İnsanlar hangi ideolojiden, inançtan olursa olsun sokakta gördüğümüz tek bir şey var!  KAPİTALİZM.  O halde, bize de “iç dünyalarımıza Hoş geldin Kapitalizm”, demekten başka bir şey kalmıyor.

Son Söz,
Elem yecidke yetîmen fe-âvâ (Duha, 6)

O seni bir yetim olarak bulup da barındırmadı mı?

Ve vecedeke dâllen fehedâ (Duha, 7)

Seni hidayetten habersiz bir halde bulup da hidayete iletmedi mi?

Ve vecedeke ‘â-ilen fe-aġnâ(Duha, 8)

Ve seni fakir bulup da zengin etmedi mi?

Fe-emmâ-lyetîme felâ tekhar(Duha, 9)

Öyleyse sakın yetimi ezme.

Ya Rab, bizi  hidayetinden ve manevi zenginliğinden beri kılma; bizi yetim ve yalnız bırakma!