YİĞİT DÜŞTÜĞÜ YERDEN KALKAR…
Dünya’da geçtiğimiz sene, Müslümanlara yönelik en fazla saldırının Amerika’da meydana geldiğini biliyor muydunuz?
Müslümanlara ve onların ibadet ettikleri camilere yönelik ABD’de 2016 yılında tam 450 saldırı gerçekleştirilmiş.
Araştırdığımda 2017’nin belki ilk saldırı olayı Teksas’da Victoria İslam Merkezi’nin ateşe verilmesi olabilir. 28 Ocak Cumartesi sabahı erken saatlerde yanan Victoria İslam Merkezi, birkaç yıl önce tahrip edilmiş ve bir hafta önce de bir hırsız merkeze girerek bilgisayar ve elektronik eşyaları çalmış. Gizemli bir şekilde yanan camiyi tahrip edenler ile hırsızlar bulunamadığı gibi yakanlar da ortada yok.
Yâni sizin anlayacağınız faili meçhul.
Kanada’daki Quebec İslâm Merkezi Camisine yapılan saldırıyla ilgili câni ve kâtil (hristiyan terörist) yakalanırken, Amerika’nın Teksas eyaleti Victoria şehrinde 2000 yılında Müslümanlar tarafından yaptırılan camiyi kundaklayanların kimler olduğu henüz bilinmiyor.
Yalnız caminin kundaklanmasından sonra beni de hayret içerisinde bırakan ilginç ve bir bakıma sevindirici gelişmeler olmuş. Cami yangınından sonra Victoria Yahudileri, Müslümanlara, camilerinin tekrar yapılıncaya kadar Sinagog’un anahtarını vermişler.
Amerika gizli teşkilâtlar, cemaatler, tarikatların, pagan örgütlerin çok olduğu bir ülke. En küçük kasabada bile bu tarikatların şubeleri bulunuyor. Victoria’da 30 Yahudi cemaatine karşılık 100 Müslüman yaşıyor. New York Times’ın haberine göre İslam Merkezi Camisi kurucu üyesi Dr. Shahid Hashmi, "Yahudi cemaat üyeleri evime geldi ve bana sinagogun bir anahtarını verdi" diyor. Yeniden Yapılanma Hareketi Bnai İsrail’in de katılımıyla geçen pazar günü Victoria topluluğu caminin önünde dinler arası bir etkinlik düzenlemiş. Camiyi yeniden inşa etmek için bir gün içinde toplanan yerel bağışlar 900.000 doları aşmış. Bnai İsrail’in üyesi Loeb, New York Times muhabirine "Victoria'da muhtemelen 25 ila 30 Yahudi var ve muhtemelen 100 Müslüman var. Az miktarda Yahudi için çok fazla bina var." şeklinde beyanat vermiş.
Müslüman liderler ve diğer dinlerin sözcüleri, Trump’ın geçen hafta yedi İslâm ülkesi mültecilerinin Amerika’ya girişine yasaklama getiren açıklamalarının ardından Müslümanlara karşı hoşgörüsüzlüğün hem ulusal hem de Teksas'ta arttığını söyledi.
***
FETÖ’yü Amerika’da organize eden küresel güçler kimse, Victoria İslam Merkezi’ni ateşe veren, bilgisayları çalan ve nefret dolu gizli örgüt işaretleri bırakanlar aynı örgütten olamazlar mı?.. FETÖ’nün Amerika’daki okullarını basan FBI olurken, Pensilvanya’daki çiftliği koruyan haber alma örgütü ise CIA oluyor.
Trump’ın arkasındaki güçler İslâm düşmanı. Obama’nın arkasındaki güçler de İslam düşmanıydı. Kapitalizm ile Globalizm; “İslam düşmanlığı” ortak paydasında birleşiyorlar.
TRUMP; Batı Roma İmparatorluğuna oynarken,
PUTİN; Doğu Roma İmparatorluğuna oynuyor..
Amerika’da Kapitalizm ile Küreselciler birbirleriyle müthiş bir mücadele ve kapışma halindeler. Kapitalistler aile kurumundan yana tavır alırken küreselciler, bu kavramı ortadan kaldırmak için erkek erkeğe, kadın kadına birlikteliklere destek veriyor. Meselâ Strafor ve Soros gibi örgütler ülkemizdeki LBT derneklerine geçtiğimiz sene 14 milyon dolar maddi destek verdiler.
***
Küreselciler;
Tek Dünya Devletini,
Tek Dünya Dilini,
Tek Tip İnsanı,
Ve robotların devrede olduğu 4. Sanayi Devrimi’ni başlatmak istiyorlar.
Hazırlıklarını tamamladıklarından dolayı Trump’ı başa getirdiler.
Bakalım güvendikleri dağa kar yağar mı, ne olur orasını bilemem…
Ama tüccar kafasıyla hareket eden Trump, dediklerini yapmaz/yapamaz ise en az bir yıl sonra karşı darbeyle Beyaz Saray’daki koltuğundan olabilir.
Küreselciler, aileyi ortadan kaldırarak dünya nüfusunu 2 milyara indirmek ve bu şekilde global bir dünya düzeni oluşturmak istiyorlar.
Yâni Küreselciler, Allah’a karşı savaş açmış durumda…
AZİZİM DİYOR Kİ…
Trump ile Putin anlaştıklarına göre Türkiye, bu küresel savaşın içerisinde ne yapmalı veyahut da nasıl bir pozisyon almalı?..
İslâm ülkelerinin gözü Türkiye’de olduğuna göre Başkanlık Sistemi, bu küresel yaptırımlar karşısında kalkan olabilir mi?
Bir diğer deyişle, siyasi anlamda Halifelik mekanizması devreye sokulabilir mi?
Ne diyelim?
Yiğit (Halifelik) düştüğü yerden kalkarmış…
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.