Açık konuşayım. Bu yazıyı Devletin âli menfaatleri göz önüne alındığı vakit; yazma zorunluluğu hissettiğim için kaleme alıyorum.

Zira yıl 2020 olmuş. MİT Krizi ve dershanelerin kapanma sürecini milat kabul edersek, 7-8 yıldır devlet, içindeki cerahati temizlemeye çalışıyor ama ne kadar başarılı sorgulamak lazım... 

Sayın Devlet Bahçeli’nin “FETÖ’nün siyasi ayağı halen çözülemedi” haykırışlarına daha farklı bir pencereden mi bakmamız gerekiyor yoksa…

Asker, polis, öğretmen, hakim, savcı… Eyvallah. Hepsi devletin en kılcal damarlarına kadar sızmış haldeyken bir şekilde temizlendi ve temizlenmeye çalışılıyor.

Biliyorsunuz mevcut birçok dosyalara rağmen ekonomik ayakla ilgili son yıllarda herhangi bir operasyon yapılamıyor.

İsterseniz 30 Temmuz 2016 tarihli gazete arşivlerinden kontrol edin. FETÖMETRE kavramını ilk ortaya atan isim benim. Aylar sonra bu kavram etrafında çeşitli kriterler belirlendi ve FETÖ avı bu minvalde yapılmaya çalışıldı/çalışılıyor.

Zor olduğunu biliyorum. Cumhurbaşkanımızın ifadesiyle bu bir kanser ve vücuttan atmak o kadar da kolay değil. Allah korusun neticesi ölüm bile olabilir…

Lakin aklım hâlâ almıyor!

Cumartesi günü sabah, Konya Emniyet Müdürlüğü Kaçakçılık Organize Suçlarla Mücadele (KOM) Şube Müdürlüğü, gizli bir operasyon yapıyor. Olayın çok gizli olmasının sebebi Konya ve çevre illerdeki adliye çalışanları ile ilgili olmasından kaynaklı.

Operasyonda 9’u Konya Adliyesi’nden olmak üzere 13 kâtip FETÖ ile irtibatlı olması nedeniyle göz altına alınıyor. Şuana kadar yapılan sorgulamada kâtiplerden 3’ü itirafçı olmak istediğini beyan ediyor.

Demek ki boş bir operasyon değil. O, çoğu zaman şahit olduğumuz alınıp salıverilme hadisesi hiç değil. Tamamen takibe, veriye, kanıta dayanan sağlam bir operasyon. Şimdiden 3 itirafçı bu savımı kuvvetlendiriyor.

Siz muhtemelen halen aklımın almadığı şeyi merak ediyorsunuz değil mi?

Evet, Yıl 2020, yer Konya ve çevre illerin adliyeleri… Hakim ve Savcılardan sonra en aktif görevde yer alan kâtipler… Hem de bir değil iki değil tam 13 kişi! Aktif bir şekilde FETÖ ile irtibatlı. Bu yerler devletin kalbi! Bütün yargılamalar buradan geçiyor! Ama zincirin en önemli halkaları FETÖ ile iltisaklı!

Umudumu yitirmek istemiyorum. Bu devlet için bu davaya baş koymuş polisler, savcılar ve hakimlerimiz var. Bu yolda can vermiş yüzlerce şehidimiz, gazimiz var. Bu köşe başlarındaki şerefsizlerin niyeti 4 garibana FETÖ yaftası yapıştırarak halkı ile devletini karşı karşıya getirmek değil de nedir Allah aşkına? Neden hâlâ bu devletin adliyelerini sarmış durumdalar!

Konya KOM Şube ve bu işi yürüten ilgili savcımız nezdinde bütün emniyet ve adliye birimlerine yeni ve çok önemli bir cerahati bünyeden temizledikleri için teşekkür etmek gerekiyor. Rabbim başarılarını artırsın.

DOKTORLAR TEDİRGİN, DOMUZ GRİBİNE DİKKAT

Konya şehir merkezini baz alıp yüksek bir yerden etrafınıza bakın, dağlar karlı çevre ilçelerin neredeyse hepsinde kar var ama merkezde yok… Bilimsel bir araştırma yapılırsa belki hava kirliliği ve atmosferik nedenleri sıralayacaklar… Varsın öyle olsun, manevi gerekçeler çıkmasın da karşımıza!

Bilgileri bizde mahfuz olmak kaydıyla son günlerde grip görünümlü H1N1 yani domuz gribi vakalarında artış var. Bir adım ileriye götüreyim ölümler var. Konya’da da bu tanılı vakaların olduğu bilgisi geldi. Özellikle yoğun bakım doktorları bu konuda birbirlerini uyarıyor.

Kimseyi paniğe sevk etmeme adına bu konuyu böyle kısaca değindik! İlgili açıklamayı Sağlık Müdürlüğü yapacaktır…

Şöyle bolca karın yağması için dua edelim. Şu pislikler ortadan bir kalksın.

Acil servisler çok yoğun. Doktorlarımızın işleri de kolay değil. Onlara yardımcı olalım. Yaşanan asabiyetler hiç kimseye bir şey kazandırmaz.

EKREMSEVERLER DERNEĞİ İŞBAŞINDA!

İyi ki Cuma günü Ekrem İmamoğlu ile ilgili ucundan kıyısından bir şeyler söyledik. Vay efendim, yerel gündemimize bakacakmışız da ulusaldan bize neymiş vb. yemediğimiz laf kalmadı. Kusura bakmayın mesele vatan, millet ve devletse biz her yerde olacağız. Ulusal analiz yapma kabiliyeti olmayanlar bizden böyle şeyler çıkmasına deli oluyor! Onları daha çok deli etmeye devam…

İmamoğlu’nuza kış dedik diye, ne korkacak ne de tırsacak halimiz var! Ardımızda Allah’tan gayrı kimse yok. Bu devleti “amasız fakatsız” sevdiğimiz için cesaret edilemeyen konulara giriyor, köşemizde sakin ve huzurlu oturmak varken risk alıyoruz. Görelim Mevlâ neyler…