29 Mart 2009 yerel seçimlerden hemen önceydi. Star gazetesinin Konya temsilciliğini üstlendiğimizden, Ereğli ilçesinde bir ek gazete çıkarma gayretindeydik. 2 günlük ziyaretler ve gözlemler sonrasında 12,000 tirajlı çok güzel bir Star Ereğli özel eki yaptık. Dönemin Belediye Başkanı Ahmet Özdoğan’dı. Hani şimdiki vekil listesinde 14. sırada yer alan Ahmet Bey.

Çalışkan bir isimdi. Büyük bir heyecanla 5 yılda yaptıklarını anlatıyordu. Sürekli yeni bir yatırımın ya bitmiş halini ya da temel aşamasını incelemeye gidiyorduk.

Bizim vesilemizle yine dönemin AK Parti Ereğli İlçe Başkanı beyefendi de çalışmalara katılıyordu… Her şey süt-limandı sanki.

Boş zamanlarımızda da gerek Ereğli halkının içine girerek gerekse gazeteci dostlar vesilesiyle nabız tutmaya çalışıyorduk. Anlatılanlar ne belediye başkanının ne de ilçe başkanının söylemleriyle örtüşüyordu.

Hatta ilçe başkanının bir oğlunun ilçe MHP yönetiminde diğerinin de ilçe CHP yönetiminde olduğunu söyleyenler dahi olmuştu.

Şaşırmıştım.

Asıl anlatılan bomba; Belediye Başkanı Ahmet Özdoğan ile dönemin Ereğli Milletvekili Abdullah Çetinkaya’nın yıldızının bir türlü barışmadığı şeklindeydi. Hatta AK Partili halk da “başkancılar ve vekilciler” olarak 2 yarılık olmuştu.

Şaşkınlığımız iki kat arttı. Peki, bu ayrışmanın galibi kim olur diye sormaya kalmadı önce Ahmet Özdoğan koltuğunu MHP’li aday Hüseyin Oprukçu’ya kaptırdı. Sonra Abdullah Çetinkaya yerini Cem Zorlu’ya devretmek zorunda kaldı.

Yani kazanan her ikisi de olmadı!

O dönem bu türden sıkıntı yaşayan bütün ilçeler kaybedildi. Netice ağır oldu.

Şimdiii…

Bu hikâyeyi yıllar sonra neden mi anlattık?

Lokalde Ereğli ölçeğinde yaşanmış bu maceralar, aslında Konya genelinde içten içe kemiriyor birilerinin içini.

Adı konulmamış bir kitle ayrışması var. Başkan ve Başkanı sevenlerin akılcı politikaları bu kadar keskin bir ayrışmanın gün yüzüne çıkmasını engelliyor belki.

Çok uğraşan ama listelerde kendine yer bulamayan ağabeyler her ortamda vekilcilik oynamaya devam ediyor.

Zaten Konya’nın; teşkilatlardan belediyelere kadar, bu hale gelmesinin temelinde (2011’de tam olarak ortaya çıkarılmış olan) güya ağabeylik vazifesi alanlar yok mu?

Onlar vekilcilik oynadı. Başkandan mütevellit başkancılar çıkmadı mı?

Bu işi uzata uzata “Hoca ve Reis” diye ayrıştıranlar dahi olmadı mı?

Tam da seçim sonrası yazılacak bir yazı bu kimilerine göre. O zaman uyarmanın dost olmanın kime ne faydası olacak?

2009 Ereğli’sinde de adı konulmamış bir ayrılık vardı. Netice çok vahim oldu.

Belki Konya halkı Ereğlililer kadar sert bir ders vermez ama yine de dikkatli olmak lazım.

Görüşlerine değer verdiğim bir abim; “Hiç meraklanma, son vekil listesindeki sürpriz bazı değişikliklerin habercisi; seçim sonunu bekle, Reis her şeyin farkında üniversitelerden odalara kadar kimin ne iş çevirdiğini sizlerden çok daha iyi biliyor. Söylenmesi gerekenler ona mutat bir şekilde söyleniyor” deyiverdi bir sohbetinde. Hatta 3 dönemlik olup da esneklikten faydalanmak isteyenlerin nasıl geri çevrildiğini anlattı.

Konya hak ettiğini alsın, menfaatini değil memleketini sevenler başımızda olsun… Dileğimiz ve çabamız bu değilse yuh olsun bize!