AK Parti öncesini hatırlayalım mı?
3 Kasım 2002 seçimlerini atlatalı daha birkaç gün olmuştu. AK Parti yüzde 34 gibi bir sonuçla sandıklardan birinci olarak çıkmış, diğer tüm parti liderleri yaşadıkları hezimetin şaşkınlığını yaşıyordu.
Halk, sandığı onlar için adeta tabuta çevirmişti.
Erdoğan yasaklı olduğu için Abdullah Gül, 19 Kasım tarihinde görevi Ecevit’ten devraldı ve AK Parti dönemi başladı.
Hiç unutmam...
Abdullah Gül görevi devralalı daha birkaç saat olmuş ama daha Başbakanlık Konutu’na bile gitmemiş. O sırada bankaların hortumlanmasıyla ilgili, mahkemenin aldığı bir karar ajanslara düştü.
Aradan 5 dakika geçti veya geçmedi. Televizyonda sokaktaki vatandaş şöyle diyordu.
“Yeterrrr yeterrr yeter. Daha şimdiden ülkeyi batırdınız. İstifa edin de bu rezillik sona ersin!”
O gün anladım ki, bu ülkede iktidar olduğun an birileri, iftiraları ve küfürleri kendine verilen yasal bir hak olarak görüyor.
Aradan 16 yıl geçti. 16 yıldır iyi veya kötü ne yaparsa yapsın, karşılığında bir kesimin hakaretlerinden başka bir şey görmedi.
O kesimlere göre Erdoğan cennet gibi bir ülke devraldı ama rezil bir hale getirdi. Terör azdı, yoksulluk tavan yaptı, soygun ve yolsuzluklar aldı başını yürüdü ve ekonomi dibe vurdu.
Peki durum gerçekten böyle mi?
Gelin hep birlikte geçmişteki sadece ama sadece 1 yılı birkaç olay ile şöyle bir gözden geçirelim.
Bakalım neler olmuş.
YIL 2001:
2 Ocak: İstanbul DGM Savcılığı, Bank Ekspres’in hortumlanması olayında Korkmaz Yiğit ve 11 kişiyi, Egebank ve İnterbank’ın hortumlanması olayında ise Cavit Çağlar hakkında gıyabi tutuklama kararı çıkardı.
6 Ocak: Enerji ihalelerinde yolsuzluk ve rüşvet iddiaları üzerine başlatılan “Beyaz Enerji Operasyonu” kapsamında aralarında eski Devlet Bakanı ve TEAŞ Yönetim Kurulu Üyesi Birsel Sönmez’in de bulunduğu 6 kişi gözaltına alındı.
24 Ocak: Diyarbakır Emniyet Müdürü Gaffar Okkan, 4 koruması ve şoförü, silahlı saldırıda çapraz ateşe tutularak şehit edildi.
30 Ocak: TBMM’deki içtüzük görüşmeleri sırasında çıkan kavga sırasında DYP milletvekili Fevzi Şıhanlıoğlu, kalp krizi geçirerek hayatını kaybetti.
19 Şubat: Milli Güvenlik Kurulu’nun Çankaya Köşkü’nde yapılan Şubat ayı olağan toplantısında kriz yaşandı. Başbakan Bülent Ecevit, Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer ile yaşadığı tartışma nedeniyle toplantıyı terk etti. Diğer hükümet üyeleri de toplantıdan ayrıldılar. Ecevit, yaptığı açıklamada, “MGK Toplantısı’nın açılışında, gündeme geçilmeden önce kamu görevlilerinin önünde Sayın Cumhurbaşkanı söz alarak son derece de terbiye dışı bir üslupla bana ağır ithamlarda bulundu” dedi. Bu nedenle toplantıdan çıkmayı tercih ettiğini kaydeden Ecevit, bunun ciddi bir kriz olduğunu söyledi. Bu kriz sırasında Merkez Bankası’ndan 5 milyar dolar çekildiği ortaya çıktı. Yaşanan gerginlik sonrası kriz işaretlerini verdi, Borsa 10.169 puandan 8.817 puana düştü. Gecelik repo faizleri yüzde 760’a çıktı. Merkez Bankasından yaklaşık 7.6 milyar dolar çıktı ama nereye gittiği bugün bile tespit edilemedi.
20 Şubat: Borsa’daki düşüş devam etti. Endeks günü 8.768 puandan kapattı. Repo faizleri yüzde 3 bini buldu.
21 Şubat: Merkez Bankası Repo ihalesi açmadı. Repo faizleri yüzde 7 bin 500’lere kadar tırmanırken, borsa tarihinin en büyük düşüşlerinden birini yaşadı ve yüzde 18.11’lik düşüşle 7.180’e indi. Bankaların Merkez Bankası’ndan 3 milyar dolar satın aldığı basında yer aldı. Dalgalı kura geçildi. Dolar 688 liradan 1300 liraya fırladı.
7 Mayıs: TEDAŞ Genel Müdür Vekili Osman Nuri Doğan ile Dağıtım ve Hat Şebekeleri Daire Başkanı Hasan Tiftik yolsuzluk yaptıkları belirlenerek tutuklandı.
6 Haziran: Sadettin Tantan, Devlet Bakanlığı görevinden ve partisi ANAP’tan istifa etti.
26 Haziran: Danıştay 2. Dairesi, dalgalı döviz kuruna geçilmeden önce 52 milyar liralık şahsi parasını dolara çeviren Merkez Bankası eski Başkanı Gazi Erçel’in yargılanmasına karar verdi.
5 Eylül: Koray Aydın, Bayındırlık ve İskan Bakanlığı’ndan istifa etti. Aydın, milletvekilliğinden istifa dilekçesi de verdi.
1 Aralık: İşçi ve memur sendikaları ile sivil toplum örgütlerinin oluşturduğu “Emek Platformu” tarafından, “uygulanan ekonomik politikayı protesto” için Türkiye genelinde kitlesel basın açıklaması yapıldı ve mitingler düzenlendi.
2 Aralık: Cumhuriyet tarihinde bir ilk yaşandı ve Çevik Kuvvet polisleri maaşlarını alamadıkları gerekçesiyle protesto eylemi yaptı, yürüyüşe geçti. Memur maaşları gecikmeli ödenmeye başladı. Yurt genelinde ise esnaf ayaklanması yaşandı. Ülkenin tüm şehirlerinde “Hükümet istifa” sloganlarıyla milyonlarca esnaf ve memur eylem yaptı.
Sadece çok kısa ama çok kısa bir hatırlatma yaptım.
Bu haberleri o günleri yaşayanlar çok iyi bilir. Ya o tarihten sonra doğanlar ne biliyor?
Tüylerinizin diken olduğu o kabuslu yılları, Allah milletimize bir daha yaşatmasın inşallah…
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.