Akılları Nerede
Sezon öncesi hazırlık kampında oynadığı tüm maçlarda ezici üstünlük kuran bir Torku Konyaspor vardı. Rakibe basan, pas yapan, oyun kuran, organize atak yapan bir Torku Konyaspor. Aslında her şey TSYD Ankara şubesi Gençlerbirliği karşısında alınan 4-1’lik galibiyetle başladı o maçta verilen sakatlar ve sürekli geriye giden bir oyun.
Futbolcular ve Mesut Hoca ayrı telden çalıyor, sırf bu hafta hücuma çıkarken kaptırılan ve tehlike oluşturan beş altı atak yedik kalemizde, bu da akıllara ister istemez futbolcularla hoca arasındaki kopukluğu ya da futbolcuların akıllarının sahada olmadığının, maça adapte olmadıklarının en büyük göstergesi. Mesut Hoca cephesinden Başakşehir maçından sonra yaptığı yersiz açıklamalar aradaki problemleri gözler önüne seriyor. Birkaç ay öncesine gidecek olursak hani Mesut Hoca çok geniş kadro kurduk hedefimiz bir çıta daha yükseltmek gibi açıklamalar yaparken, bu transferler için yönetime her fırsatta teşekkür ederken, şimdi ise ibre tam tersine dönmüş durumda.
Bildiğimiz kadarıyla takımda ciddi anlamda maddi problem yok, o zaman futbolcular ya hocayı istemiyor ya da Hoca, Konya’da kalmak istemiyor gibi iki seçenek geliyor akıllara. Ne olursa olsun bu durum bu takıma zarar veriyor. Sonuç olarak bu maçta, Kasımpaşa karşısında, belki beraberlik alınabilirdi, inanın bu durumda sadece kaçınılmazı ertelemiş olurdu. Ligin henüz başı diyoruz ama takımın yedi haftada topladığı puan ve sıralamadaki yeri pek iç açıcı değil yönetimin bu durumda hocayı karşısına alıp elini masaya vurması ve bu işin giderine bakılması gerekiyor. Hoca, biz bütün istediğin oyuncuları bir şekilde takıma kazandırdık şimdi söyle bakalım bu takım neden her geçen gün daha iyiye gideceğine kötüye gidiyor demeli.
Her şeyi boş verelim Mesut Hoca’yı tribünden izleyenler iki haftadır bir problem olduğunu ‘’sadece kulübedeki hallerinden’’ anlamışlardı. Bizim bildiğimiz Mesut Hoca saha kenarında adeta maçı yaşar, yerinde duramaz. Son iki maçtır Mesut Hoca sanki kafasında burayı bitirmiş. Şimdi ne yapmam, hangi takımla anlaşmam doğru olur gibi düşüncelerde, sanki kendisi orada ama aklı saha da yok. Dün maça bakıyorum ilk yarı Torje dışında oyun kuracak top tutacak bir tane adam yok. İkinci yarıda bunlar var, top rakipte iken basacak bir tane adam yok. Kadronuzda futbolun iki yönünü de oynayabilen oyunculardan kurulu değilse ki “o oyuncular dev kulüplerde yer buluyor kendilerine” işte o zaman iki yönlü oynamak için iki tarz oyuncuları karma yaparsınız. Dün defans yaptık gol yedik, hücum yaptık atamadık sonrasında ikinciyi yedik. 30 Ekim’de oynanacak Altay maçı aslında Bakkal ve takım için bir şans büyük maçlar için yükselmek için hedef koyma adına önemlidir. Böyle takımlarla yapılan maçlar ise dibi görmeme adına önemlidir. Torku Konyaspor, Altay’a elenirse Bakkal dönemi bitebilir, kazanırlarsa 3 Kasım’daki Karabük maçını bekleyeceğiz.
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.