AŞTİ’nin çığırtkanları!
Uzun yıllardır yolum düşmedi.
Şimdi de anons ediliyor mudur bilmiyorum.
Öğrencilik yıllarımızda çokça yolumuzun düştüğü Ankara Şehirler Arası Otogarı AŞTİ’de sık sık şöyle bir anons yapılırdı: Sayın yolcularımız ve vatandaşlarımız, lütfen çığırtkanlara ve dilencilere itibar etmeyiniz.
Türkiye’de de malum muhalefet ve zihniyet, tam 18 yıldır çığırtkanlık yapıyor: Ekonomi battı, batıyor, bitti, bitiyor…
Batan, biten ekonomi 18 yılda kırmadık rekor bırakmadı!
Türkiye 3 kat büyüdü.
Formülize edersek, her alanda, “Cumhuriyet tarihi x 3, 4, 5” hizmet yapıldı.
Çığırtkanlar da hem çığırtkanlık yaptılar, hem de zenginlikten en çok yararlananlar oldular.
***
Kovid-19 denen bir virüs çıktı, dünyayı esir aldı.
Şu ana kadar 2,5 milyondan fazla insan öldü
4 trilyondan 10 trilyon dolara kadar dünya ekonomisine pandemi faturası biçenler var.
Herkes gibi Türkiye de etkilendi, etkilenmemesi mümkün değil.
Ekonomide hatırı sayılır daralma yaşandı.
Türkiye buna rağmen yüzde 1,8’lik pozitif büyümeyle Çin’den sonra en çok büyüyen ülke oldu.
Tabi bu arada açıkça söyleyelim, çoğumuz “0”a razıydı.
Yüzde 1,8’lik büyümeyle Dünya ikincisisiniz.
Pandeminin etkisini buradan anlayın.
Tabi bu tür küçük büyümelerin özellikle bizim gibi hem geri kalmış hem de genç nüfusa sahip ülkelerdeki en önemli etkisi işsizlik üzerinedir ki yüzde 13, 14’lere kadar çıktı.
Biliyoruz ki, Türkiye için işsizliğin çaresi en az yüzde 5’lik büyümelerdir.
Süreç içerisinde işsizlik ABD’de yüzde 8’lere, Fransa’da çift haneli rakamlara dayandı.
Bunlar ekonomik açıdan Türkiye’nin kat be kat büyük ülkeler.
***
Bunları inkar eden yok, işsizlik artmadı diyen yok!
Sıkıntılar yaşanmıyor diyen de yok.
Olmaması mümkün mü?
Senin neredeyse 28 katın büyüklüğündeki ABD’de, yaşananları görmüyor musun?
4 tane Türkiye büyüklüğündeki Fransa’da, diğer AB ülkelerinde yaşananları görmüyor musun?
Yaşlılarını ölüme terk ettiler.
Çoğu Türkiye’nin ulaştığı aşıya bile ulaşamadı.
Süreç içerisinde denizde maske, dezenfektan korsanlığı bile bile yaptılar.
Birbirlerinin tıbbi malzemelerini gasp ettiler.
***
Dediğimiz şu böyle sıkıntılı süreçlerde herkes birbirine sahip çıkacak.
Önce işveren işçisine sahip çıkacak. Olmayan olana verecek.
Biraz pamuk eller cebe gidecek, birikimlere servetlere dokunulacak.
İyi günde kazandıklarını kötü günde harcayacaksın.
Bugün sadece sosyal koruma paketi kapsamında yapılan yardım 60 milyar TL…
Bunun Cumhuriyet tarihinde örneği yok.
Teslim ettiğiniz ülke Papua Yeni Gine.
Örnek vermeye gelince Fransa, Almanya, ABD, İngiltere…
Sen (temsil ettiğin ve savunduğun zihniyet) kaç tane otomobil fabrikası yaptın?
Kaç tane uçak fabrikası yaptın?
Kaç tane nükleer enerji santrali yaptın?
Kaç tane köprü, tünel yaptın, ne kadar yol yaptın?
Kaç tane bilişim sınıfı açtın?
Bilim, teknoloji adına ne ürettin?
Bu ülkenin çocukları robotik kodlamayı bugün öğreniyor.
Sen, memurunun maaşını ödeyemiyordun.
Sen, okulda tebeşir parasını öğrenciden istiyordun.
Senin okulların sobayla ısınıyordu.
5 milyar dolar değil, 500 milyon dolar borç için 500 tane takla atıyordun.
10 ton buğday verip 1 cep telefonu, 300 ton patates verip 1 araba, 5 bin ton fasulye verip 1 tank,
10 bin ton fındık verip 1 uçak, 4 milyon ton domates verip 1 füze bataryası alarak mı kalkınacaksın, zengin olacaksın?
İşte bu çarpık, hastalıklı, muhalefet anlayışını dünyanın hiçbir yerinde göremezsiniz.
***
Hem işsizlik diyeceksiniz, yoksulluk diyeceksiniz. Hem de yola, baraja, köprüye, fabrikaya, havaalanına, icraata, kalkınmaya karşı çıkacaksınız!
Bu ülke nasıl kalkınacak?
Bu ülke 90 yıl önce uçak üretti.
Bu ülke 60 yıl önce otomobil üretti.
Nerede şimdi?
Siz yapmayı değil ancak yıkmayı bilirsiniz!
“Yıkmak” üzerine kurulu hastalıklı siyaset anlayışını da inanınız hiçbir yerde bulamazsınız.
***
Pandemiye rağmen 2020’de;
Konut satışları rekor kırmış.
Otomobil satışlarında 2019’a göre yüzde 70’e varan artış olmuş
İhracattaki düşüş sadece yüzde 6’larda kalmış.
Kurulan şirket sayısı artmış.
Tasarruf mevduatları yüzde 33, altın mevduatları yüzde 233 artmış.
Tabi bireysel krediler de artmış. Hepsini söylüyoruz. O da yaklaşık yüzde 75 artmış.
Batan ekonomi;
Onlarca hastaneyi hizmete alamaz!
45 günde acil durum hastanesi inşa edemez!
Avrupa’nın ve dünyanın en büyük hastanesinden birini açamaz!
Otoyollar, hastaneler, barajlar inşa etmeyi yatırımlar ve açılışlar yapmayı sürdüremez!
Dünyanın en yüksek 3. barajı için gün sayamaz!
Yerli uydusunu uzaya fırlatamaz!
Yerli gemisini suya indiremez!
Ordusu 3 ülkede aktif harekat yapamaz!
Gemileri denizde sondaj vuramaz!
Samsung’u, Oppo’su, Huawei’si, aşı firmaları yatırım kararı almaz!
***
Her şeye “karşı çıkmak” ve “yıkmak” üzerine kurulu hastalıklı muhalefet anlayışının bu ülkeye faydası olmadı, olmayacak.
Bu hastalıklı muhalefet anlayışı aslında iktidarın yaptığı kimi yanlışların da üzerinin örtülmesini sağlıyor ve siyaseten de iktidarın işine geliyor.
Ama ülkeye yaramıyor, kaybeden ülke oluyor.
Velhasıl dün kendisinin nasıl okullarda bugün çocuklarının nasıl okullarda okuduğunu, dün kendisinin nasıl hastanelerde bugün çocuklarının nasıl hastanelerde sağlık hizmeti aldığını, dün kendisinin ne yiyip ne giydiğini bugün çocuklarının ne yiyip ne giydiğini yaşayarak gören, bu ülkenin dününü de bugünü de gayet iyi bilen ve yaşayan vatandaş, AŞTİ’nin çığırtkanlarına itibar etmediği gibi siyasetin çığırtkanlarına da itibar etmiyor.
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.