Bugüne kadar projeleriyle değil, yedikleri yemek mönüleriyle, entrikalarla, ayak oyunlarıyla birbirlerinin ardından yaptıkları hamlelerle gündeme gelen Altılı Masa, şurada 3-4 ay kalan seçimler için hala adayını bulamadı. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ısrarla aday benim derken İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, ısrarla buna karşı çıkıyor. Akşener, Kılıçdaroğlu’nun Cumhurbaşkanı sayın Recep Tayyip Erdoğan karşısında kazanamayacağın düşünüyor. Bu kavga zaman zaman aktüel ve sosyal medyaya da yansıyor. İki parti yetkilerinin birbirlerine sert sözler söylediklerini çokça duyduk.

***

Akşener’in gönlündeki aslan, “yüzünde rabbi yessirler gördüğü, 21. yüzyılın Fatih Sultan Mehmet’i” İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, o olmazsa da ABB Başkanı Mansur Yavaş. Ancak Kemal Kılıçdaroğlu, aba altından sopayı gösterdi ve şayet bana rağmen aday olursanız, kazanamadığınızda bir dahaki seçimlere “kapı dışına koyarım” mesajını net bir şekilde verdi.

İmamoğlu ve Yavaş da resti gördü. Öyle ya karşılarında, Mustafa Sarıgül’ünden Muharrem İncesi’ne karşısına kim çıkmış, kim politikalarına karşı durmuşsa hepsini kapı dışına koyan, “Bay Kemal” vardı. Kemal Kılıçdaroğlu öyle hafife alınacak birisi değildi.

***

Ancak ben daha akıllı ve kurnazım mesajı veren Sayın Akşener, tabiri caizse, şişirilmiş sonra balonu sönmüş İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun hakaret davasından dolayı aldığı cezayı fırsat gördü ve harekete geçti.

Öyle ki bu ceza, İmamoğlu’ndan Erdoğan çıkarmak, kahraman çıkarmak için bulunmaz fırsattı.

Akşener ve İmamoğlu cezayı, sarmaş dolaş, sevinçle, “çak çak” yaparak sevinçle karşıladılar. O sırada sayın Kılıçdaroğlu, hiçbir şeyden habersiz Almanya’da, muhtemelen bir yerlerde hamburger yemekle, meşguldü.

Oyunu gördü, durumu fark etti ve apar topar geri döndü olaya müdahale etti.

***

Sayın Akşener şöyle bir düz mantık kurdu: “Recep Tayyip Erdoğan da İstanbul Belediye başkanıydı. Ceza aldı. Muhtar bile olamaz derken Cumhurbaşkanı oldu. İmamoğlu da İstanbul Belediye başkanı o da ceza aldı, o zaman o da Erdoğan gibi bir kahraman ve cumhurbaşkanı olabilir.”

Meral Akşener cezayı mahareti Nasreddin Hoca’nın kürkü misali, demir parmaklıklarda gördü.

Oysa hiç de öyle değildi.

Maharet mapus damında yani kürkte değil, kürkün içindeki kişideydi.

Matematikte bir kural vardır; "elma ile armut toplanmaz" diye.

Bir kere Sayın Cumhurbaşkanı hakaretten dolayı değil şiir okuduğu için ceza aldı.

Hakaret etmeden eleştirme veya derdini anlatma kabiliyetinden yoksun biri zaten başarılı olamaz.

Şiir bahanesi, Erdoğan’ı neden mi hapse attılar?

Şundan dolayı: yarın devletin başına geçerse;

-Atak helikopteri yapar, Altay tankı yapar,

-Dünyanın en iyi SİHA’larını yapar,

-500 km-1000 km menzilli füzeler yapar,

-Yerli ve milli gemiler inşa eder,

-IMF’ye borcu bitirir,

-İhracatı 35-40 milyar dolardan 250 milyar dolara çıkarır,

-80 yılda yapılan icraatların 3 katını 20 yılda yapar,

-Türkiye’yi 3 kat büyütür,

-Türkiye’yi ‘nükleer’le tanıştırır,

-30 yıllık Karabağ işgalini sona erdirir,

-Gemiler alır, çıkar Karadeniz’de Akdeniz’de petrol arar, gaz çıkartır,

-Dünyada Müslümanların ve tüm mazlumların umudu olur,

-İşgalci terör devleti İsrail’e “one minute” diye had bildirir,

-40 yıldır ülkenin başına bela ettiğimiz PKK terörünü bitirir,

- İlmek ilmek dokuduğumuz FETÖ’yü darma duman eder,

-Askeri, siyasi her türlü vesayeti sona erdirir,

-BM’ye gelir dünya 5’ten büyüktür der,

-El pençe durmaz, karşımıza geçip bacak bacak üstüne atar bize posta koyar,

-Demediğini bırakmaz, bütün pisliklerimizi yüzümüze vurur,

-Kurulu düzenimize çomak sokar,

-İstanbul’u 5 yılda ayağa kaldırdığı gibi yarın Türkiye’yi de ayağa kaldırır,

-Sonra onu devirmek için 6’lı, 7’li, 8’li, 10’lu masalar kurmak zorunda kalırız.

diye hapse attılar.

Şayet Ekrem İmamoğlu, Recep Tayyip Erdoğan gibi olmayı hayal ediyorsa; tatili, gezmeyi, balıkçıyı bırakıp işe önce, İstanbul’u çöplerden, İstanbulluları da otobüs iteklemekten kurtarmakla başlamalı.