Yaklaşık 100 yıllık bir kulüp aldığı en büyük başarıları şuan teknik patronluğunu yapan benim tabirim ile kral taraftarımızın tabiri ile imparator dediği Aykut Kocaman Meğer büyük bir kötülük yapmış bize!

Öz eleştiri yapmayı severim,  eleştirilere açık bir insanımdır sizlerin de öyle olduğunu düşünerek futbolu bir kenara bırakıp sadece 30 saniye düşünmenizi istiyorum kafanızda düşünün şu sorulara verilebilecek cevapları. İşimi ne kadar seviyorum ? İşimi her gün aynı seviyede yada daha üst seviyede yapabiliyor muyum?  Çalışırken kazalar aksilikler oluyor mu ? hep mükemmel miyim ? Az malzeme ile çok iş çıkartıyor muyum ? buradaki mesaj alındı sanırım…

Şimdi Kısa bir maç değerlendirmesi yapmak gerekirse, patates tarlasında  çilek yetişmez arkadaşlar, Konyaspor tempolu ve zorlu maç trafiğine uzun yollara birde sahayla mücadeleyi ekledi. TRT’nin nostalji kuşağında bir maç izler gibi hissettim kendimi, Konyaspor pas takımı, dikkat ettiyseniz doğru dürüst pas yapamadık zeminden ötürü, buda uzun toplarla oynamamıza neden oldu gerekli varyasyonları atakları yapamadık. Bu durum karşısında da temposuz bir maç izledik diyebilirim. Trabzon açısından bakarsak Avni Aker’e veda maçıydı belki de açılışını yaptığı stadda Konyaspor’a yenilmişler kapanışta yenilmemek için varını yoğunu ortaya koydular buna rağmen pozisyonda bulduk ama değerlendiremedik. Şanssız bir kapanış oldu belki de bizim için 90+5 de gelen ters bir vuruş ile mağlup olduk.

Şimdi yazımın başına dönecek olursak burada bir dakika arkadaşlar demek istiyorum. Biz iki sezondur büyük bir hava yakaladık yenilmeyi unuttuk güzel sonuçlar aldık tamam güzelde. Başarıya kendimizi neden bu kadar kaptırdık anlamadım. Biz halen 25 Milyon borcu olan dar bütçeli bir Anadolu takımıyız Türk futbol tarihinde namağlup sezon kapatabilen tek takım varken, o takımda bunu sadece bir kere başarabilmişken biz son saniyede yenildiğimiz 6 şampiyonluğu bulunan takımın maçından sonra bile neden bu kadar arabesk takılıyoruz anlamadım doğrusu. Doğru olan mağlubiyetlerden ders çıkartmak değil midir ? Bir taraftarın takımı kiminle maç yaparsa yapsın yenildiğinde üzülmesi doğaldır. Ancak sosyal medyayı birbirine katıp transfer yanlışlarından bahsetmek kıyaslamalar yapmak kısacası yüksek sesle homurtular çıkarmak bu takıma ancak zarar verir. Belki yaptıkları yanlışın farkında değiller ama bunu yapanlar bu takımın taraftarı değildir olamazlarda. Doğru olan hava alanına gidip takımı karşılayıp moral veren bu takımın gerçek sahibi olan harbi taraftarlarının yaptığıdır. Doğru olan transfer sezonu açıkken lig başlamadan yapılan eleştirilere karşı yönetimi savunmak değil, imkansızlıklarda imkan arayan takıma ve hocaya sahip çıkmaktır. Bir seyircinin cehaleti bütün tribün güvenliği için tehlikedir.

Aykut Hocam Sen ne yaptın Allah aşkına yenilmeyi unutan bir yığın oluşturdun ! Ne güzel bir düşüp bir çıkıyordu takım! Borç batağına girmiş ha battı de batacak, ha kapandı de kapanacak kim sahip çıkacak diye düşünüp duracaktık ! üçüncü olmak nedir ? UEFA kupasına katılmakta nedir ? fark yediğin takımlara kafa tutmak onların korkulu rüyası olmak nedir hocam . Sonra bütün bu kattıkların unutuluverir ilk kötü oyunda ıslıklanır, ilk mağlubiyette taşa tutulursun!

Geldiğin günden beri alınan her sonuçta seni savunduğum için kendimle, takımımız başında senin gibi bir KRAL olduğu için şehrimle, bize daha önce yaşamadığımız başarıları görmediğimiz sevgiyi ve ilgiyi yaşattığın için seninle gurur duyuyorum. Bilinçsiz sosyal medya kullanıp olası bir kötü sonucu bekleyip sana ve takıma sallayandan futboldan gram dahi anlamayıp küçük dağları ben yarattım havasına bürünenlerden nefret ediyorum.  

Sonuç olarak; Üstüne basa basa söylemek gerekirse bu takımın her koşulda yanında olan, Türkiye’nin takdirini ve sempatisini kazanmış büyük taraftarı alınmasın, içimizdeki homurtular ses çıkarmaya başladı bunu kesmez isek durum kontrolden çıkabilir. Aykut Kocaman bu şehrin bu takımın bu taraftarın kocaman umududur. Bir maç kaybedilebilir 10 maçta kaybedilebilir mesele kazandığını görmekte sakladır. Konyaspor’u burada eleştireceğim tek yer şudur Aykut Kocaman böyle maçlarda ilk yarı oyunu soğutup ikinci yarı hamle yapar. Haftalardır kötü sonuç alan Trabzon’un için bu durum ters tepti diyebilirim. Gol yemedikleri her dakika daha çok savaştılar. Zeminden ve yağıştan ötürü kör döğüşünü andıran mücadele son dakika golü ile yenilmek kötü oldu. Maçın Sözü; Kimse kusura bakmasın Patates tarlasında çilek yetişmez, böyle zeminler Türk Futboluna hakarettir hatta ihanettir…