Dünkü yazımız üstüne birçok olumlu ve olumsuz tepki aldım. Olumsuz tepkilerin bir kısmının “kötü niyetli” olduğunu ifade etmeliyim. Diğer kısmı da hemen her şeye muhalif olan bir kesim tarafından dile getirildiği için nezdimde pek bir önem taşımıyor.

Olumlu tepkilerde vurgulanan bir husus vardı ki bence gayet yerinde tespitlere dayanıyorlardı. Konya Şeker’in büyük enerji ihalelerine katılması bazı çevreleri rahatsız etmiş görünüyordu. Bu tespiti dile getiren dostlar benim “akıl, bilgi ve birikim” olarak özetlemeyi tercih ettiğim 61 yıllık Konya Şeker geleneğinin çiftçinin alın teri ve bu alın terinin hakkını veren yöneticilerin basiretli tutumlarıyla oluştuğuna dikkat çekerek, kurulması düşünülen Karapınar-Ayrancı Termik Santrali ihalesi öncesi birçok ayak oyunu ve dolabın çevrildiğini söylediler.

Bana kalırsa Selçuklulardan bu yana Anadolu’nun üreten kalbi olan Konya, bu termik santral yatırımını da bu “ayak oyunları ve dolaplar”a aldırış etmeksizin aklı, bilgiyi ve birikimi önceleyerek hak eden bir konuma yükselecek. Bu ihalede kazanan rakiplerin tüm ayak oyunlarına ve karalamalarına karşı eninde sonunda Konya olacak, Konyalılar olacak, Konya’nın temsilcileri olacak. Bundan gayet emin olduğumu belirtmeliyim.

TÜRKMENOĞLU’NUN AÇIKLAMALARI

Dün AK Partili Milletvekili Ayşe Türkmenoğlu’nun parti binasında düzenlediği basın toplantısına katıldık. Türkmenoğlu dört eski bakanla ilgili TBMM bünyesinde oluşturulmuş soruşturma komisyonunun bir üyesiydi hatırlayacak olursanız. Onun Konya’da düzenlediği basın toplantısı TBMM’de yapılan oylama sonrası alınan kararı değerlendirmek bakımından da büyük önem taşıyordu.

Özellikle komisyonun Yüce Divan’a sevk konusunda verdiği karar sonrası kendisine ve diğer AK Partili komisyon üyesi vekillere karşı sistematik bir karalama kampanyası düzenlendiğini, eleştiri denemeyecek hakaretlere maruz kaldıklarını ifade eden Ayşe Hanım bu algı ve karalama kampanyalarını düzenleyenlere karşı hukuki yollara başvuracaklarını sarahaten belirtti.

Şu cümleler Ayşe Hanım’a ait: “Komisyon üyeleri olarak verdiğimiz kararda vicdanen son derece rahatız. Zira tüm bilgi ve belgeler tarafımıza ulaştı ve tamamını inceledik. Komisyonda yaptığım açıklamalar üzerinden tarafıma yapılan eleştirilere ilişkin birçok kez açıklama yapmış olmama rağmen hâlâ bir ifademin bir kısmı kullanılarak algı oluşturulmaya çalışılıyor.”

Açık ki ülkede hukuk tanımaz işlemlere imza atmaya kalkanlar ve bunu da “hukuk”la açıklamaya çalışanlar, sahte ve gayrımeşru delillerle insanları sürekli zan altında tutmaya gayret edenler, bu yolda ülkelerine bile ihanet etmeyi göze alanlar halkın basireti ve feraseti sonucu bozguna uğramalarının neticesinde nihilistçe bir çabayla iftira ve hakaret kampanyaları düzenlemekte bir beis görmüyorlar.

Kul hakkını savunduklarını iddia edenlerin aynı şekilde kul hakkı yiyenler olması şaşırtıcı gelmiyor bana.