ÇED Raporu nedir, ne değildir?
Son yirmi iki yıldır ülke gündeminde olan “ÇED OLUMLU” ya da “ÇED GEREKLİ DEĞİLDİR” kararları ilk olarak 2872 sayılı Çevre Kanunu’na istinaden 1993’te çıkarılan “Çevresel Etki Değerlendirmesi” kısaca ÇED Yönetmeliğinin bir uygulamasıdır. O yıldan bu yana gerekli görülen değişiklikler kanunun lafzını değil uygulamaya yönelik ihtiyaçtan olmuş ve halen ve son olarak 25.11.2014 tarih ve 29186 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren “Çevresel Etki Değerlendirmesi Yönetmeliği” uygulanmaktadır.
Bir yatırımcı tarafından gerçekleştirilmesi planlanan projelerin çevreye olabilecek olumlu ve olumsuz etkilerinin belirlenmesinde, olumsuz yöndeki etkilerin önlenmesi ya da çevreye zarar vermeyecek ölçüde en aza indirilmesi için alınacak önlemlerin, seçilen yer ile teknoloji alternatiflerinin belirlenerek değerlendirilmesinde ve projelerin uygulanmasının izlenmesi ve kontrolünde sürdürülecek çalışmaların bir komisyon tarafından incelendiği ve değerlendirildiği bir çalışmanın ürünüdür ÇED Raporu;
Yönetmeliğin EK-1 listesi çevreye etkisinin yoğun olma ihtimali bulunan büyük yatırımları EK-2 listesi ise daha düşük kapasitede veya çevreye daha az etkisi olan yatırımlar yer almaktadır. Burada kapasite ve adı tarif edilmeyen faaliyetler Çed’e tabi değildir. Diğer bir değişle ÇED’den muaftır.
EK1 listesindeki faaliyetler Çevre ve Şehircilik Bakanlığını ÇED ve Çevre İzin ve Denetim Genel Müdürlüğünün ilgili dairelerinin başkanlığında incelenir ve değerlendirilir. EK-2 Faaliyetleri ise Valilikler (Çevre ve Şehircilik İl Müdürlükleri) tarafından incelenir değerlendirilir.
EK-1 faaliyetleri proje tanıtın dosyaları incelenirken yatırımın bulunduğu ilgili Valiliklerde kamuoyunun bilgisine sunulur, yöre halkının görüşlerini almak üzere “Halkın Katılımı Toplantısı” yapılır. İlgili kamu kurum ve kuruluşların bilgisine sunulur tüm görüşler alındıktan sonra çevresel etkilerinin en aza indirilmesi için faaliyet sahibinden gerekli iyileştirme ve çevresel önlemler taahhüt altına alınır ve nihayet bu önlemler manzumesi yeterli bulunursa nihai “ÇED OLUMLU” belgesi verilir. Bu husus yine ilgili Valilikler (Çevre ve Şehircilik İl Müdürlükleri) tarafından yörenin mülki amirliklerinde ilan edilir. İlan sonunda yürürlüğe girer.” ÇED Olumsuz “kararı verilen yatırımların faaliyeti gerçekleşmez.
EK- 2 Faaliyetler ise Valililerde Çevre ve Şehircilik İl Müdürlükleri (ÇED ve Çevre İzin Şube Müdürlüğü) uzmanları tarafından Seçme Eleme Kriterleri formatına uygun sunulan bilgi ve belgeler incelenir.yeri görülür, değerlendirilir, çevresel etkileriyle ilgili verilen taahhütler yeterli görülürse “ÇED GEREKLİ DEĞİLDİR” kararı verilir. Yine aynı ilan edilir. İlan sonunda da yürürlüğe girer. “ÇED Gereklidir” kararı verilen faaliyetler ise Bakanlığa sunulur ve EK 1 işlemleri gerçekleşir.
ÇED olumlu kararı verilen faaliyetler en geç 5 yıl, ÇED Gerekli Değildir kararı verilen faaliyetler ise en geç 7 yıl içinde yatırıma başlanması gerekir. Çed Raporu alan faaliyetler yatırım ve işletme sırasında çevresel etkileriyle ilgili taahhütleri Bakanlık tarafından belli periyotlarla izlenir. Taahhüt ihlali yapanlara idari yaptırım uygulanır.
Son iki yıldır E-Devlet Uygulamasının güzel bir örneği olan E-ÇED sistemi üzerinden devam eden bütün bu iş ve işlemlerdeki amaç faaliyetin çevresel etkilerinin en aza indirilmesi ve faaliyet sırasında ortaya çıkacak katı, sıvı ve gaz atık ve artıklar ile bunların depolanmasından bertarafına kadar geçecek süreçte muhtemel olumsuzlukların giderilmesine yöneliktir. Kısaca çevreyi korumak, doğal kaynaklarımızı tasarruflu kullanmak ve yaşatmaktır.
Yani ÇED Raporu bir çalışma ruhsatı değildir. Yine ÇED raporu bir işletme izini değildir. Ancak bütün bunların alınabilmesi için gerekli bir rapordur. Çevresel Etki Değerlendirmesi incelemesi yapılmaksızın başlanan faaliyetler Bakanlıkça, proje tanıtım dosyası hazırlanmaksızın başlanan faaliyetler ise mahallin en büyük mülkî amiri tarafından süre verilmeksizin durdurulur. Onun için yatırımcılarımız bu hususa azami dikkat etmesi gerekir.
Örneğin bir yatırımcı taş ocağı ve kırma eleme tesisi yapacaksa, bunun arama ve işletme iznini Maden İşleri Genel Müdürlüğünden (MİGEM) alır. Yatırımın gerçekleşeceği Valiliğin Özel İdaresinden (Büyükşehirlerde Yatırım İzleme ve Koordinasyon Başkanlığından) çalışma ruhsatı alır. ÇED raporu çalışma ruhsatı safhasında aranır.
Öte yandan daha önce kapsam dışı yani ÇED muaf yazısı verilen faaliyetin kapasite artırımında ve faaliyetin genişletilmesi sırasında yeni proje Yönetmelikte belirtilen kapasitelerdeki eşik değerlerine girerse yine ÇED Yönetmeliğindeki inceleme ve değerlendirme süreci uygulanır ve ÇED Raporu alınması gerekir.
Çevre ile ilgili çok önemli bir uygulama olan Çevresel Etki Değerlendirmesi İncelenme ve ÇED Olumlu/ Olumsuz ya da ÇED Gereklidir/ÇED gereksizdir. İş ve işlemleri tamamen Avrupa Ülkelerindeki uygulamalarla örtüşmektedir.Ancak Kamu oyu ve vatandaşlarımız özellikle Halkın katılımı ve ilan süreçlerinde ek ilgi göstermediklerinden fazla bilinmiyor ya da yanlış algılanıyor. Genellikle her hangi bir sil topum örgütünün konuyu gündeme getirmesiyle haberdar oluyor bazen de iş işten geçmiş olduğundan çare mahkemelere intikal ediyor.
Dileğimiz hem yatırımcı hem Bakanlık hem de kamuoyu ortak kararıyla ortak paydada buluşarak tüm yatırımlar gerçekleşsin. Zaten bunun için 1992 de RİO’daki Çevre Zirvesinde benimsenen Sürdürülebilir Kalkınma ve Sürdürülebilir Çevre İlkelerine uymayı Türkiye Cumhuriyeti hükümeti de kabul etti ve halen bütün iş ve işlemler bu ahval üzerine sürmektedir. Kalın sağlıcakla.
ÇEVRECİ SÖZÜ: Sürdürülebilir Kalkınma için Sürdürülebilir Çevre.
NOT: Pusula Gazetesi’nin birinci yılını kutlarım, nice yıllara inşallah…
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.