Öksüzün, yetimin, annenin, dostların, biricik aşkının sığındığı tek yerdir şehitlikler…

Eskiden bayramlarda, arife gününde şehit ailelerinden başka giden kimse olmazdı.

Fakat son zamanlarda vatandaşımızın duyarlılığı gerçekten artmaya başladı, şehitlerine sahip çıkıyorlar.

Ne mutlu bizlere, çok seviniyorum şehitliklerde su taşıyan, dualar okuyan insanları gördükçe.

Az da olsa hala bir umut var diyorum bu millette…

****

Bakmayın son zamanlarda gündem yoğunluğundan zihnimizden düştüler.

Aslında milletin her zaman kalbindeler fakat milleti temsil edenlerin sadece seçim zamanlarında dilinde ve kalplerindeler.

Ne yazık değil mi?

Bir bakmışsınız ki seçim zamanı terörist başı dedikleri Öcalan, İmralı olmuş.

Bir bakmışsınız ki herkesi kucaklayacağız, bizler Atatürk’ün çocuklarıyız bu ülke hepimizin diyenler; Kandil’den canlı yayınlar yapan RUDAW’a çıkıp terörist Demirtaş’ın çizgisini beğeniyorum diye methiyeler düzer olmuş.

Görüyor musunuz siyasetin çirkin yüzünü?

Al birini vur ötekini.

****

Az da olsa gündeme değinmeden geçemeyeceğim.

Pençe harekatı başlatıldı Irak’ın kuzeyine, askerimize zeval gelmesin eyvallah fakat Suriye’de IKBY modelinde bir özerklik kuruldu kurulacak iken neden buna karşı bir yaptırım gücü uygulamıyoruz?

Astana süreci askıya uğramak üzere, İran kendi içine kapanmış ABD’nin politikaları ile boğuşuyor, Rusya deseniz Suriye’ye odaklanmış durumda ve Türkiye bu hengamenin arasında sıkışıp kaldı mı yine?

Kurtulmalı bu girdaptan kurtulmalı! Yoksa bu bataklık bizi dibe çekiyor.

*****

Bu bataklığa bizi kimler mi sapladı? Milli bürokrasiden uzaklaşmış cumhurbaşkanı danışmanından genelkurmayda nöbet tutan askerine dek herkes.

Milli bürokrasiden kim uzaklaşırsan uzaklaşsın bu ülkenin taşını toprağını satılığa çıkarır. İster çaycı olsun ister bakan hiç fark etmez.

Her bir karışına feda olurum diyen yiğitler işte o şehitlikleri bir bir doldururken buna asıl sebep verenlerin kimler olduğunu az biraz kestirin isterim.

Al birini vur ötekini derken boşa demiyorum.

Sizler Soros’un sapkın biatlarını yerine getirirken, binlerce ailenin evine ateş düştü. Bunda milli olmayan bütün siyasilerin, bürokratların suçu var. Hiçbir partiyi ayırmadan söylüyorum bakın.

Kendinize gelin, el ele verin ve içimize sızmış bu zehrin panzehri çevirin.

Yoksa bu zehir toprağımıza aktı akacak.

Ve bu topraklar zehirlenirse bütün çiçekler solacak…

*****

İşte şehitliklere her gidişimde böyle sitem ederim kendi kendime, beynimi kemirir dururum.

Sonra yorulan zihnime veda eder, kalbime sığınıp hayallere dalarım…

Hayal kurmanın sınırı mı olurmuş!

Olmaz derim ve gözlerimi kaparım, küçük bir kız çocuğunun misler gibi kokan o güllerden bir tane alıp, kulağımın arkasına koyuşunu seyrederim.

Ardından elimden tutarak beni bir yere götürdüğünü hissederim, dayanamam ve birden gözlerimi açarım.

Bir bakarım ki, bana doğru kollarını açmış, koşarım koşarım…

Kavuşamasam da koşarım.

Bilirim ki, kalu belada elbet ona varırım…

İyi bayramlar.