Son günlerin hatta son haftaların en önemli gündem maddesi Kobani ve IŞİD.PKK ile IŞİD arasında yaşanan çatışmalar, Kürtlerin tek sığınağının Türkiye olmasına rağmen son günlerde yurt çapında gerçekleştirdikleri alçakça eylemler aslında ortada bir insanlık mücadelesinin olmadığının en açık kanıtı.

PKK’lıların günlerdir çıkardıkları olaylarda tek hedefleri var: Türk bayrağı ve Atatürk heykelleri. Adamlar sanki Kobani’ye Türkiye saldırmış, o kadar PKK’lıyı Türkler kesmiş gibi Türklerin iki simgesine saldırıyorlar, yakıp yıkıyorlar. Bütün bunlar aslında meselenin Kobani falan olmadığını ortaya koyuyor. Adamların dertleri Kobani olsa gider orda savaşırlardı. Adamların bütün derdi davası Türklerle. Atatürk heykelleri yakılıp yıkılıyor, bayraklarımız indirilip yakılıyor. PKK ülke genelinde Türklerin sabrını zorluyor. Bu da bize şunu gösteriyor ki PKK iflah olmaz Türk düşmanı bir terör örgütüdür.

Bunlarınki öyle büyük bir düşmanlık ki, sosyal medyada yaptıkları paylaşımlarda Avrupa ülkelerindeki eylemlerde kesinlikle bir yerlere zarar verilmesin, hatta hangi ülkede eylem yapılıyorsa oranın bayrağı taşınsın diye yönlendirmeler yapıyorlar. Türk’ün bayrağını yak, okulunu, hastanesini, arabasını yak, marketini yağmala; Avrupa ülkelerine gelince bayrağını yükselt. E tabi her yer Türkiye, her hükümet de AKP değil.

PKK, IŞİD saldırıları karşısında direnemezken, örgütün İmralı’daki lideri Apo, kendisini ziyaret eden HDP’liler aracılığıyla gönderdiği mesajda “herkesi insanlık mücadelelerini desteklemeye” çağırıyor. Bir kere elinin altında hazır silahlı bir örgüt olan adam niye silahlı kadrolarına değil de halka çağrı yapıyor? Çünkü o da biliyor ki, PKK’nın sözde gerillaları gidip Kobani’de vatanlarını korumak yerine Kandil’de keyif çatmayı tercih ediyorlar.

İşin daha ilginç bir yönü de bebek katillerinin zora düştüklerinde insanlık mücadelesinden falan dem vurmaları. Cumhurbaşkanı’nın IŞİD ve PKK’yı aynı görmesinden alınganlık gösterip ortalığı yangın yerine çevirmeleri. Hakikaten farkınız ne? PKK, dünya tarihinin gelmiş geçmiş en kanlı terör örgütlerinden biri. Üstelik bu eli kanlı örgütünden sadece Türkler değil, Kürtler de zarar gördüler.

IŞİD’in Kobani saldırılarının Türkiye’ye ve dünyaya gösterdiği tek gerçek PKK’nın Kürt halkı için savaşan bir gerilla örgütü değil, IŞİD’in karşısından kadın kılığında kaçan, sınırı geçince sıkıyı görüp kendi ayağına sıkarak soluğu Türk topraklarında alan bir korkaklar sürüsü olduğudur.

Buraya kadar tamamda; Memleket iç savaşın eşiğine gelmişken ortalıkta iki kişi görünmüyor. Biri İçişleri Bakanı, diğeri de MİT Müsteşarı. Onların yerine tarım bakanı Mehdi Eker açıklama yapıyor. Adamların memleketin yangın yerine dönmesinden daha önemli işleri var demek ki. Yoksa böyle bir günde ortadan kaybolurlar mıydı hiç?

Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan örgütü Eylül ayında  blöf yapmakla suçlayarak
“Senin bir şey yapmaya gücün yetiyorsa git IŞİD'e yap, Türkiye'ye ne meydan okuyorsun? Kandil'de yan gelip yatıyor, Kobani'dekilerle ilgili edebiyat yapıyor. Sen orada konuşacağına, git o zaman orada mücadele et. Böyle bir kandırmaca, sahtekârlık olmaz”…diyor.

Eğer bir terör örgütü savaştığı devletten askeri yardım istiyorsa, eğer o devlet de terör örgütüne “yan gelip yatma, biraz savaş” diyorsa o ülkede tüm dengeler değişmiş demektir… Dikkat edelim müttefiklerimiz(!) ABD, Almanya ve İngiltere PYD ye yardım ayağına silahla donatıyorlar. Burada sizce de bir gariplik yok mu?