Zaman zaman yapılan eleştirilen karşısında “acaba mı ki?” desem de, şu sosyal medyayı gerçekten çok seviyorum.  

Malum hafta sonu gerçekten de kısa süreli de olsa şehrin her bölgesinde etkili yağışlar oldu. Ve bu yağışların ardından bırakın o klasik alt geçitlerde arabaların yüzmesini şehrin en gözde hatta yeni ana caddelerinde kavşaklarında bile tek kelime ile otomobiller yüzüyordu.

Sanayile sitelerinden esnafların gönderdiği fotoğraflarla sulara gömülmüş dükkanlar yüzen arabaların görüntüleri ile sanayi sitelerinin rezil halini görebiliyorduk.

Bizde o yağış altında onlarca kare fotoğraf çekmiş ve sizlerden gelenleri de toplamıştık. Ama dün bilgisayarın karşısına geçip aynı türkü söylememek adına ne yazsak diye düşünürken, sosyal medyada çok sevdiğim saydığım üstelik de şehrin pek çok STK Başkanı’nın kimliğine pek de uymayan “cesur ve yürekli” bir STK Başkanı’nın şu yorumu çok hoşuma gitti.

İktidar ile çalışan iktidar ile el ele bir STK Başkanı şehir adına bir tespiti ancak böyle yapılabilirdi. Bakın Sayın Başkan da yüzen otomobiller ve sulara gömülmüş alt yapı fotoğraflarını paylaştıktan sonra şöyle diyordu: 

“Bir de Konya’da deniz yok derler, her yağmur sonrası her yer göl, dalga, deniz...

Belediyeler Rahmet Akşamlarını bırakıp, asli görevleri olan rahmetten sonra oluşabilecek alt yapı sorunlarını çözmelidir”.

Bu yorum ancak ayakta alkışlanır ve üzerine tek bir kelime dahi edilemez.

NOT: Dünkü köşe yazımız Seydişehir’de büyük ses getirmiş. Bu durumu bize aktaran ve kamuoyu ile paylaşan dostumuz Hakkı Balcı ve Seydişehir Haber’e duyarlılıkları için çok teşekkür ederiz.      

GÜNÜN OKKALI SÖZÜ

Denizde olmasına rağmen yanarak batan çok gemi vardır.

NE ZAMAN ADAM OLURUZ?

Bu çağda bu teknolojide ana bulvarlarda otomobilleri yüzdürmediğimiz zaman ADAM oluruz