İnşaatın temeli 2011’de atılmıştı.

Kuruluşunun 100. yılı olan 2015’e bitirilmesi planlanıyordu en son olarak.

2011 seçimlerinden önce dönemin Konya milletvekili ve eski Tarım Bakanımız Sami Güçlü, inşaata başlanabilmesi için ihale işlemlerini birebir takip etmiş, hatta birkaç başhekimin de başını yemişti bu işlemler.

Projenin yanlış çizildiği o dönemler Konya kulislerinin en gözde konusuydu.

Seçimlerden sonra da inşaata başlanamaması sebebi olarak projenin hatalı çizimi gösteriliyordu.

AK Parti Konya Milletvekili Mustafa Baloğlu, projenin yanlış çizilmiş olduğunu o dönem bizimle “yazılmamak kaydıyla” paylaşmış, “Biz buna rağmen inşaatın mevcut projeye uygun olarak yapılıp bitirilmesi için çaba sarf ediyoruz” demişti.

Projede o dönem sıkıntı oluşturan kısım Dr. Faruk Sükan Kadın ve Çocuk Hastalıkları Hastanesi’nin de mevcut projeye göre yıkılmak zorunda oluşuydu.

Doğumevine yer arandı uzunca bir süre.

Asker Hastanesi’yle de görüşüldü, olmadı.

Nihayetinde palyatif çözümler bulundu ve inşaat başladı.

O arada inşaat alanından Roma dönemine ait tarihi bir lahit çıktı, Sağlık Bakanlığı hastane inşaatlarında başvurulacak standartları değiştirdi vesaire derken inşaat durma noktasına geldi.

Ve son aşamada Var-Yap firmasının iflas etmesiyle de inşaat çalışmaları tamamen durdu.

2014’ün Şubat ayında Var-Yap’la yapılan sözleşme iptal edilerek mevcut inşaat durumunun tespiti ve buna göre yeniden ihaleye çıkılması öngörüldü ve uygulamaya kondu.

Şu anda inşaat alanında Var-Yap’a ait vinçler hâlâ duruyor.

Kim ne derse desin, hastane inşaatıyla birebir ilgilenen, bu konuda Plan ve Bütçe Komisyonu’nda AK Partili Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu’na sitem etmeyi de ihmal etmeyen Mustafa Baloğlu ile görüştük geçtiğimiz günlerde.

Öğrendik ki yazımızın başından beri anlattığımız süreçte dere tepe düz gitmiş ama bir arpa boyu yol alamamışız.

Evet, Sağlık Bakanlığı’nın mevcut yönetmeliklerine (inşallah bu yönetmelikler son halini almıştır!), hastane arsasına uygun yine 500 yataklı proje yeniden çizilecek ve böylelikle yeniden ihaleye çıkılacak.

Dile kolay 2011’den 2014’e kadar tam 3 yıl geçmiş aradan.

Hatalı bir proje sebebiyle hastane inşaatı tamamlamak mümkün olmamış.

Suçlu aramaya çok meraklı bir toplum olduğumuz için işin en kolay yanına kaçıp bu olaydan dolayı Baloğlu’nu hemence tefe koyabiliriz.

Bu 3 yılda hatalı bir projenin hatalarını gidermek için çaba sarf eden Baloğlu’na haksızlık etmiş oluruz bunu yaparsak ancak.

Bu konuda suçlanacak son kişi elbette Baloğlu.

Önceliği vermemiz gereken kişiler şu an siyasette değiller. 2011 seçimlerinde tasfiye edildi onlar.

Olanda hayır olduğunu düşünerek önümüze bakmanın daha doğru olduğunu düşünüyorum ben.