Geçen yıl bir televizyon kanalında İhsan ŞENOCAK Hocayı izledim. Üslubuna, bilgisine, edebine hayran kaldım. O kadar beyefendi bir insan ki muhataplarını incitmemek için ağzından çıkan her kelimeyi titizlikle seçiyor ve oldukça etkileyiciydi.

          Kendisi tam bir Ehli Sünnet âlimi; yapmış olduğu açıklamalarını Ehli Sünnet çerçevesinde ortaya koyarak Ayet-i Kerime ve Hadis-i Şeriflerle delillendirmektedir.

          Ehli sünnet dışı muhataplarıyla konuşmak üzere çok kibar bir şekilde çağrıda bulunmuştur. Hiç kırıcı olmadığı gibi oldukça yapıcıydı. Ben de derin bir sevgi ve takdir bıraktı; keşke İhsan Şenocak gibi hocalarımızdan çok olsa, diye içimden geçirdim ve daha sonra çeşitli ortamlarda kendisinden sitayişle bahsettim.

            İhsan Şenocak Hocayı dinledikten bir gün sonra başka bir televizyon kanalında İhsan Eliaçık’ı izledim. Daha önce uzun boylu kendisini izlememiştim. Adam hakkında bir şey söylemek istemiyorum; ancak, iki İhsan’ı gönül terazimde tartınca, dudaklarımdan; Yüce Rabb’im;

            “Vermiş ise bir kuluna ihsan; dünyayı versen ne yapsın İHSAN!

            Vermemiş ise bir kuluna ihsan; yan ağla dön ağla ey İHSAN!” sözleri dökülüverdi.

            Son günlerde bazı çevreler; sanatçılar, yazarlar  bu güzel adamın bir konuşması üzerinden karalama kampanyası başlatarak olmadık hakaret etmektedirler.

            Hocanın hakaretlere maruz kalmasının sebebi; “ Ey ümmetin kızları, ey İslam’ın kızları siz; İslam kıyafetini giyip de olmanız gereken alanlarda olun,  İslam’a, Hazreti Muhammed Mustafa’nın (sav) esaslarına göre yaşayın, sizin üniversite hayatınızda bu çerçevede olsun, orada tesettür olsun, orada mahremiyet olsun,” sözleridir.

            Bu sözler, her hocanın söylemesi gereken sözler olup hafif bile kalmıştır. Yukarıda vurguladığım gibi Hoca çok kibar, beyefendi bir kişilik. Bana göre dindar bir insanın kızını karma eğitim yapılan okullara göndermesi İslam’a göre caiz değil. Şüphesi olan varsa aklı başında bir din adamına sorabilir.

            İşte bu güzel adama bu sözlerinden dolayı saldırılmakta, itibarsızlaşmaya çalışılmaktadır. Çünkü,  bu güzel, kibar adamın sohbetleri, faaliyetleri gençleri etkilemekte ve İslam’la buluşturmaktadır. Bu çevrelere burası dokunuyor. Bu çevreler kim dinimizi öğretme çabası içindeyse onlara karşı her zaman yalan ve iftiralar atarak halkın gözünden düşürmeye çalışmaktadırlar. Mesela, Ehli Sünnet İslami Cemaatlere olduğu gibi.

            Herkes saldırır da Ahmet HAKAN durur mu, durmaz; duramaz!!! Durmadığı gibi hakarette de sınır tanımıyor. Yeter ki İslami bir husus olsun. Beyefendi(?); “Sinir bozucu, mide bulandırıcı türden bin türlü şerefsizlik... Ve bu İhsan Şenocak denilen adam konuştukça... Türkiye’de maalesef deizm ve ateizm yükseliyor! Uyanın ey ehli iman! Bu İhsan Şenocak türü adamlar yüzünden... Din elden gidiyor din!” diye feryat ediyor.

            İhsan ŞENOCAK Hoca konuştukça             “DEİZM ve “ATEİZM” yükseliyormuş; din elden gidiyormuş!!!

            El insaf! İhsan ŞENOCAK ve bunun gibi hocalar gençler ateist, deist olmasın, din elden gitmesin diye gayret ediyorlar.

            Kurnaza bakın, nereden vurmaya çalışıyor. Yüce Rabb’im kimseyi yoldan çıkarmasın, şeytanın ve nefsimizin eline düşürmesin. Ahmet HAKAN’a bu tür yazıları şeytan silah çekerek yazdırıyor(?) gibi geliyor.

            Başka bir izahını bulamıyorum. Sesini duyurmak, meşhur olmak için desek; her akşam televizyonda, Hürriyette yazıyor, en önemlisi Ertuğrul Özkök’ün en yakın arkadaşı, dostu; daha ne olsun, adam şöhretin zirvesinde; böyle şeye hiç ihtiyacı yok.

            Hocanın konuşmasını, “Sinir bozucu, mide bulandırıcı türden bin türlü şerefsizlik...” olarak nitelendiriyor; “şerefsizlik(?)”

           Bütün samimiyetimle ve inanarak söylüyorum; Hocanın bu sözleri ve buna benzer sözler “şerefsizlikse” ki değil; bu “şerefsizlik” hali nitelemeyi yapanların şerefinin toplamından bin kat daha “ŞEREF” tir.(Aslında bin değil; yüz bin belki daha fazla da abartmak gibi olmasın, diye bin dedim.) 

            İhsan ŞENOCAK gibi çok kıymetli hocalarımızın itibarsızlaştırılmasına izin verilmemeli her türlü desteği vermeliyiz.

           İnanın, bu güzel adam gibi adamlara çok çok ihtiyacımız var!