Son günlerde yaşadığımız ve artan terör olayları ne yazık ki canlar almaya devam ediyor. Önce Ankara’da ardından da İstanbul’da yaşanan hain saldırılar aslında yurdum insanının daha da birbirine kenetlenmesine zemin hazırladı. İnsanlarımızı korku, panik ve rehavete sokmak isteyen bu güruh hain kitle aslında ortak milli duygularımızın ön plana çıkmasını tetikliyor. Teröre teslim olmayarak aslında bugün bir önceki günden daha fazla terör dışında konuşmak istiyorum. Tüm şehitlerimize rahmet diliyor, kederli ailelerinin üzüntülerine ortak olup sabırlar diliyorum. Çanakkale Zaferimizin yüzbirinci yılını kutlayıp şehitlerimizi yurdun her köşesinde ki spor organizasyonunda saygıyla andık. Bu duygu ve düşüncelerle TFF’da statlarda her iki takım oyuncularının ve hakemlerin birlikte tuttukları, "Çanakkale geçilmez" yazılı pankartla sahaya adım attılar. Ayrıca karşılaşma öncesi Çanakkale şehitleri için saygı duruşu da yapıldı. Tribünler de ise, "Şehitler ölmez vatan bölünmez" sloganları atılırken kuzey kale arkası tribünün muhteşem bayrak şovu maç öncesi oldukça göğsümüzü kabarttı. Altı puanlık maç olarak tabir edebileceğimiz lig üçüncüsü temsilcimiz Konyaspor ile hemen arkamızda ki takipçimiz Başakşehir arasında tabiri caizse kıran kırana bir maç olacağı kesindi. Her iki takımında hedefi Avrupa Kupaları’na direk gitmek olunca maçta çok hızlı başladı. Bu sezon ligin ilk yarısında ki beş yenilgisini de İstanbul takımlarına karşı alan yeşil beyazlı ekip ligin ikinci yarısına adeta İstanbul takımlarından intikam alıyormuşçasına oyun sergiliyor. Etkili isimlerin bulunduğu Başakşehir karşısında daha maçın ilk çeyreği içerisinde Volkan Fındıklı’nın ayağından golü bulunca çok rahatladık. Özellikle ligin ikinci yarısında rakiplerimizi duran toplarla geçmeyi beceriyoruz. Geçen hafta deplasmanda Gaziantepspor’u kornerden attığımız tek golle yenme başarısı göstermiştik. Bu hafta da aynı başarıyı yenemesek de Başakşehir karşısında gösterdik. Golün sinyali golden hemen bir dakika önce Ömer Ali’nin kafayla vurup Volkan Babacan’ın müthiş çıkardığı pozisyonda gizliydi. Duran toplarda açtığımız isabetli ortalar ve bu topları gole çevirme becerisi bir nebze Aykut hocanın gol bulma taktiği hakkında da bilgiler veriyor. Böylelikle Aykut Kocaman’ın güç geçtikçe takıma katkısı daha belirgin bir şekilde ortaya çıktığını gözlemliyorum.  Önce disiplin, ahlak, saygı; sonra mücadele, hırs ve beceri katan hoca uzun vadede şehre ciddi başarılar getirecek gibi görünüyor. Emre Belözoğlu’nun maçın üçte birlik diliminde sakatlanıp oyundan çıkması bize avantaj sağladı diyebilirim. Yani mağlup durumda seyreden konuk takımın zorunlu bu değişikliği üzerlerindeki gerginliği biraz daha arttırdı. Bu dakikadan sonra klasik Konyaspor oyun anlayışıyla rakibin yorulması amaçlanarak topu kalemize yaklaştırmadan takip eden bir oyun izledik. Yalnız Abdou Razzack Traore ile öyle bir pozisyon yakaladık ki maçın kırılma anı diyebilirim. Keleci Babacan ile karşı karşıya kalan Traore meşin yuvarlağı filelerle buluşturabilseydi bambaşka bi skor tabelasıyla karşılaşabilirdik. Karşılaşmanın ikinci yarısında üçlü savunmaya dönen Abdullah Avcı, tüm hatlarıyla gol için saldırdı. Torku Konyaspor ise yakaladığı hızlı hücumlarla etkili olmaya çalıştı. Maçın üçte ikilik kısmı tamamlandığında tribünlerde saldırsana Konyaspor’um tezahüratları yankılanırken tribünün aksine sahada konuk ekip Başakşehir daha etkili olmaya başladı. Önce Rangelov ardından Mbamba’yı oyuna süren Kocaman Bajic’in yerine Selim’i oyuna alınca kalan on dakikayı riske attı. Tek forvetle sahada kalan takım öyle bir anda konsantre bozukluğu yaşayınca skor talebesini Cikalleshi değiştirdi. Futbolda klasiktir ama yenemiyorsan yenilmeyeceksin diye de bir tabir var. Başakşehir işte bunu yaptı. Kaybedilen iki puana mı üzülünür yoksa beraberlikle aldığımız bir puan ile Başakşehir ile aramızdaki puan farkını koruyarak lig tarihimizin bir sezonda en yüksek puanına ulaştığımıza mı sevinilir kararı siz verin. Ama ben beraberliğe bile sevinemeyen, bizi bu kadar şımartan Aykut hocayı özellikle bir kez daha kocaman kutluyorum. Ve antrparantez Dimitar Rangelov’u da taraftarın isteklerine cevap verdiği için kutluyorum. Taraftarıyla bütünleşen tüm takımı alkışlamak boynumuzun borcu oldu.