Bu iki duyarlı okurumuzun bizimle paylaştığı konuyu yetkililere iletmek istiyoruz. 

Önce Harita Mühendisi Bekir Bey’in gönderdiği şu yorumu birlikte okuyalım;

“Uğur Bey merhaba,

Haftada en az iki defa bindiğim minibüsler hakkında çok hayati bulduğum bir sorunu dikkatlerinize sunmak istiyorum.

Minibüsler, güzergâhları üzerinde bazı aralıklarda çok süratli, bazı aralıklarda çok yavaş ya da durup bekliyor.

Ben, Cumhuriyet-100. Yıl hattı dolmuşlarına biniyorum. Çarşı dönüşü Nalçacı Caddesi’nde bazen 100 kilometreyi aşan dolmuşlar var. Aynı şekilde Real'den çarşıya Barış caddesinde de 100 kilometreyi geçen dolmuş sürücülerine bizzat şahit oluyorum. Uyarılara kulak asmıyorlar.

Eğer herhangi bir tedbir alınmazsa üzücü sonuçlara sebep olacağı kanaatindeyim.

Yetkililerin dikkatlerine sunmanızı rica ediyorum.

Saygılarımla.”

…………..

Bildiğim kadarı ile TEDES’ler söküldü bir yandan da kademe kademe takılıyor. Her şeyden önce polis bu konuda çok hassas ve dikkatli. Ancak yine Bekir Bey önemli bir konuyu insanlık adına dile getirdiği için 

BU BİNALAR GERÇEKTEN ÇİRKİN?

Hüseyin Vural Bey ise gerçekten çok önemli dahası muhteşem hastanemizin dışarıdan bakıldığı zaman yüz karası gibi duran haline bakın ne diyor;

“Uğur abi selamlar

1950 yılında Almanlar tarafından yapılan binaların hali ne olacak?...

Güzelim yeni binaların yanında gönderdiğim fotolara bir bak abi.

Bu konuyu gündeme getirirsen çok memnun olurum. Oranın sit alanı olduğu bilgisini aldım. Sit alanı olması yıkılmayacağı anlamı taşımaz ki.

Tarihi eser değil, alt tarafı tuğladan yapılmış bir bina ve hali ortada.

Devlet biziz, hükümet biziz, insanlar için faydalı olacak bir yerin yıkılmasını elbette kimse istemez. Ancak yıkık ve harap bir şekilde duran içi boş binanın insanlığa faydası ne olabilir ki?”

…..

Numune Hastanesi deyince bize ulaşın taze bir durumu da yetkililerden rica edelim.

Bir dostumuz Numune Hastanesine gider. Ve bize anlatır, “Uğur abi hastane gerçekten mükemmel. Personel de çok iyi idi. Ama ikinci katta bir şey dikkatimi çekti. Belki de daha yeni olduğu için böyle bir şey var. Sanki güvenlikte zafiyet var. Üç serseri tiplerin davranışları, bağrışmaları ve külhanbeyliklerine kimse dur demiyordu. Bu durum bizler gibi diğer hasta ve hasta yakınlarını inanın korkuttu. Hastanemiz süper ama bu insanlara da biri dur demeli” …

Yine bir okurumuz ise üzüntüsünü şöyle dile getiriyordu

“Uğur abi hastane mükemmel. Mobilyaları dahi şahane. İnan evimizde yok. Ama bazı insafsız tipler buraların üzerlerinde ayakları ile dolaşmışlar. Ayakkabılarının izleri vardı. Vallahi günah.”

………

Günah ki günah. Ne diyelim Allah bizi affetsin.    

GÜNÜN OKKALI SÖZÜ

Herkesin sarılırken asla bırakmak istemediği bir kişi, bütün sokaklarını dolaşmak istediği bir şehir ve yaşamak istediği bir film vardır.

NE ZAMAN ADAM OLURUZ?

Motosiklet sürücülerimizin terkelerine eşi ve çocuklarını atıp trafiği ve kendi can güvenliklerini tehlikeye sokmadıkları zaman daha iyi ADAM oluruz