Dün sabah saatlerinde Konya’nın göbeğinde Kültürpark’ta çekilen bu fotoğraf karelerine hangi pencereden bakmak istersiniz.

İsterseniz her şeyden önce bu fotoğraf karelerinde nereye dikkatlice bakmak istediğinizi açalım.

Hava kapalı ve soğuktur. Şiddetli yağan yağmur dinse de yerler ıslaktır. Suriyeli bir anne ve iki evladı insanlardan yardım istemektedir. En acı olanı ise titreyen kız evladının ayakları çıplaktır.

İnsancıl, yardımsever, hayırsever güzel yürekli insanlarımız kendilerinden yardım isteyen bu kadın ve kızlara yardım ederken bir vatandaşımız niye dilendiklerini ve kadının ayağında terlik olmasına rağmen çocuğun ayağında niye terlik olmadığını sorar.

Kadın yarım yamalak Türkçesi ile ayakkabıları olmadığını söyler. Aynı vatandaş sert tepki koyar “Nasıl ayakkabı yok. Bu Devlet size her türlü yardımı ediyor. Her şeyi veriyor. Sen utanmadan dileniyorsun”… diye çıkınca kızlar “Devlet vermiyor” derken tepkiden de korkarlar ve oradan uzaklaşmaya çalışırlar.

Az ötede annesi diye tahmin ettiğimiz ablası da olabilecek yaştaki kadın bu kez ıslak terliklerini küçük kıza verir kendisi ıslak ve soğuk yolda çıplak ayakla yürümeye başlar.

(Sahte acıtasyon şekil değiştirmiştir ve devam etmektedir)

……………

Bu vicdan sömürüsü olayını şehrimizdeki Suriyeli de yapıyor, Türk de yapıyor, Afganlı da yapıyor.

Yani dilenmenin ve vicdanları sömürmenin milleti olmaz, olamaz.

Dikkat çekmek istediğimiz konu ise çok daha hassas.

Ensar-Muhacir ruhu ile evinden, barkından, vatanından, topraklarından kopan ve zulümden, işkenceden, tecavüzden, ölümden kaçan milyonlarca Suriyeliyi bağrına basan bu millet bazı noktalarda bıçak sırtında gidiyor. 

Çünkü Türkiye Cumhuriyeti Devleti bütün imkanlarını seferber ederek hangi milletten olursa olsun bu şehirde hiç kimseyi aç, açıkta ve yalın ayak bırakmıyor.

Devletin, belediyelerin, vakıfların hangisinin kapısına giden ihtiyaç sahibi kim olursa olsun evinin elektriğinden, suyuna, üç öğün sıcak yemeğinden evinin eşyasına, eğitiminden, sağlığına Türk, Suriyeli, Afgan, Iraklı, en üst düzeyde eller üstünde bakılıyor ve bu şehirde bu ülkede, kendi ülkesinde göremeyeceklerini görüyor, kendi ülkesinde yaşayamayacağı şekilde rahat ve huzurlu yaşıyor.

Buna rağmen toplumun tüm bireyleri bu durumu olduğu gibi kabul edemediği için çok küçük gibi görünen bu detay yağmur altında ıslak zemine ayakkabısız, çorapsız, yalın ayak dolaşmak çok farklı öfkelere istenmeyen kin tohumlarına sebep olabilir.

Biz asla böyle bir millet değiliz.

Bu üç Suriyeli kızın yaptığına bakıp geçmemeliyiz. Bu tür sahte oyunlara da fırsat vermemeliyiz. Çünkü zararını yine biz görürüz. Üstüne üstelik de hiç hak etmediğimiz halde.

GÜNÜN OKKALI SÖZÜ

Söz kifayetsiz kalacaksa susmalı insan, fazladan izahat lisanen kabahattir.

NE ZAMAN ADAM OLURUZ?

AVM’lerin bahçelerinde bulunan ATM’lerin önüne kadar otomobillerimizle gidip araçlarımızı ATM’lerin önüne park et huyundan vazgeçtiğimiz zaman daha iyi ADAM oluruz.