Bu sayılı günleri böylesine sağlıklı, mutlu, huzurlu ailelerimizin küçükleri ve büyükleri ile bir arada geçirme fırsatını bulabildiğimiz için çok şanslıyız.

İnşallah bu günleri günlerin anlam ve öneminin bilinci içerisinde geçiririz. Her şeyden önce hastanelerde, cezaevlerinde olmadığımız için sağlıklı bir şekilde nefes alabildiğimiz için her anımıza her günümüze şükretmeliyiz.

Ve yine bugünlerde aldığımız bazı acı haberler ile dostlarımız yakınlarını toprağa veriyorlar. Ne mutlu ki böylesine günlerde Hakk’ın rahmetine kavuşanlara. Ama insan olarak canlarını toprağa verenler için bayram gözyaşı, acı hatıralar ile geçecek.

Her acı ve üzücü olaydan şükretmemiz adına dersler çıkarmamız gerektiğine inanarak klasik bir bayram yazısı dışında yine şehir ile ilgili birkaç konuyu sizlerle paylaşmak istiyoruz.

TRAFİK Mİ?

ULAŞIM MI?

Şehrin nüfusu arttıkça, buna paralel olarak trafiğe çıkan araç sayısı da artıyor. Ve anladığımız kadarı ile büyüklerimiz böylesine hızlı bir artışa hazır değillermiş. Yani bunun alt yapısı, B planı hiç düşünülmemiş. Özellikle de siyasi olarak kısa vadeli çalışmalar yapıldığı için bugün artık arife günü içinde, okul zamanı içinde, yağmur kar içinde yeterli sayıda alternatif yolumuz olmadığı için lafa geldiği zaman “BAŞKENT” olan bu büyük şehrin insanına hiç de yakışmayan çilelere maruz kalıyoruz.

İşte Pazar gününden bu yana en basitinden muhacir pazarından kadınlar pazarına olan güzergâh ile ilgili şikayetler öylesine arttı ki. Bizce normal. İnsanlarımız bu bölgede ki kurbanlık satış merkezleri için biraz alışkanlık biraz da merkezi yerleşim yoğunluğu nedeni ile burayı tercih edince Bayram haftasında durum malum sıkıntılara yol açıyor.

KTO-PTT ÖNÜNDE Kİ

TRAFİK İÇİN ÇÖZÜM NE OLABİLİR?

Trafik dedik ya. Mesela dün sabah saat 8 suları. Hacıveyizsade camiine doğru gitmek istiyoruz. Adalhan önünde ki kavşakta Işıkta yeşil yanıyor hareket ediyoruz ama beş metre gittikten sonra frene basıp beklemek zorunda kalıyoruz. Çünkü PTT’ye giriş çıkış malum. Burada cep var. Araçlar park ediyor. Dolmuş durağı var. Ama durak dolu, biraz da dolmuş sürücülerimizin işine geldiği için onlarda bunu fırsat bilip indi bindiyi KTO önünde ki demir parmaklıklarda yolun kenarına yapınca, belediye otobüs şoförümüz sağda durakta duracağını bildiği halde orta şeritten gidip sonra sağa yanaşmak isteyince alın size sabahın köründe kör düğüm.

Haaa kaldırımda sürekli bir polis memuru var mı var?

Kavşakta sürekli araçlı polis otosu ve iki polis var mı var?

Peki onlar ne yapar? Vallahi bu durumda onların da yaptığı tek bir şey var ellerinde sürekli bir kağıt ve kalem ceza yazarlar.

Çözümün yolu memurla olmaz ki asa büyüklerde.

LAFI UZATMAYALIM DEĞİL Mİ?

Arife günü de böyle yazı yazılır mı değil mi? Vallahi bana kızabilirsiniz. Ama biz sizleri seviyoruz. Bu güzel şehre şurada yakışmayan çöp, burada böcek ne diyorsanız kimseyi hedef almadan hakaret etmeden kırmadan dökmeden dile getirmeye çalışıyoruz.

Şehir bizim. Biz bu şehir ile var olduk. İnşallah hep birlikte daha da iyi olacağız. O zaman gelin bugün mezarlıklardaki yakınlarımızı tanıdık olsun olmasın vefat edenlerimizi bir kerecik ziyaret edelim. Oradan dualarımızı gönderelim. Bugün ve bayram günlerinde evde oturmaktan canımız sıkılınca en yakın hastaneye gidip böylesine bir günde hastane yatağında yatıp şifa bekleyenlere gözü kapıda olanlara geçmiş olsun diyelim.

Veeee biliyorum ki içeriye giremezsiniz. Ama cezaevinde ki “kader kurbanlarını” düşünüp empati yapalım. Onlar için dua edelim ve Allah bizi aşırtıp bu durumlara düşürmesin diye çok ama çok dua edelim.

Sizlerde bize hakkınızı helal edin. Bayramınız yürekten bayram mutluluğu içerisinde geçsin.

GÜNÜN OKKALI SÖZÜ

Sende o var bu var, falan dedi var, falan anlattı var, peki sende senden ne var?

NE ZAMAN ADAM OLURUZ?

Bayram günlerinin mantığına felsefesine anlamına uygun hareket edebildiğimiz zaman ADAM oluruz.