BÜYÜK RESİM...
Bakış açısı geri döndüğünde denge de dönebilir... Ama nasıl ki korku kişisel bir şeyse, dengeyi sağlama yetisi tarifi için de aynı şeyi söylemek mümkündür... Bütün takımlar, antrenörler ve maçı idare eden hakemlerde de farklılık gösteren bu olgu, bazen dengeyi sağlama düzeneğine sahip gibi görünseler de oyun içersinde stres ve korkuyla mücadele ederken hata da kaçınılmaz olabiliyor... Bunun panzehiri başarı değildir. Çünkü kısa sürelidir... Asıl ihtiyaç duyulan şey bakış açısı; bir adım geri çıkıp ayrıntıları olduğu kadar büyük resmi de görebilme becerisidir.
Her maçın ayrı bir hikayesi olduğu kadar oyuncular içinde hakem içinde her maçın da ayrı bir motivasyonu vardır. Elbette bir oyuncu ve hakem için önemli olan motivasyon konusunda madalyonun bir de öteki yüzü vardır. Bazen aşırı motivasyon saha içerisinde kastırır. Hata yaptırır. Bu durum oyuncu kadar hakem içinde kaygı verici bir durumdur.
Kocaman hamleleriyle beni şaşırtan Aykut Hoca; bence Beşiktaş maçında aikido ilkesini uygulamalıydı. Birçok dövüş sporunda ana fikir, rakibinizin hamlesini engelleyip karşılık vermektir. Bunu yaparken aslında şöyle dersiniz: “Hayır, sen haksızsın... İşte böyle olacak.’’ Ancak aikidonun felsefesinde rakibinizin yumruğunu alıp onun enerjisini kendi lehinize ve ayrıca diğerlerinin yararına kullanmak var. Bu da şöyle demektir; “İşte bu çok ilginç! Bakalım bizi nereye götürecek...”
Müsabakanın geneline bakıldığında Cüneyt ÇAKIR ve arkadaşları sadece ilk yarının sonlarındaki 4 dakikalık kriz haricinde iyi maç idare ettiler... İlk yarının sonlarında Necip’in Bajic’e yapmış olduğu müdahale faul gibi gözükse de ihtarlık bir hareket değildi bence… İşte böyle tartışma anlarında Atiker Konyaspor’lu oyuncuların daha sakin kalması gerektiğini düşünüyorum... Sonuçta bir karar verilmiştir…
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.