Mustafa Balkan (Tarih Yazıları)

Mustafa Balkan (Tarih Yazıları)

Mevlâna Külliyesi ve Âsitânesi (4)

Mevlâna Külliyesi ve Âsitânesi (4)

 

Mevlâna Dergâhı’nı tek başınıza gezmemeyi öneririm. Elektronik kulakçıkla ziyaret etmeniz ve dolaşmanız elbette size bir fayda sağlar. İyi bir rehber eşliğinde guruplara katılmanız ise, daha sağlıklıdır. Dergâhı gezerken Hazret-i Pîr’in huzuruna, büyük bir edeple giriniz. Kapıdaki “EDEP YÂ HÛ” levhası boşuna değildir.

mevlana-turbesinin-avlusundan-tilavet-odasina-giris-.jpg
TİLÂVET ODASI
Türbe ve mezarların bulunduğu kapalı mekânlara girişi sağlayan odadır. "Okuma Odası" olarak kullanılmıştır. Günümüzde Osmanlı döneminin ünlü hattatlarının nâdide eserleri, Harem-i Şerif maketi, kündekâri kapak gibi müzelik eşyalar sergilenmektedir. Buradan “Gümüş Kapı” ile “Kademât-ı Pir” denilen mekâna geçilir. Mevlevî kültüründe önemli yeri olan "Gümüş Kapı" Sokulu Mehmet Paşa’nın oğlu Hasan Paşa tarafından 1008 / 1599 yılında hediye edilmiştir. Hat ve tezyinatla bezelidir. 

KADEMÂT-I PÎR VE KIBÂBU'L AKTÂB
Gümüş kapıdan doğuya doğru, Mevlâna’nın türbesi önüne kadar uzanan mekândır, Güneyinde, paralel olarak “Kibâbu-l Aktâb” yer alır. Kuzeyinde mescid, Horasan Erleri ve Semahâne bulunmaktadır. Üzeri üç kubbe ile örtülüdür. “Dâhil-i Uşşâk” diye de bilinir. Mevlâna’nın türbesinin önündeki Post Kubbesi’nin altında sona erer. 
Kıbâbu’l Aktâb (Kutupların Kubbeleri) anlamına gelen bu mekân, Mevlâna yakınlarının ve ünlü Mevlevîlerin sandukalarının bulunduğu yer olup genişçe iki kubbe ile örtülüdür. Duvarları hat ve motiflerle süslenmiştir. 

GÜMÜŞ KAFES - ÇERAĞ KAPISI
Kuzeyi açık eyvan tarzındaki Mevlâna türbesinin bu yönünde bulunur. İki fil ayağının arasındaki mermer şebekelerin ortasındadır. Gümüşle kaplı olduğu için bu adı almıştır. Önünde “Gümüş Eşik” ve “Gümüş Basamaklar” (Mirâc-ı Sîm-Pâye) bulunmaktadır. Bunların altında, türbenin mahzenine inişi sağlayan merdiven varsa da mahzen kapısı örülü durumdadır. 
Mevlevîlerce son derecede önemli olan “Gümüş Kafes”, Maraş Mir-i Mírânı Mahmud Paşa tarafından, kalem-kâr İlyas’a yaptırılmıştır. Son derecede zarif ve gayet sanatlı olarak meydana getirilmiş olan bu eserin üzerinde, şair Mâni'nin 32 beyitlik Türkçe manzumesi yazılıdır. Yazı, Mirza Ali’ye aittir. 
Çerağ Kapısı, Gümüş Kapı’dan Dâhil-i Uşşâk’a girilince solda vaktiyle kandil, şamdan ve mumların bulundurulduğu yerde olduğu için bu adı almıştır. Mescid’e açılır. 

MESCİD VE SEMAHÂNE
Mescid, Dahil-i Uşşâk'ın kuzeyindedir. Semahâne ile müşterek yapılmıştır. Her ikisi de Kanuni Sultan Süleyman zamanına tarihlenir. Üzeri yüksek geniş ve ferah bir kubbeyle örtülüdür. Mermer kürsüsü, mihrabı, kârgir müezzin mahfili dikkati çekecek zerafettedir. 
Mevlâna Türbesi’nin ziyaretçilere ücretsiz hale getirilmesinden sonra Mescid de, son tadilatla beraber aslına rücû edilerek iki rekat şükür ve diğer vakit namazların da kılınabileceği duruma kavuşturulmüştur.
Eskiden Sakal-ı Şerif, nâdide yazma eserler ve müzelik değeri büyük olan eşyalar burada sergilenmekte iken, günümüzde ise; mescidin doğu bitişiğinde olan Semâhane de sergilenmektedir. Mimarî yönden Kânuni devri özelliklerini taşıyan semâhâne, üzeri geniş ve ferah bir kubbeyle örtülü olup, altında bulunan geniş mekân semâ yapılan Meydan-ı Şerif'tir. Doğu ve kuzeyinde Sultan Abdülhamid Han’ın inşa ettirdiği (1881) iki katlı mahfiller yer almıştır. Bunların alt katı mutribân heyetine ve misafirlere; üst kat ise hanımlara aittir. Güneyinde “Naathân Mevkii” görülür. 
Semahâne ve mescidin kubbe ve duvarlarında yer alan sıra ve pencereler içeriye ferah bir görüntü kazandırırlar. “Şeriat” ve “Tarikat” sembolleri olan bu iki mekânın arasında ingin bir süs duvarı mevcuttur. Bunun süslü, az yüksek ve kapılı olması, “Şeriat” ile “Tarikat” birliğini ve beraberliğini de sembolize eder gibidir. 
Her iki mekândaki vitrinlerde Mevlâna yakınları ve Mevlevîlere ait nâdide eşyalar, folklorik, etnoğrafik malzemeler sergilenmekte idi. 

mevlana-dergahi-ve-turbesi.jpgsultan-veledin-uc-oglu-ile-diger-celebilerin-sandukasinin-bulundugu-post-kubbesi.jpg

 

Devam edecek.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
Mustafa Balkan (Tarih Yazıları) Arşivi
SON YAZILAR