Çanakkale’nin keskin nişancı kadınları
Derin tarih dergisinin Çanakkale Zaferi’nin 100. yılına özel hazırladığı sayıda Zümrüt Sönmez hanımefendinin “Çanakkale’nin Keskin Nişancı Kadınları” isimli makalesi oldukça dikkat çekiciydi. Türk kadınının da en az erkeği kadar Çanakkale Zaferi’nde payı olduğunu kanıtlayan makalenin kısa bir bölümünü sizinle paylaşıyorum. Geriye kalan önemli kısmını ise Derin Tarih Dergisinin Çanakkale Özel Sayısı’nda bulabilirsiniz.
Özellikle sıcak çatışmaların yaşandığı köy ve şehirlerde yaşayan kadınların kendi çabalarıyla askerlere tıbbi yardım, yiyecek ve giyecek gibi ihtiyaç malzemeleri ulaştırmaya çalıştıklarına dair anekdotlar sözlü kültürümüzde anlatılagelir. Buna ek olarak kaynaklarda Çanakkale Savaşı sırasında kadınların bizzat cephede silah başında bulunduğuna dair bilgiler de var. Mesela cephede silahıyla saatlerce ateş eden, vurulup şehit düşen kadınların varlığına ilişkin verilere İngiliz, Avustralya ve Yeni Zelendalı askerlerin mektup ve günlüklerinde rastlıyoruz.
Avustralyalı piyade er J.C. Davies, annesine yazdığı mektupta: “Benim de vurulduğum 18 Mayıs 1915 günü, keskin nişancı bir Türk kızı pusuda çarpışıyordu. Gizlendiği yerden gün boyunca ateş etti ve çok sayıda adamımızı vurdu. Ancak gün batmadan bir Avustralyalı tarafından vurulmasına yine de üzüldüm. Güzel, yapılı ve tahminen 19-21 yaşlarında genç kızdı. Ölü olarak ele geçirdiğimizde yanında başka bir Türkün ölüsünü de bulduk. Genç kızın bedeninde tam 52 kurşun yarası vardı… Bu savaş korkutucu!” diye yazmaktadır.
Yeni Zelenda’dan gelen Otogo Birliği’ne bağlı bir asker ise savaştan sonra ülkesine döndüğünde kendisiyle yapılan ses kayıtlı görüşme sırasında: “Bir keskin nişancı Türk savaşçısını yakalamak için operasyon düzenlediklerini ve bu nişancıyı sonunda ele geçirdiklerinde şaşırarak kadın olduğunu gördüklerini.” anlatır.
İngiliz askeri Percy Brown da Çanakkale’de muharebeler sırasında tuttuğu günlüğünde keskin nişancı kadınlardan bahseder. Günlüğün 28 Nisan 1915 tarihli sayfasında: “Birçok keskin nişancıyı yakaladık, birçoğunu da öldürdük. 18 yaşlarında bir kızı keskin nişancılık yaparken ele geçirdik. Çok iyi atışlar yapıyordu. Üstünde otuz kadar askerin kimlik künyesi çıktı. Keskin nişancılardan biri de bizim hatlarımızın gerisine sızıp, yaralılar kumsaldaki yerleşim yerlerine dönerken vuruyordu. Onu da yakaladık ve hakladık. O gece güneş batarken mevzilerimize sığındık.” diye yazmaktadır.
Rabbim devletimizin, milletimizin ve dinimizin birliği ve dirliği için canını feda eden şehid ve şehidelerimizden razı olsun. Ruhları şâd olsun.
SAYGILARIMLA
Kaynak: SÖNMEZ Zümrüt, “Çanakkale’nin Keskin Nişancı Kadınları”, Derin Tarih Çanakkale Özel Sayısı, Mart 2015, s.120-125
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.