Mangal Bayramı
Kurban bayramının yaklaştığı şu günlerde kimimizi tatil coşkusu kimimizi mangal hayali sarmış durumda. Sınırlı sayıda da olsa ibadet bilincinde olan, kurbanı gelenekten ziyade ibadet olarak gören bir grup da yok değil kalabalığın arasında.
Son zamanlar da moda olan ekran âlimlerinin sözlerine harfiyen uyan ancak Rabbi tarafından gönderilen kitabı açıp okuma ve anlama zahmetine girmeyen bir toplum haline geldik. Bu sözde hocalardan bazıları kesilen kurbanın etinin tamamen evde bırakılabileceğini, başkalarına dağıtmanın zorunlu olmadığını iddia etmekte. Acı olansa pek çok Müslümanın buna inanması, kanması ya da işine geldiği için kabullenmesi.
Özellikle Ramazan ayında evlerimizde ya da katıldığımız mukabelelerde Kur’an-ı Kerim’i hatmeder, hatim duaları ederek yaratandan yardım dileriz. Ancak her yıl en az bir kere hatmettiğimiz kitabımızın bize ne dediğini asla merak etmeyiz. Zira bize Kur’an-ı Kerim’in Türkçe mealinin okunmasının bir anlam ifade etmediği asıl sevap kazandıranın Arapça metin olduğunu aşıladılar. Allah korusun, eğer kitabımızın Türkçe mealini okursak Rabbimin uyarılarını aracısız anlarız, o zaman da ekranlarda, etrafımızda sözde hocayım diye geçinen zevata ihtiyacımız kalmaz, bu zevat da binlerce lira karşılığında ekranlara çıkarak arz-ı endam edemez.
Perşembe günü sözde Allah rızası için yanlarına devrilen kurbanlıklar, aynı gün parçalanarak bir kısmı afiyetle yenip, diğer kısmı da derin donduruculara stoklanarak bir yıl boyunca yenecek. Peki, fakirler ne olacak? Fakirlerden bize ne onlara Allah versin değil mi?
Bizler mangallarımızı yakıp afiyetle işkembemizi şenlendirirken, fakir mangalın kokusu, etin hayaliyle doysun umurumuzda mı? Laf açıldığında Müslümanlığı, imanı, İslam’ı, kitabı kimselere yâr etmeyen, toplum içinde reklamda bir numara ama icraatta sıfır olan biz mangal Müslümanları, küçük bir kurbanlığı devirdik diye cenneti garantilediğimizi varsayarken fakir zıkkım yesin, umurumuzda mı?
Ben ne desem ne yazsam boş bilirim, hepiniz yine televizyondaki İslam tüccarlarının peşinden gidip bu tip uyarılara kulak tıkayacaksınız. Bu nedenle yazdıklarımı destekleyen büyüğümün, en büyüğün, âlemlerin Rabbinin sözleriyle size veda edeceğim. Rabbim bizleri fakirle paylaşıp infak eden kullarından eylesin. Kurban Bayramınız mangal bayramına dönüşmesin, bayramınız mübarek olsun.
“Kurbanlık hayvanları da sizin için Allah’ın dininin nişanelerinden kıldık. Sizin için onlarda hayır vardır. Onlar saf saf sıralanmış dururken kurban edeceğinizde üzerlerine Allah’ın adını anın. Yanları üzerine düşüp canları çıkınca onlardan sizde yiyin, istemeyen fakire de istemek zorunda kalan fakire de yedirin. Şükredesiniz diye onları böylece hizmetinize verdik."
“Onların etleri ve kanları asla Allah’a ulaşmaz. Allah’a ulaşacak olan ancak sizin O’nun için yaptığınız, gösterişten uzak amel ve ibadettir.” (Hac Suresi, 36.-37. Ayetler)
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.