Mustafa Balkan (Tarih Yazıları)

Mustafa Balkan (Tarih Yazıları)

Çatalhöyük kazıları dini açıdan da ele alınmalı

Çatalhöyük kazıları dini açıdan da ele alınmalı

TARİHE YOLCULUK (75)

  • Dokuz bin yıl önce sekiz bine yakın insanın, birbirine bitişik kerpiç evlerde yerleşik hayata geçip çiftçiliğe başladıkları ifade edilen Çatalhöyük; neden dini açıdan da incelenip insanlık tarihine sunulmuyor? Müslüman-Türk arkeologlar ne güne duruyor?

 

Türkiye’deki en önemli Neolitik yerleşim yerlerinden biri olan Çatalhöyük, son yıllarda tanıtılmaya başlanmışsa da bunun yeterli olduğu elbette söylenemez.

Çatalhöyük’ü gezdikten sonra çok düşündüm. Aklıma takılan o kadar çok soruyla karşılaştım ki… Bu soruların cevaplarını bulmaya çalıştım. Burada yapılan kazılara ve bu kazılar neticesinde çıkartılan bulgu ve semboller dünyasının bize, bizim dünyamıza ve insanlık hayatına ne vermek istediğine dair çok şeyler aklımı kurcalamadı değil.

İnsanlık tarihi, ilk insan ve ilk peygamber olan Hz. Âdem’den itibaren son nebî, resul ve peygamber olan Hz. Muhammed’e kadar incelendiğinde; bütün topluluklara, doğru yolu bulmaları ve tek bir Allah’a iman etmeleri noktasında birer uyarıcı gönderilmiştir. Çatalhöyük’te yaşayan ve ziraat ile uğraşan Çatalhöyük halkına  da acaba bir uyarıcı gönderilmiş midir?

Çatalhöyük toplumu neye inanıyordu?

Dini bir inançları ve taptıkları bir Tanrı var mıydı?..

Madem arkeoloji geçmişe soru sormaktır; o halde bende bir gazeteci olarak soru ve sorular sormak suretiyle Çatalhöyük’te gerçekleştirilen kazılarda ortaya çıkan/çıkartılan bulgulardan ve sembollerden hareketle tarım toplumunun dini açıdan da incelenmesi gerektiğine dikkat çekeceğim.

Türkiye’deki dinler tarihi çalışmaları açısından, arkeolojik verilerin yeterince değerlendirilmediği ve dolayısıyla hak ettiği ilgiyi görmediği bir vakıa. Dinî gelenekler açısından oldukça zengin bir tarihe sahip olan Anadolu coğrafyası ile Mezopotamya’da birçok arkeolojik kazı yapılmış ve bunların yorumlanmasıyla ortaya ciddi bir literatür de çıkmıştır. Ancak ne yazık ki bu arkeolojik veriler, ülkemizde dinler tarihi açısından pek çalışılmamıştır.  Meselâ, Çatalhöyük’teki kazılardan elde edilen bulgular ile sembollere dini açıdan yaklaşan ve bakan bizden bir arkeolog hiç olmuş ve çıkmış mıdır?..

Prof. Dr. Güngör Karauğuz’un “Âdem’in Çocukları” adlı eserini okuduğunuzda, neden şaşırıp kalıyoruz…

-Âdemden önce yaşamış âdem benzeri âdemlerin olabileceğini,

-İnsanın yaratılışını, cennet ve cehennemi eskiçağda yaşamış insan topluluklarının nasıl algıladıklarını,

-Âdem’in çocuklarının kız kardeşleriyle evlenmedikleri ve insan neslinin de bu çocuklardan türemediğini,

-İbrahim peygamberin Tevrat’taki hikâyesinin benzerinin bir Hitit çivi yazılı metninde anlatıldığını; ‘Âdem’in Çocukları’nı okuduğunuzda öğreniyorsunuz. Gerçi bunlardan bazılarından merhum Mehmet Eminoğlu’nun anlatımıyla daha önce haberdar olmuştuk. Bu eserden hareketle Göngör hocanın ‘Hititler Döneminde Anadolu’da Ekmek’ adlı eseri de okunduğunda, bundan 9000 sene evvel tarımla uğraşan Çatalhöyük toplumuna bizim yaklaşımımız ve bakış açımız acaba nasıl olur?..

Sizce, Çatalhöyük’ü insanlığa tanıtmak adına dini ritüellere ve simgelere de büyük ihtiyaç duyulması gerekmiyor mu?

 

“KÜLTÜR DOĞU’DAN GELİR”

“Göbekli Tepe” adlı eserinin başında “Kültür Doğu’dan gelir” sözünü kullanan Alman arkeolog Klaus Schmidt, Çatalhöyük’te ortaya çıkarılmış hayvan kemiklerinden, bura sakinlerinin hiç kuşkusuz, ekonomilerinde büyük rol oynayan evcilleştirilmiş boğa beslediklerinin anlaşıldığından bahsediyor. Bundan daha şaşırtıcı olan ise, bu hayvanların da sembol dünyasında kendilerine bir yer bulamamış olmasıdır, diyor yazar. Daha sonra ise; “Duvar resimlerindeki çok sayıda hayvan sahnesinde ise evcil boğa değil, tam aksine yaban öküzü (Aureochs), yani yabani boğa (Bos taurus primigenius) resmedilmiştir. Acaba gerçekten Çatalhöyük sakinleri sadece avladıkları hayvanları mı sanatsal olarak ebedileştirdiler?” diye soruyor.

 

_dsc4540.jpgcatalhoyuk_8038.jpgcatalhoyuk-12.jpg

YARIN: Çatalhöyük’te esen rüzgârlar…

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum
Mustafa Balkan (Tarih Yazıları) Arşivi
SON YAZILAR