Cep telefonu kullanımı ve çevre
Cep telefonları sayısı ve modeli teknolojinin baş döndürücü hızıyla gelişmekte, satışları artmakta ve hayatın her alanında her yaş ve her kesimden insanımızı meşgul etmeye ve bağımlı hale getirmeye devam etmektedir.
Dünya’nın nüfusu kadar cep telefonu bugün kullanımda. Yani yaklaşık 7 milyar cep telefonu piyasada ve ülkemizde de bu nüfus oranına paralel olarak yani 75 milyon civarında cep telefonları satışı ve kullanımı olduğu belirtiliyor.
Türkiye'de ilk cep telefonu görüşmesi 23 Şubat 1994 tarihinde, bir yıl
önce sipariş alınmaya başlanan 794 gram ağırlığındaki Motorola ile başlayan serüven artık çok daha hafif ve çok daha akılı telefonlarla devam ediyor. Ve insanlarımız bir biri ile modelde ve hatlarda yarışır hale geldi. Cep telefonları her geçen gün akıllanıyor, bizim aklımızın yerine geçiyor.
İstisnasız hemen herkeste var. Yaş, sosyal konum, mevki, makam, erkek, kadın, çocuk herkesin elinde bir cep telefonu; sürekli onunla yatıp onunla kalkıyoruz. Hayatımızın vazgeçilmezlerinden biri cep telefonları oldu artık. Öyle ki olmaz yer de, olmaması gereken anlarda dahi çalan telefonları duydukça ve görüşmeleri gördükçe bağımlılık değil de ne diyebiliriz ki?
Birlikte yaşama kültürünü, toplumun sorumlu bir bireyi olmayı, bulunduğumuz konum ve ortamın usul, adap, örf ve adetlerimizi hızla unutuyoruz. Hızla bireysel hırs ve nefsimizin esiri olmaya devam ediyoruz. Çevrenize şöyle bir bakın;
Evde, işte, toplantıda, konferansta, postanede, hastanede, ibadethanelerde, tiyatroda, sinemada, otobüste, dolmuşta, araç kullanırken, yaya yürürken, misafirlikte, arkadaş sohbetlerinde kulağımız cep telefonunda, elimiz cep telefonunda, aklımız cep telefonunda.
Yasak olmasına rağmen araç sürerken konuşana, bir elinde sigara bir elinde telefonla görüşüp aynı zamanda bisiklet kullanana, toplu taşım araçlarında, hastane koridorlarında saatlerce yüksek sesle telefonla konuşana, konferans, panel, seminer vb. Toplantıda konuşmacıyı dilemeyip mesajlaşanlara, sosyal medyayı takip edenlere, ev sohbetlerinde dahi cep telefonu mahkumu olanlara kolayca rastlıyoruz.
Her şey bir yana, mescide, camiye girerken kapatmayan veya sessize almayıp namaz esnasında çalan-hem de oyun havası çalan- cep telefonlarını anlayabilmiş deyilim. Hatta namaz arasında veya müezzin gamet getirmesini beklerken mesajlaşanları gördükçe, hayret içinde kalıyorum. Mübarek bu kadar mı önemli. Niye geldin o zaman?
İslam dini şereflendirilmenin haklı gururunu yaşayan her Müslüman’ın Allah (c.c) ile en yakın olduğu yerdir camiler. İslam dininin 5 farzından biri olan namaz ibadetini yerine getirmek üzere adımını mescitten içeri atan her Müslüman’ın dış dünya ile irtibatı kesmesi germez mi? Hakla irtibata geçmeden halkla irtibatı kesmesi gerekmez mi?
Teknolojinin nimetlerinden yararlanmak tabii ki herkesin hakkı… Sanayide ürün kalitesini artırmak iş gücünü azaltmak, zamandan ve maliyetten tasarruf etmek amacıyla uluslararası alandaki gelişmeleri takip etmek, uygulamak, rekabet ortamında yer almak, iletişim ve reklam olanaklarından yararlanmak tabii ki önemli ve gerekli. Teknolojiler nimet olmasının yanı sıra beraberinde külfetini de getiriyor Teknoloji doğru işte, doğru yerde ve doğru zamanda kullanılırsa işe yarar. Değilse sıkıntı verir, rahatsızlık verir. Tıpkı cep telefonları gibi. Cep telefonları akıllandıkça bizim aklımızı esir alıyor.
Huzur ve hoşgörünün başkenti Konya’da huzur için hoş görü sınırımızı ve sabır sınırımızı zorlamak istemiyorsak, teknoloji harikası cep telefonlarımızı doğru yerde doğru zamanda kullanalım.
Teknoloji hızla gelişiyor, cep telefonları insanları esir alıyor Günümüzde resmi ve özel hastaneler sağlık kuruluşları dolup taşıyor, hastalıklar artıyor, acaba neden?
Kalın sağlıcakla.
ÇEVRECİ SÖZÜ: Bizim mutluluğumuz, başkasının mutsuzluğuna neden olmasın.
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.